Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi emekçileri grev çadırını kurdu

Üniversite hastanelerinde alt yapısı tamamlandıktan sonra Mart ayında uygulamaya konan performans sistemi ilk meyvesini, 4 Nisan günü verdi.

Sağlık emekçileri, performans sistemine karşı çeşitli eylemler ve toplantılar düzenlemiş, en son Ankara’da merkezi bir miting yapmışlardı. 4 Nisan 2010 günü "Çok Ses Tek Yürek" diyerek tüm üniversite sağlık çalışanları, yatan hasta servis binası önünde ''Grevdeyiz'' pankartını açarak grev çadırını kurdular. Saat 11.00'de TTB, SES, Türk Hemşireler Derneği ve Asistan Komisyonu öncülüğünde bir basın açıklaması okundu. İzmir'deki birçok büyük hastane ve sağlık ocakları emekçilerinin destek verdiği basın açıklamasından önce Asistan Komisyonu sözcüsü bir konuşma yaptı. Konuşmasında, sağlıkta dönüşümün bir parçası olan performansın; iş barışını bozduğu, çalışanların işletmeci, hastanın ise müşteri demek olduğu, çalışma saatleri belli olmayan, angarya çalışma getiren, hastaneleri tamamen kâr getiren işletmelere çevirdiği ifade edildi.

Türk Hemşireler Derneği İzmir Şube başkanı Süheyla Nergiz ise sağlık çalışmasının bir ekip çalışması olduğu, performans sisteminin hemşireleri ve ebeleri de derinden etkilediği üzerinde durdu. Cerrahi Hekimler Derneği Başkanı Cem Terzi ise kürsüden hükümeti uyararak ''Tahrir Meydanına baksınlar bizi görecekler'' dedi. Coşkulu başlayan grevde sık sık ''Rektör Buraya Başhekim İstifa'', ''Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir'' şeklinde sloganlar atıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık çalışanlarından oluşan müzik grubu ise uzun bir müzik dinletisi gerçekleştirdi.

Rektörün zaman zaman çadıra gelip asistanlarla konuşması ve onları ikna etmeye çalışması, rektörün grevden korktuğunun bir kanıtıydı. Fakat Dokuz Eylül emekçileri grevi bitirmeyeceklerini, istediklerini alıncaya kadar grev çadırını kaldırmayacaklarını açıkladılar. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi emekçileri ise bir sonraki hafta greve başlayacaklarını açıkladılar.

Sağlık emekçilerinin talepleri ise şöyle;

Ücretin performansa endekslenmediği,
Angarya çalışmanın olmadığı,
Çalışma sürelerinin belli olduğu, esnek çalışmanın olmadığı,
4/B, 4/C ve tüm sözleşmelilerin kadroya geçirildiği,
Taşeron sisteminin kalktığı,
Gelecek güvencesi olan,
Şiddetten ve mesleki riskten arındırılmış bir çalışma ortamında nitelikli bir tıp eğitimi veren ve bilimsel çalışma yürütebilen bir tıp fakültesi istiyoruz.