DİSK’in 51. Yılı ve Kod-A direnişi

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu kuruluşunun 51. Yılını direnişteki Kod-A işçileri ile birlikte kutladı. Kutlama Kod-A işçilerinin 135 gündür direnmekte olduğu “direniş sokağı”nda Güneşli’deki Türk Telekom binasının önünde gerçekleşti. Sosyal-İş sendikasına üye Kod-A işçilerinin direniş çadırında buluşan DİSK üyesi işçiler, sendika yöneticileri ve dayanışma için gelenler daha sonra Türk Telekom binasının önüne geçtiler. DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş, DİSK Tekstil, Genel-İş, Limter-İş, Cam-Keramik-İş, Dev Sağlık-İş gibi DİSK'e bağlı sendikaların yönetici ve bazı işyeri temsilcileri de eylemdeydiler. Devrimci İşçi Partililer de kutlama için Kod-A işçileri ve DİSK’le birlikteydi.

Kod-A direnişinin hemen yanında Türk-İş’e bağlı Tümtis sendikasında örgütlü DHL işçilerinin direnişi de devam etmekte. Sık sık dayanışma içinde birlikte eylem yapan DHL ve Kod-A işçileri kutlamada da birlikteydi. Tümtis Genel Örgütlenme Sekreteri Muharrem Yıldırım, DHL işçileri adına bir konuşma yaparak sınıf dayanışmasının önemini vurguladı ve direnişin tüm işçi sınıfı için kazanmanın tek yolu olduğunu belirtti.  Güneşli “direniş sokağı” direniş alanlarının birleştiriciliğinin bir örneği olarak karşımızda durmaya devam ediyor.

Kod-A patronu çoğunluğu Sosyal-İş sendikası üyesi olan işçilerin, kutlama esnasında aşağı inmelerine ve sınıf kardeşleriyle buluşmalarına izin vermedi. Aslında DİSK’in 51. Yılında bir direniş çadırında, DİSK yöneticileri ve sınıf dostları da orada bulunuyorken, patronun bu haksız baskısını kırmak da, işçilere güven ve moral vermek de, işçilerin birliğini sağlayarak kutlamaya anlam katmak da mümkündü. Ancak Kod-A’da çalışan işçiler ancak eylem bittikten sonra direnişteki arkadaşlarının yanına inebildiler.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko eylemde yaptığı konuşmada şöyle dedi: ““Biz devletin, hükümetin korumasında değil, devletten, sermayeden, siyasi partilerden bağımsız, gücünü direnen işçi sınıfından alan bir konfederasyonuz.” Bu pek çok yönüyle haklı bir söylemdir. Esaslı bir iddiadır. Tarihinde Kaveller, 15-16 Haziranlar olan MESS’i, DGM’leri ezen bir konfederasyonun gücünü direnen işçi sınıfından alması kadar doğru ve doğal bir şey olamaz. Sosyal-İş Genel Başkanı Metin Ebetürk’ün “DİSK’in 51. Yılının 134 gündür işi, ekmeği, geleceği için direnen korkusuz Kod-A işçileri ile kutlanması gurur vericidir” sözleri de yine son derece anlamlıdır.

Bu açıdan Kod-A işçilerinin de DİSK’ten gücünü alarak birleşmeleri ve bütünleşmeleri çok anlamlı olurdu. Zira Kod-A patronu mahkemelerin yavaş işleyişini lehine kullanarak ve her gün çalışan işçiler üzerindeki baskısını arttırarak sendikalaşmayı kırma çabasına devam ediyor. İşten attıkları öncü işçiler, güneşte de yandı, soğukta da üşüdü ama sıcak, kar, kış demeden direnişi kararlılıkla sürdürdü. Sürdürüyor da. İçerdeki işçiler de direnen arkadaşlarını yalnız bırakmamaya özen gösteriyor.

İş müfettişleri sendikal baskıyı,  sendikal sebeplere işçi çıkartılmasını tescil eden raporları hazırlamış bulunuyor. Ancak sendika yetki davası Nisan ayına ertelenmiş durumda. İşe iade davaları sürmekte ve daha önce söylediğimiz gibi patron haklılığın gücünün karşısına zamanın yıpratıcı etkisiyle ve yıldırma taktikleriyle çıkmaya devam ediyor. Sendika ve konfederasyon günler öncesinden başlayarak DİSK’in 51. Yılını da vesile ederek bu baskıyı kıracak bir hazırlık içine girebilirdi ve bu çok faydalı olurdu.

Ancak şimdi DİSK’in kuruluş yıldönümünün verdiği moralle, direniş alanında devrimci marşlar söyleyen DİSK korosunun coşkusuyla bu örgütlenmeyi sağlamak gerekiyor. Mahkemeler uzadıkça, zaman geçtikçe işçiler elbette ki yıpranacaktır. Bu her direnişin kaçınılmaz bir özelliğidir. Ancak Kod-A’da olduğu gibi kararlılık ve bilinç bu yıpranmanın üstesinden gelebilmeyi sağlar. Geçen zamanın işçileri yıpratırken, Kod-A patronunun tüm işlerini aksamadan devam ettirmesi, hakka da hakkaniyete de sığmaz. Mahkemelerin süreci daha da uzatmasına engel olmak için, geciken adaletin adalet olmadığını göstermek için duruşmalara katılım sağlanmalı, direnişin gücü ve haklılığı adliyeye de taşınmalıdır. Kod-A işçisi için baskılara ve tehditlere karşı iş yavaşlatmadan tamamen işi durdurmaya kadar pek çok hak arama yöntemi saklıdır. DİSK’in tarihi de birikimi de, Kod-A işçilerinin direniş gücü de bu mücadeleyi gerçekleştirerek hak ve hukuk tanımaz Kod-A patronuna hak ettiği cevabı verecek güçtedir.