İstibdadın Yargıtay'a atadığı memurlar madenci katili patronları kurtardı

İstibdadın Yargıtay'a atadığı memurlar madenci katili patronları kurtardı

301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma maden katliamına ilişkin davada karar, 2018 yılında verildi. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 37 kişi beraat etmiş, 14 kişi ise taksirle öldürme nedeniyle cezalandırılmıştı. Patronların göstermelik cezalar aldığı bu karar temyiz edilmiş, Yargıtay 12. Ceza Dairesi Eylül 2020’de kararı bozmuştu. Ancak iktidarın atamalarla müdahale ettiği Yargıtay, patronları kurtarmak için kendi verdiği kararı tekrar değiştirdi.

Göstermelik yargılamanın göstermelik cezası

2014 yılında yaşanan katliamın Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davası tam 4 yıl sürdü. Soma Holding’in gerçek patronu Alp Gürkan hakkında beraat kararı verildi, kâğıt üstündeki patronu Can Gürkan ise istinaf mahkemesinin kararı ile 4,5 yıl hapis yatıp tahliye edildi. Son infaz yasasıyla ise Soma katliamı davasından tutuklu olanların da ceza indiriminden yararlanabilmeleri, normalde kalacakları süreden daha az hapishanede kalıp dışarı erken çıkabilmeleri sağlandı. Cezalar, uzadıkça uzayan yargılama gibi göstermelik kaldı. Adaletten uzak, hukuken sakat karar temyize götürüldü.

Temyiz mercii olan Yargıtay 12. Ceza Dairesi geçtiğimiz aylarda, patronun daha fazla kâr amacıyla gerekli önlemleri almadığı, kaza olabileceğinin farkında olarak olası kastla hakkında ceza verilmesi gerektiği sebebiyle kararı bozmuştu. Akhisar Ceza Mahkemesi ise bu karara uyarak ilk verdiği hükmü Yargıtay kararı doğrultusunda değiştirdi. Madencilerin ailelerini ve avukatlarını bir nebze de olsa sevindiren bu kararın hükmü çok uzun sürmedi.

Karar patronlar lehine bir kez daha bozuldu

Patronların olası kastla hareket ettiğini ve daha fazla ceza almaları gerektiğini söyleyen bu yeni karar da temyiz ile Yargıtay’a gitti. Sadece birkaç aylık süre içerisinde, 5 üyesi olan 12. Ceza Dairesinin 3 üyesi son karar Yargıtay’a gidene kadar değiştirildi. İstibdadın bürokratları arasından seçilen Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, eski HSK Genel Sekreteri Fuzuli Aydoğdu ve eski Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa Yapıcı heyete katıldı. Bu yeni heyet, önüne gelen kararı, bu sefer Soma katliamının faili patron lehine bozdu. Katliamda patron Can Gürkan’ın kastının olmadığını, gerekli önlemleri almamanın ihmal anlamına geldiğini bu nedenle Can Gürkan'ın kast değil taksirden cezalandırılması gerektiğine hükmeden karar, Yargıtay heyetinin 3 olumlu 2 olumsuz oyu ile kabul edildi. Bu karar neticesinde Can Gürkan infaz yasasındaki ceza indirimlerinden de yararlanabilecek, hapiste yatma süresi oldukça azalacak.

12. Ceza Dairesi tarafından verilen bu karar bize istibdadın sınıf karakterini de çok net bir şekilde gösteriyor. Bu karar tüm iş cinayetleri hakkında açılan davalara bir emsal oluşturacak nitelikte. İstibdadın siyasi atamalarla devreye girmesi, yalnız patron Can Gürkan ve Soma katliamının diğer faillerini değil; tüm patronları, daha fazla kâr uğruna sebep oldukları cinayetlerden kurtarmayı da amaçlıyor. Bu tabii ki, madenlerde, tersanelerde, inşaatlarda ve her gün iş cinayetleri yaşanan başka pek çok sektörde işçilerin can güvenliğinin patronların kâr hırsına feda edilmesi demek.

Soma katliamının hesabını soracağız!

Soma maden katliamı, madenlerde asansörler olmadığı, işçiler vardiya değişimlerinde maden ocağına kömürün taşındığı bantların üzerinde girip çıktığı, ölçüm cihazları çalışmadığı, yeterli yaşam odası bulunmadığı için, patron güvenlik önlemlerini almayı madencilerin canından daha kıymetli maliyet kalemleri olarak gördüğü için yaşandı. Soma Holding patronları ihmalle değil, kârlarını artırmak için düpedüz kastla hareket ettiler!

İstibdad bir kez daha yasaların işçiler için değil patronlar için olduğunu, patronların çıkarlarına ters düşen her türlü yasanın, kuralın geçersiz olabileceğini göstermiştir. Üstelik bu defa açıktan müdahale ederek yapmıştır. İşyerlerinde, fabrikalarda, madenlerde can güvenliğimizi koruyabilmenin yolu birilerinden medet ummak değil sendikalarda örgütlenmek ve önlemlerin alınması için patronlara ve istibdada örgütlü olarak baskı kurmaktır.