Türk-İş, Hak-İş ve DİSK nihayet ortak paydada buluştu: Yetmez! Ortak eylem gerekli! Birleşik İşçi Cephesi için ileri!

Türk-İş, Hak-İş ve DİSK nihayet ortak paydada buluştu

Türk-İş, DİSK ve Hak-İş konfederasyonları tüm işçi sınıfını ezen ve taşınmaz bir yük haline gelen vergi adaletsizliğine karşı ortak paydada ve taleplerde buluştu. Bu talepler üç konfederasyonun genel başkanları tarafından ortak bir basın açıklaması ile kamuoyuna duyuruldu.

Elbette ki yıllardır AKP’nin işçi kolu gibi davranan Hak-İş yönetimine ve daha yeni, kamu sözleşmelerindeki ihanetiyle gündeme gelen Türk-İş yönetimine işçilerin bir güveni yoktur. Bu güvensizlik haklıdır. Ancak buradan varılacak sonuç, sendikaların ortak paydada buluşmasını önemsiz görmek olamaz. Tam tersine tabandaki işçiler sendika ayrımı gözetmeksizin bu birlikteliğin ilerletilmesi için bastırmalıdır.

Sendika ayrımı olmaksızın tüm işçilerin ortak bir seferberliği sayesinde ancak bu girişim göstermelik olmaktan çıkar ve işçilerin en acil sorunlarının çözümü için gerçek bir baskı gücü oluşturulabilir. Bu yüzden talebimiz bu birlikteliğin kalıcılaştırılmasıdır. Vergi adaletsizliğinin yanı sıra başka acil gündemler için de ortak tutum alınmalıdır. Asgari ücretin geçinebilecek seviyeye yükseltilmesi ve asgari ücret zammının otomatik olarak tüm çalışanlara yansıtılması böyle bir gündemdir. Kıdem tazminatı başta olmak üzere kazanılmış hakların korunması ve EYT’lilerin mağduriyetlerinin giderilmesi de acil gündemler olarak karşımızdadır. Sendikalaşma ve grev haklarının sürekli ihlal edilmesine karşı ortak mücadele çok önemlidir. Nihayet ortak tutum almak yetmez. Bu acil gündemler için ortak eyleme geçmek de elzemdir!

Bugün sendika konfederasyonlarını ortak tutum almaya iten, işçi sınıfının tabanda biriken hoşnutsuzluğunun ve öfkesinin yarattığı baskıdır. Bu baskıyı daha da arttırmalı ve ortak tutumu ortak eyleme dönüştüren bir Birleşik İşçi Cephesi’ni inşa etmeliyiz!

Birleşik İşçi Cephesi, Türkiye ekonomisinin içinden geçmekte olduğu ağır krizin bedelinin işçi sınıfına ödetilmesi yolundaki sermaye ve hükümet girişimlerini püskürtmek için gereklidir. Birleşik İşçi Cephesi, işçi sınıfının ve emekçilerin her geçen gün daha kötüye giden ekonomik durumunu düzeltmek için gereklidir. Birleşik İşçi Cephesi, işçi sınıfının ortak çıkarı olan istibdadın geriletilmesi için sınıfın gücünü harekete geçirme yolunda kullanılabilirse, her şeyden daha etkili olacaktır.

Bugün kurulan bu ortaklık, bizi böyle bir cepheye doğru taşımanın ilk adımı olabilir. Yaşasın Birleşik İşçi Cephesi!

 

Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’in vergi adaletsizliğine karşı ortak talepleri:

  • Emek üzerindeki vergi yükünün azaltılması ve verginin geniş kitlelere adil bir şekilde yansımasının sağlanması gerekmektedir. O nedenle, gelir vergisi tarife basamakları ve oranları acil olarak çalışanlar lehine güncellenmelidir.
  • Bütün ücretlerden asgari ücrete tekabül eden kısım vergiden muaf olmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde 10 olmalıdır.
  • Düşük gelirli hane halkının tüketiminde önemli payı olan gıda ve alkolsüz içecekler, eğitim, sağlık ile giyim ve ayakkabı grubu için halen indirimli vergi oranı uygulanmaktaysa da düşük gelirli ailelerin tüketim vergi payını azaltmak için bu oranın daha da aşağıya çekilmesi sağlanmalıdır.
  • Ücret geliri elde eden kişilerin giderlerini ödedikleri vergiden indirememelerinin doğurduğu anayasal eşitlik ilkesine aykırılık halini karşılayabilmek için, tıpkı gayrimenkul sermaye iratlarında olduğu gibi, yüzde 25’lik götürü gider indiriminin yapılmasını öneriyoruz.
  • İşçinin kendisi ve diğer aile fertleri için yapmak zorunda olduğu gıda, barınma, giyim, ısınma, elektrik, sağlık, eğitim gibi giderlerinin gelir vergisi matrahından mahsup edilmelidir. Zira benzer harcamalar, beyanname usulü ile vergiye tabii mükellefler tarafından gelir vergisi matrahından mahsup edilebilmektedir.
  • Bireysel doğalgaz, elektrik, su, ulaşım ve iletişim hizmetleri tüketiminden alınan KDV yüzde 1’e düşürülmelidir.
  • Temel tüketim mallarından alınan KDV sıfırlanmalıdır.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Aralık 2019 tarihli 123. sayısında yayınlanmıştır.