THY'de 15 Mayıs'ta grev var!

 

THY ile Hava-İş sendikası arasındaki toplu sözleşme görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması ve arabulucu sürecinin de geçilmesinin ardından Hava-İş Genel Merkezi 15 Mayıs’ta greve çıkma kararı aldı.

Grev kararından önce THY işçileri 1 Mayıs’ta Taksim yoluna düşmüş işçi sınıfı disiplininin ve kararlılığının güzel bir örneğini sergilemişlerdi. Grev kararı 3 Mayıs’ta geldi ardından da yine Bakırköy Meydanı’ndan grev sesleri yükseltildi. Bakırköy’deki eylemde hem 1 Mayıs’taki devlet terörü protesto ediliyor hem de bu terörü yenilgiye uğratabilecek tek güç olan sınıf mücadelesi adres gösteriliyordu. DİP her zamanki gibi oradaydı. Bu sefer Yunanistan’dan Dördüncü Enternasyonal’in Yeniden Kuruluşu Koordinasyon Komitesi seksiyonu EEK’li (Devrimci İşçi Partisi) yoldaşlarımız da bizlerle birlikteydi. EEK’in Selanik örgütünden Marius Van Voorthuizen, işçi kontrolündeki Vio.Me mücadelesinin bağrından gelerek enternasyonalist selamlarını paylaştı işçilerle. Enternasyonalizmin soyut bir ilk değil somut bir gereklilik olduğunu vurgulayarak ekonomik krizin karşısında mücadeleleri uluslararası alanda birleştirmenin daha da önemli olduğunu vurguladı. Sözlerini hep birlikte “zafer için savaşalım ve kendi hayatlarımızı yeniden kazanalım” diye bitirdi. Eylem halayların ardından günün önemine uygun biçimde “işçiler masaya yumruğunu vuracak” sloganlarıyla sona erdi.

THY’de grev kararının alınmasındaki en büyük sebep THY yönetiminin geçtiğimiz yıl grev yasağına karşı eylem yaptıkları için işten attığı 305 işçiyi geri almamakta diretmesi. Oysa 305 işçi için açılan işe iade davalarının hepsini işçiler kazanmış ve yapılan eylem mahkemeler tarafından da sendikal hak arama çerçevesinde değerlendirilmişti. Daha önce mahkeme kararlarına saygı göstereceğiz diyen THY yönetim kurulu başkanı Hamdi Topçu daha sonra bu işçileri geri almayı reddetmiş ve üst mahkemeye itirazda bulunmuştu. Son olarak 15 işçi için Yargıtay da işe dönüşlerine dair kararı onayladı.

Tüm bunlara rağmen THY yönetiminin işçileri geri almamakta direnmesinin tek sebebi THY’nin sendikasız ve toplu sözleşmesiz bir ortamda işçilerin sırtından kârlarına kâr katabilmesidir. Bu bir toplu sözleşme değil sendikasızlaştırma saldırısıdır. Hava-İş de buna karşı direnmektedir. THY yönetiminin milyonlarca dolarlık reklam yatırımları yaptığı, saldırgan bir büyüme politikası izlediği bir dönemde olası bir greve 1 gün bile dayanmasının son derece güç olduğu ortadadır.

Peki THY yönetimi neye güvenmektedir? Muhtemelen dün yaptıkları gibi bugün de hükümeti devreye sokup bakanlar kurulundan milli güvenlik gerekçesiyle grevin ertelenmesini isteyeceklerdir. Bu da bir kez daha THY işçilerinin mücadelesini tüm işçi sınıfının mücadelesi haline getirir. Konfederasyonlar ve tüm sınıf örgütleri THY grevine sahip çıkmalıdır.

05.05.2013