Tekel İşçisi Nasıl Kazanır? - 10 (DİP Girişimi - 20-02-2010)

Türkiye işçi sınıfı önce 17 Ocak'ta Ankara'da 100 bin kişilik bir kitleyle size geldi. Ardından, 4 Şubat'ta 81 ilde yüz binleriyle sokağa çıktı, yüreğinin sizinle attığını dosta düşmana gösterdi. Herkes görüyor ki, tabandaki işçinin, memurun, emekçinin sizinle birlikte mücadele isteği ve azmi var.

Ama konfederasyon yöneticileri bu isteği, bu azmi gereği gibi kullanmadı. Mitingde sahneye çıkışınızla, çadırlarınızla, kararlılığınızla genel grev vaadini kopartıp alan siz oldunuz. Genel grev ilan ettiler, ama üyelerinin pek azına iş bıraktırdılar. Genel grev, sokaklarda protesto ve dayanışma eylemlerine dönüştü, genel eylem oldu sadece.

Şimdi de Başbakan'ın verdiği sürenin bitimine, 4/C sözleşmelerinin son imzalanma tarihine, çadırlara müdahale edileceğinin açıklandığı güne bir hafta kala, temsilcileri Ankara'ya getiriyorlar. İşçi sınıfının meydanlarda buluşması iyidir. Ama bu eylem sonuç alabilir mi? Kendi kendinize sorun: Bundan ne çıkar? Bu eylem hükümete geri adım attırır mı?

KAVGA BİTMEDİ DAHA YENİ BAŞLIYOR!

Hükümete geri adım attıracak olan tek şey var: Eylemin bütün Türkiye işçi sınıfına yayılması. Öteki işçilere şunu anlatmak gerek: TEKEL direnişinin hedef aldığı her şey, aynı zamanda onların karşılarındaki belalardır. Özelleştirme de, kadrosuz, güvencesiz iş de, düşük ücretler de, geç emeklilik de, sendikasızlık da sadece TEKEL'in değil, bütün işçi sınıfının sorunu. Öyleyse, hep birlikte yüklenmek gerek!

Cumartesi günü, İşçi Kurultayı düzenlemek gerek!

Konfederasyonlar üyelerine bunu anlatmıyor. Onlara hep TEKEL işçisi için dayanışma diyor. Ama böyle denirse, mücadelenin işçi sınıfının bütününe yayılması zor. Madem konfederasyonlar anlatmıyor, siz anlatın!

Şimdi görülmemiş bir fırsat doğmuş durumda! Türkiye'nin dört bir yanından her işkolundan işçi temcilcileri ve işçiler Ankara'ya geliyor. Cumartesi bütün gece sizinle kalacaklar. İşçinin işçiyle konuşması için büyük bir olanak!

Derhal bir İşçi Kurultayıhazırlıklarına başlamanız gerekiyor. Cumartesi yürüyüş ve mitingden sonra, Türk-İş'in salonunda, o olmazsa açık havada, çadırlarda,nerede olursa olsun, işçi temsilcilerini ve işçileri toplayıp, onlara mücadelenin artık ne kadar hassas bir noktaya geldiğini anlatmanız gerekiyor.

       Sizin sorunlarınız onların da sorunlarıdır. Önce bunu anlatmanız gerekiyor. Kazanırsanız birlikte kazanacaksınız, kaybederseniz birlikte kaybedeceksiniz. Bunu anlatmanız gerekiyor.

       TEKEL mücadelesi yenilgiyle sonuçlanırsa, hükümet taarruza geçer. Özelleştirme devam eder. Şeker işçisi, enerji işçisi, liman işçisi, kamu bankaları işçisi, hükümetin açıkladığına göre 140 bin işçi sizinle aynı kaderi paylaşır. Bunu anlatmanız gerekiyor.

Sadece özelleştirme illetine uğrayan işçiler değil, bütün işçiler mağdur olur. Kıdem tazminatları kuşa çevrilir. Özel istihdam büroları açılır. Sendikal yasalar sendikalaşmayı ve grev yapmayı olanaksız hale getirir. Taşeronlaştırma daha da yaygın hale gelir. Bunu anlatmanız gerekiyor.

HER YERİ TEKEL HER YERİ SAKARYA YAPALIM!

Bütün bunları anlattıktan sonra, Türkiye'nin dört bir köşesinden gelmiş işçileri ve işçi temsilcilerini mücadeleye çağırmalısınız. Ancak, birlikte mücadele hükümete geri adım attırır.

§       Mücadele içinde olan işçiler Sakarya'da TEKEL işçisinin yanı sıra direnişe başlamalıdır.

Türkiye'nin her işyerinde işçiler TEKEL'i sadece uzaktan takdir edilir bir şey olarak görmemelidir. Her fabrikada, her işyerinde mücadele yükseltilmelidir.

Gerçek bir genel grev yapılmalıdır.

Polis Sakarya'ya saldırırsa, konfederasyonlar ne yaparsa yapsın, her işyerinde işçiler iş durdurmalıdır.

Kahraman TEKEL işçileri!

Bugün Türkiye işçi sınıfının önderleri konfederasyon yöneticileri değildir. Bugün Türkiye işçi sınıfının önderleri TEKEL işçileridir. Önderlerin görevi yol göstermektir.

Haydi, Türkiye işçi sınıfına yol göstermeye! Haydi, İşçi Kurultayına!

       Özelleştirmeye son! Şeker fabrikalarının, enerji dağıtımının, limanların, kamu bankalarının işçilerinin de, yani 140 bin işçinin daha, TEKEL işçisi gibi ücretli köle haline getirilmeye çalışılmasına hayır!

       Özelleştirilen işletmeler işçi denetiminde yeniden kamulaştırılsın!

  • Taşeron uygulamasına son! Bütün işçiler kadrolu, güvenceli işe sahip olmalı! İstanbul Belediyesi itfaiyecilerine, Esenyurt İşçisine, İzmir Karşıyaka Belediyesi Kent A.Ş. işçisine sendikalı, kadrolu iş!
  • Sendikalaşan işçiyi isten atan patronun işyeri işçi denetiminde kamulaştırılsın! Sinter, Eleks işçisine, tüm çalışanlara sendikalaşma hakkı!
  • Kamu emekçisine grev ve toplu sözleşme hakkı!
  • Ataması yapılmayan, sözleşmeli, ücretli öğretmenlere kadrolu iş!

    İşten atmak yasaklansın! İşsize iş!

Kahraman TEKEL işçileri!

Bu mücadeleyi kazanmak için gereken şey, kararlılık ve birlik! İşçi sınıfının ve emekçilerin geri kalan kesimleriyle birliği sağlamak için mücadelenin artık onların da mücadelesi olduğunu haykırmak gerek!

"TEKEL işçisi yalnız değildir!" sloganı aşıldı. Bugünsloganımızın şu olması gerekiyor:

TEKEL işçisi, uyanışın simgesi!

Siz, bu mücadelenizde çelikleşen iradenizle bütün işçi sınıfını, bütün emekçileri sadece sizinle dayanışma için değil, kendi hakları için de mücadeleye çağırmalısınız!

 TEKELİŞÇİSİ KAZANACAK!

Devrimci İşçi Partisi Girişimi