Hey Tekstil işçisi direniyor, bilinçleniyor, yol gösteriyor

Yeni Bosna’da bir küçük atölyede ticarete atılan Aynur Bektaş ve Süreyya Bektaş’ın HEY Tekstil firması Anadolu’nun çeşitli illerinde fabrikaları olan büyük bir tekstil işletmesine dönüştü. Fason üretimde ön plana çıkan Hey Tekstil’in patronları bu yükselişlerini işçinin alınterini sömürerek gerçekleştirdi.

Öyle ki 15 yıldan fazla Hey Tekstil’de çalışan işçiler geçmişte sigortalarının eksik yatırıldığını emekli olmaya çalıştığında öğrendiler. Emekçilerin sırtından milyonlar kazanan Bektaş’lar işçiyi 12 saat çalıştırıp mesai ücretlerini kestiler. Yemeklerini 15 dakika içerisinde yemeğe zorladılar. Hamile olan ya da engelli olan işçilere bile yemekhaneye giden asansörü kullanmayı yasakladılar. Hakaret ve baskılar da işin cabası oldu.

En sonunda işçinin patron için ürettiğinden çok daha az olan ücretlerini bile ödememeye başladı Aynur Bektaş. 3 ay boyunca maaşlarını vermediği İstanbul İkitelli’deki 420 kişi haklarını istediğinde ise hepsini kapı önüne koydu. Batman’da da aynı patron yine 220 işçiyi işten çıkarmıştı.

Hey Tekstil’in bu yükselişinde bir diğer dayanak noktası da devletin bol keseden dağıttığı teşvikler oldu. Batman, Kastamonu, Çankırı, Nevşehir ve İstanbul’da kurulan fabrikalar teşviklerle kuruldu. Batman’da hazine arazileri ve İl Özel İdaresi’ne ait binalar bedava olarak Hey Tekstil’e tahsis edildi. TBMM, genç ve kadınlara istihdam olanağı sağladığı için Aynur Bektaş’a özel ödül verdi. HDK milletvekili Levent Tüzel’in bu ödülün geri alınması için yaptığı talebe ise cevap verilmiyor.

Hey Tekstil işçileri ise 45 gündür fabrikanın önünde kararlı bir şekilde direnişlerini sürdürüyorlar. Ancak bu direniş sık sık İstanbul’un farklı yerlerinde kendini duyuruyor. Yeri geliyor, Hey Tekstil’in emekçi kadınları 8 Mart’ta boy gösteriyor yeri geliyor Taksim’de İstanbul Sanayi Odası’nın önünde “muteber” patronlarının maskesini düşürüyorlar. TBMM kürsüsünden de seslerini duyuran ve patronlarından hesap soran işçiler sık sık da Hey Tekstil’in iş yaptığı yabancı firmaların önünde Hey Tekstil’deki sömürüyü, haklarının verilmeyişini ve taleplerini anlatıyorlar. Son olarak işçiler Hey Tekstil’in fason iş yaptığı Hong Kong’lu büyük bir firma olan Li Fung’un önünde çadır kurdular.

İşçiler mücadelenin sonunda alacaklarını ve tazminatlarını da alarak yeni işyerlerine girmek ve mücadeleyi burada da sürdürmek istiyorlar. Sendikasız olarak direnen işçiler sendikanın ve sendikalaşmanın önemini şimdi daha iyi gördüklerini ve gelecekte bu doğrultudaki çabaların önünü çekeceklerini belirtiyorlar. Bu yöne 17 Mart günü bir kurultay düzenleyen Hey Tekstil işçileri burada dostlarıyla ve çevre fabrikalardan işçilerle buluşup direniş sürecini tartışıp direniş okulunun bir dershanesini de Yeni Bosna’da kurdular.

Devrimci İşçi Partisi de bu mücadelede Hey Tekstil işçilerinin yanında oldu ve olmaya devam edecek. Sorunlarının sadece Aynur Bektaş’tan kaynaklanmadığının suçun kapitalist sistemde bilincine varan işçiler ile, sermayenin düzenine karşı işçi sınıfının iktidara yürüyüşünü amaçlayan DİP, mutlaka birlikte yürümeye devam edecektir.