Birleşik Metal İş Genel Kurulu: “Güvencesizliğe karşı tek güvence örgütlü olmak”

Birleşik Metal İş Sendikası’nın 18. Olağan Genel Kurulu 16-19 Aralık tarihleri arasında Kartal’da gerçekleştirildi. 

Birleşik Metal İş Sendikası’nın 18. Olağan Genel Kurulu 16-19 Aralık tarihleri arasında Kartal’da gerçekleştirildi. Genel Kurul’da ana slogan olarak “Güvencesizliğe karşı tek güvence: Örgütlü olmak” belirlendi. Kartal’da Titanic isimli otelde gerçekleştirilen Genel Kurul’un oldukça iyi şekilde organize edilmiş olduğu gözlemlendi. Özellikle delegeler baştan sona kongre disiplini ve coşku içinde hareket ettiler. Genel Kurul’un açılış gününde DİSK ve Birleşik Metal tarihini anlatan “Bugün dünün yarınıdır” isimli film gösterildi. Ruhi Su korosu ise seslendirdikleri işçi marşlarıyla salona coşku kattılar.

Birleşik Metal İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu’nun konuşması Türkiye’deki sendikal ve siyasal sorunlara ayrıntılı biçimde değinirken konuşmasında sendikaların demokrasi mücadelesinde daha fazla rol üstlenmesi ve bu mücadelede dostlarıyla birlikte yürümesi gerektiği teması öne çıktı. Yeni Anayasa tartışmalarında TÜSİAD’la paralel bir tutum alan mevcut DİSK yönetiminin aksine yeni Anayasa girişimlerinin sermayenin çıkarlarını yansıttığını söyleyen Serdaroğlu’nun bu vurgusu son derece önemliydi.

İlk gün siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinden konuklar ve uluslararası sendikal hareketten katılımcılar konuşmalar yaptı. Birleşik Metal sendikasının üye olduğu IMF (Uluslararası Metal Federasyonu) adına Fernando Lopez ve EMF (Avrupa Metal Federasyonu) adına ise Eckelmann Ulrich konuşma yaptı. Ayrıca Almanya, Macaristan, Kosova, Belçika, İspanya, Fransa, Hollanda ve KKTC’den sendikacılar da kurumları adına konuşmalar yaptılar. Ortak vurgu önümüzdeki dönemde işçilerin uluslararası dayanışmasının öneminin artmakta olduğuydu. Bu konuda güncel bir örnek olarak GEA Metal fabrikasındaki yasadışı lokavta karşı verilen mücadele öne çıktı.

Genel Kurul’da siyasi parti temsilcileri de konuşmalar yaptı. CHP, Saadet Partisi ve Has Parti gibi burjuva partilerinin temsilcilerinin karşısında Devrimci İşçi Partisi Genel Başkanı Sungur Savran da bir konuşma yaparak hem kongreyi ve metal işçilerini selamladı, hem de önümüzdeki dönemin görevlerine işaret ederek burjuva partilerinin karşısında işçi sınıfının devrimci partisinin önemini vurguladı. Sungur Savran, burjuvazinin temsilcileri ne derse desin krizin mutlaka Türkiye’ye de geleceğini ve bu dönemde sınıfın yapacağı örgütsel yığınağın son derece önemli olduğunu söyledi. Umutsuzluğa yer yok diyen Sungur Savran, krizin karşısında Mısır ve Tunus’un meydanlarından İspanya ve Yunanistan’a, ABD’den İtalya’ya yükselen sınıf mücadelesi dalgasının da mutlaka bu topraklara geleceğini vurgulayarak sendikal hareketin yapacağı tercihlerin ve alacağı tutumların geleceği belirleyeceğini savundu. Ayrıca Bağımsız milletvekili Levent Tüzel, TKP ve İP temsilcileri de birer konuşma yaptılar.

Genel Kurul’un, konukların da söz aldığı ilk gününün en büyük olumsuzluğu, Metal İşçileri Birliği adına söz alan bir kadın işçi konuşmacının çok da uzun olmayan konuşmasını bitirmek üzere olduğunun gayet açık olduğu bir aşamada, divanın tekrar tekrar konuşmacıya müdahale etmesi oldu. Bugereksiz müdahalenin ardındaki asıl güdünün konuşmacının sendika yönetimini bürokratik olmakla suçlaması olduğu açıktı. Nitekim konuşmacının sözünü bitiriyor olduğunu belirtmesine cevaben divandan bir üye konuşmacının “Genel Kurul’un işlerine karıştığı”nı söyledi, “haddinizi bileceksiniz” dedi. Fikirlerinin doğruluk derecesinden bağımsız olarak, konuşmacı saygılı bir dille eleştirinin ve kongreye kararlar konusunda önerilerin ötesine geçmemişken divanın “had bildirmesi”, üstelik bunu günün tek kadın konuşmacısına ve üstüne üstlük bir işçiye yapması, sendika içi demokrasi usulleri bakımından kabul edilebilir bir şey değildi.

Genel Kurul’un ikinci gününde mevcut yönetimin faaliyet raporu ve sendikal politikalar tartışıldı. Özellikle geçtiğimiz yıl MESS dayatmalarına karşı gerçekleştirilen grev bu tartışmaların odak noktasıydı. Ayrıca bir grev fonu oluşturulması ve erkek işçilerin ağırlıklı olduğu metal sektöründe sendika içi işleyişte kadınlara pozitif ayrımcılık tanınmasına ilişkin tüzük değişiklikleri yapıldı. Bu bölümde mevcut yönetime yönelik eleştiriler de yapıldı.

Üçüncü gün tek listeyle seçimlere gidilen Genel Kurul’da  Adnan Serdaroğlu (Genel Başkan), Selçuk Göktaş (Genel Sekreter), Erdoğan Özer (Mali Daire Başkanı), Özkan Atar (Örgütlenme Genel Sekreteri), Seyfettin Gülengül (Genel Eğitim Sekreteri) yönetime seçildi.