Krizin faturası patronlara - Bursa’dan Migros depo işçisi

Krizin faturası patronlara - Bursa’dan Migros depo işçisi

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz en alt tabaka olarak görülen yine işçi ve emekçilere mal ediliyor. Devleti yönetenler işçi ve emekçilere vereceği açlık sınırının 30 lira üstü asgari ücret için aylarca tartışırken devletin başındakiler ise yıllarca çalışan ve yaş yüzünden emekli olamayan işçileri devletin kasasına zarar olur diyor. Yıllarca sömürülen işçiler devlet kasasına zarar olurken patronlar ise tam tersine gün ve gün devlet kasasından geçinmeye devam ediyorlar. Hatta sadece devlet kasasından da değil yıllarca bizim sırtımızdan oluşturulan fonları da yağmalamayı ihmal etmiyorlar. Atasözü der ki "Tok açın halinden anlamaz." Evet patronlar ve onların temsilcileri bizim halimizden anlamıyor. Onlar Süleyman sofraları kurarken biz hergün eve bir poşet daha az dönüyoruz. Ülkede kriz yokken hepimiz bir aile kardeşken kriz çıktığında üvey evlat muamelesi görüyoruz. Sanki krizi onlar değil biz yaratmışız gibi gelen krizin faturası biz işçi ve emekçilere kesiliyor. Krizin faturasını ödememek için mücadele etmemiz şart, biz bir aileyiz yalanına artık kanmıyoruz. Bizim ailemiz, kardeşimiz bizim gibi işçi ve emekçilerdir. Sadece biz birlik olduğumuzda bu yapılanlara karşı güçlü bir mücadele edebiliriz. Patronların cephesine karşı hep beraber birleşik işçi cephesini kurarak mücadele edebiliriz.

Bursa’dan Migros depo işçisi

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2019 tarihli 115. sayısında yayınlanmıştır.