Tersane işçisi: Artık ölmek istemiyoruz (27-02-2008)

Emniyetin grevi engellemeye yönelik bu saldırısının hemen ardından yaklaşık 500 işçi tekrar toplanarak grev alanı ilan edilen Tuzla Gemi Tersanesi'nin önüne yürüdü. Burada davul ve zurna eşliğinde çekilen halaylarla ve aralıksız atılan "artık ölmek istemiyoruz" sloganlarıyla DİSK'in ve grevi destekleyen kurumların alana gelmesi beklendi. Bu sırada işçilere yönelik bir konuşma yapan Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin tersanelerde yaşanan iş cinayetlerini kastederek "Hükümet bu ölümlerin eğitimsizlik nedeniyle meydana geldiğini söylüyor. Bu yalandır. Bu ölümlerin nedeni kar hırsıdır" dedi. DİSK'e ve Türk-İş'e bağlı çeşitli sendika temsilcilerinin yaptıkları konuşmalar da işçilerin sloganları ve alkışlarıyla desteklendi.

DİSK''e bağlı sendikaların ve grevi destekleyen kurumların oluşturduğu kortejin alana gelmesiyle coşku bir kat daha arttı. DİSK adına yapılan açıklamada "24 saatlik oturma grevimiz başlamıştır" denildi.

Alanda ilk konuşan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi sabah gözaltına alınanların serbest bırakılmasını talep ettikten sonra iş cinayetlerine değinerek sözlerine şöyle devam etti; "Bu konu Türkiye'nin en önemli konularından birisidir. İş kazası diye sunulan bu cinayetleri açığa çıkarmak görevimizdir". 40 bine yakın işçinin çalıştığı bu tersanelerdeki cinayetlere yaşanan onca ölümden sonra ilgi gösterilmesini üzücü bulduğunu söyleyen Çelebi; "Limter-İş saf dışı bırakılmaya çalışılıyor. Buna izin vermeyeceğiz. Bu eylemimize yasadışı olduğu gerekçesiyle karşı çıkanlar ilk önce tersanelerdeki yasadışı çalışma koşullarına karşı çıksınlar. Biz buraya taşeron uygulamasının kaldırılması, 7,5 saatlik çalışma günü ve insanca çalışma koşulları için geldik. Bunlar sağlanıncaya kadar burada nöbet tutacağız" dedi.

Çelebi'nin ardından konuşma yapan KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul sözlerine "bütün Türkiye Tuzlalaştırılmak isteniyor" diyerek başladı. Hükümetin iş cinayetleri konusunda patronların yanında saf tuttuğunu belirten Tombul; " kamu emekçileri sonuna kadar sizin mücadelenizin yanındadır" dedi.

Genel başkanı ve genel sekreteri gözaltında olan Limter-İş Sendikası adına konuşmayı sendika yöneticisi Levent Akhan yaptı. Akhan patronları kastederek "onlar denize her gemi indirdiklerinde armatörlerle işçilerin kan parası üzerine anlaşmalar imzalıyorlar. Yasadışı ve kuralsız çalışma koşullarına son verilsin." dedi. Akhan patronların, greve katıldıkları takdirde işçileri işten atma tehditlerine karşı şunları söyledi: " sıkıysa atsınlar. Biz olmazsak o gemileri kim yapacak? Biz birlikteliğimizi koruduğumuz sürece bizden korkmaya devam edecekler".

Ayrıca Ufuk Uras, TTB Genel Sekreteri Hüseyin Demir ve DSP Genel Başkanı Zeki Sezer birer konuşma yaptılar.

Eyleme Nakliyat-iş üyesi direnişteki Arçelik işçileri, Kocaeli Üniversitesi'nin grevci OLEYİS üyesi işçileri, Genel-İş, Emekli-sen, Genç-Sen, Eğitim-Sen ve DİP Girişimi militanları destek verdi.

Eylem sırasında işçiler sürekli "Katil GİSBİR hesap verecek", "Direne direne kazanacağız", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Yaşasın sınıf dayanışması" sloganlarını haykırdı. Yapılan eylemin sona erdirilmesiyle birlikte oturma grevi başlatıldı. Grev çadırı kurma girişimleri ise polis tarafından engellendi.

Akşam saatlerinde gözaltına alınan sendikacı ve işçiler serbest bırakıldı. Serbet bırakıldıktan sonra grev alanına giden ve işçiler tarafından coşkuyla karşılanan Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç ""Değil bizi gözaltına almak, tutuklasalar da öldürseler de; kazanana kadar mücadeleye devam edeceğiz" diyerek mücadelelerinde kararlı olduklarını açıkladı.

Oturma grevi haber yayına hazırlandığı esnada devam ediyordu.