40. yılında 1968 etkinliği yapıldı (22-05-2008)

İlk konuşmayı yapan ODTÜ Genç-Sen Temsilcisi yoldaşımız Mert Kükrer, 40. yılında 68 kuşağını andığımız bu etkinlikte bir yandan o dönem mücadele eden devrimcilerin, militanların kararlılığı, fedakarlığına vurgu yaparken, diğer yandan da mücadelenin başarıya ulaşması ve sonraki kuşaklara taşınması için örgütlü olmanın önemini vurguladı.  Mert Kükrer’in konuşmasının ardından Türkiye’de ve dünyada 68 kuşağına damgasını vuran mücadelelerden örneklerin yer aldığı, devrimcilerin yürüttüğü mücadelelere değinen bir video gösterimi yapıldı.


{mosimage} Gösterimin ardından sıra o dönem ODTÜ’de Sosyalist Fikir Kulübü’nün Yönetim Kurulu’nda yer almış Gülay Ünüvar’daydı. Gülay Ünüvar’ın,  o döneme, özellikle de Ankara’da ODTÜ’de yürütülen mücadeleye dair bir dizi örnekle, anektodlarla dolu konuşması salonu dolduran gençler tarafından heyecanla dinlendi. İşçilerle beraber yapılan fabrika işgallerinden, topraksız köylülerin toprak işgalleriyle dayanışmaya, üniversite içinde yürütülen faaliyetlerden, kadınların örgütlenmesi adına yaptıkları çalışmalara kadar bir dizi mücadele örneği ile dolu olan konuşması sırasında Gülay Ünüvar ayrıca her türlü zorluğa, imkansızlıklara rağmen birlikte omuz omuza mücadele ettiği yoldaşlarını, Türkiye’nin Che Guevara’larını da bizlere anlattı. O dönemi yaşayan birisinin, özellikle de  o yıllarda bu toprakları sarsan bir dizi olaya damgasını vuran devrimcilerden birisinin ağzından Deniz’in, Yusuf’un, Sinan’ın, Ulaş’ın ve diğerlerinin anılarını dinlemek etkinliğe katılan herkes için son derece heyecan vericiydi.


{mosimage} Son olarak Devrimci İşçi Partisi Girişimi adına sözü alan Sungur Savran, Gülay Ünüvar’ın pratik örneklerle örülü konuşmasının üzerine, 68 kuşağının mücadelesinin teorik çerçevesini ve politik açılımlarını anlamak için bir arka plan sundu. Deniz’in, Mahir’in, Sinan’ın, İbo’nun ve ötekilerin bu toprakları devrimci mücadelenin adını yazan devrimciler olduklarını, onların mücadeleleri ile birlikte bu topraklarda birşeylerin değiştiğini anlattı. Bir yandan mücadeleye duydukları inanç, bağlılık, fedakarlık, idam sehpasında bile gösterdikleri kararlılık ve cesaret ile örnek almamız gereken devrimciler olduğunu, farklı mücadele perpsektifi ve yöntemleri benimsemiş olsak da bizim sahip çıkmamız ve yaşatmamız gereken değerler olduğunu söylerken, bir yandan da geçmişin hatalarından dersler çıkarmak gerektiğine değindi.


Sungur Savran’ın konuşmasının ardından 40. Yılında Türkiye’de ve Dünya’da 68 etkinliği salondan yapılan katkılarla birlikte sona erdi.