Fabrikalardan Haberler - Aralık 2019

"Fabrikalardan Haberler'' köşesinden, farklı sektörlerde çalışan işçi arkadaşlarımızın deneyim ve mücadelelerini aktarmaya devam ediyoruz. 

Cargill işçisinin mücadelesi tüm işçilerin mücadelesidir! - Bursa Orhangazi’den Cargill direnişinden bir işçi

cargill

Bizler emekçiler, çiftçiler, köylüler dar bir boğazdan geçtiğimiz dönemdeyiz. Yoksulluk adaletsizlik, hukuksuzluk vs. gibi gelişmelerin yansıması olan mutsuz ve huzursuz bir hayatı sürdürmeye çalışan insanlarız. Cargill işçileri olarak bu dönemde sendikalaşmaya karşı işverenin hukuk tanımaz tavrı dolayısıyla işten atıldık ve direnişteyiz. İşimizi istiyoruz sloganıyla 600 güne yaklaşan direnişimizi mücadele ederek sürdürmekteyiz. Mücadele dolu uzun bir zaman insan sayarken yoruluyor. Her şeye rağmen verdiğimiz mücadelenin ne kadar onurlu ve doğru bir hak arayışı olduğunun farkında olmamız mücadeleye dört elle sarılma istediği veriyor. Eğer hala direniş çadırında bu mücadeleyi büyüterek devam ediyorsak Tek Gıda-İş sendikası gibi örgütlü bir çatının altında olmamızdan kaynaklıdır. İşçi sınıfının bu zor dönemlerde birlik olmaya her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır.

Cargill direnişi işini ekmeğini geri alma mücadelesidir

Cargill direnişi tüm işçi çocuklarının iyi yaşaması için verilen mücadeledir.

 

İş cinayetlerine karşı örgütlenmeliyiz! - Bursa Migros’tan bir depo işçisi

iş kazası değil

Yine sermayedarların işçiye olan düşmanlıkları kendini gösterdi. 26 Kasım günü Bilecik’teki BİEN seramik patronu sırf cebini düşündüğü için bir işçinin hayatına kastetti. Olay Bilecik 2. Organize Bölgesinde meydana geldi. Bien Seramik fabrikasının Bilecik 2. Organize Bölgesine yapacağı yeni fabrikanın inşaatında çalışan işçi arkadaşımız perde beton döktüğü esnada yaklaşık 6 metre yükseklikten yere düştü. Fabrikada 3 ay içerisinde 3 iş kazası daha yaşandı. Peki niye kimse hesap sormuyor, devlet niye denetlemiyor, cezalandırmıyor? Sermayelerini bizim canımızdan öte görüyorlar. Önce Bursa Migros depodaki ölümlü iş kazası şimdi ise Bilecik OSB'deki BİEN seramik ve daha bilmediğimiz kaç tane ölümlü iş kazaları olmuştur. Artık yeter! Sizin sermayeniz bizim canımızdan önemli değil çünkü o sermayeyi büyüten biz emekçileriz. Bizim sayemizde sermayenize sermaye katıyorsunuz. Artık iş cinayetlerine karşı mücadele etmeliyiz!

 

Yaşadığımız sıkıntıları ancak vereceğimiz ortak mücadeleyle aşabiliriz - Bilecik’ten bir karayolu işçisi

karayolu

Ben İl Özel İdarede geçici işçi statüsünde çalışan bir emekçiyim. Bir sezonu daha kapatırken her işi yapan bizler yine kapı önüne konulduk. Tam 9 ay 29 günü doldurduktan sonra daha işlerin bitmemesine rağmen bir çaresini buluruz deyip bize kapıyı gösterdiler. Biz geçici işçiler olarak en zor döneme giriyoruz. Kış geldi çattı. Daha henüz doğru düzgün doğalgaz faturası ödememişken kışın ortasında işsiz kalıp zam üstüne zam gelen doğalgaz faturasını ödemeyi bize dayatıyorlar. Orta yaşı geçmiş işçiler, çoluklu çocuklu aile sahibi işçiler daha da zor durumda. Bunlar kafe tarzı işlerde çalışamayacak, kolay bulunan işlere alınmayacak işçiler. Biz genç işçilere oranla katbekat daha zor koşullar bekliyor onları. Ekonomik krizin ağırlığını hissettirdiği bu dönemde yeniden işsiz kaldık ve çoğumuz nasıl geçineceğimizi bilmiyoruz. Şuan belki de tek umudumuz bizi taşeron kadrolu olarak çalıştırmaları. O zamanda yaşadığımız sıkıntılar bitmeyecek ama en azından haklarımızı talep edebileceğiz ve sene boyunca çalışabileceğiz. Biz emekçilerin yaşadığı sıkıntılar geçim sıkıntıları ortaktır. Ancak bu sıkıntıları ortak ve örgütlü mücadeleyle aşabiliriz. Eskişehir’de direnişteki Entil, Hapalki ve Tarkon işçileri başta olmak üzere direnen tüm emekçilere selam olsun!

 

Koton’da sendika mücadelesi devam ediyor - İzmir’den bir mağaza işçisi

izmir

Geçtiğimiz ay Gerçek gazetesinde Koton çalışanları olarak Koop İş Sendikası’nda örgütlenme sürecimizi anlatmıştık. Sendikal mücadelemiz devam ederken Koton patronları onlarca arkadaşımızı gerekçesiz olarak işten çıkartmıştı. İşten çıkartmalar sonrasında da mücadelemiz devam etti. Bir çok şehir gibi İzmir’de de işten çıkartmaları protesto etmek için Alsancak Koton önünde basın açıklaması yaptık ve açıkça arkadaşlarımızın işlerine dönmeleri için mücadele edeceğimiz duyurduk. Bu süreçte sadece sendika ve toplu sözleşme korkusu bile patronlara yetti. Maaşlarımızda henüz oranı kesin olmasa da bir takım iyileştirmeler yapılacağı konuşuluyor. Mesai saatlerinde ve yemek ücretlerimize 2 lira ilave edilerek düzenlemeler yapıldı. Ama bunlar bize yetmez tüm haklarımızı alıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz. Koton’a Sendika girecek ve arkadaşlarımız işlerine geri dönecek.

 

Bu yazılar Gerçek gazetesinin Aralık 2019 tarihli 123. sayısında yayınlanmıştır.