İşçinin Kent Meydanı'ndan yükselen sesi: "Sendikaya üye ol, sahip çık, denetle!"

Bursa'da işçiler asgari ücret zammının tüm işçilere yansıtılması talebiyle Kent Meydanı'nda eylem yaptı. Bir taban inisiyatifi olarak başlayan ve kendini sosyal medyadan "Asgari ücret kıdem farkı istiyoruz" başlıklı Facebook sayfası ile duyuran girişim önce 21 Şubat'ta alanlara inmeyi planlamıştı. Ancak Ankara'da bombalı saldırının ardından, işçiler "biz kasap et derdinde koyun can derdinde misali bu eylemi yapamayız" diyerek eylem tarihini 6 Mart'a erteledi.

Ama geçen zaman zarfında patronlar çok farklı davrandı. Fabrikalarda baskılar arttı. Özellikle bu baskılar geçtiğimiz dönem metal grevlerinin dinamosu olan Renault fabrikasında yoğunlaştı. MESS, Renault yönetimi, Türk Metal ve AKP hükümeti el ele vererek önce yapılmasına söz verilen işçi temsilcisi seçimleri iptal edildi daha sonra da Birleşik Metal'e üye işçi sözcüleri olmak üzere onlarca işçi işten atıldı. Sebep olarak da kıdem farkı talebiyle yapılan eylemler gösterildi. Her ne kadar işçiler bu saldırıya üretimi durdurarak cevap verse de fabrika dışında işçilere yapılan biber gazlı, gözaltılı saldırılar, içeride ise adeta bir sıkıyönetim ilan edilmesiyle üretim bir gün sonra yeniden başladı.

Bu durum Marmara depreminin yaşandığı 1999 yılını hatırlatıyor. O yıl, DSP-MHP-ANAP hükümeti mezarda emeklilik yasasını gündeme getirmiş, tüm sendikaları kapsayan Emek Platformu da bu saldırıya yüzbinlerce işçinin katıldığı eylemlerle cevap vermişti. İşçinin direnci sermayeye geçit vermiyordu. Ancak deprem olunca işçiler eylemlere ara verdiklerini duyurdular. Ancak sermaye ve onların hükümeti durmadı. Daha insanlarımız enkazların altından çıkarılmamışken, mezarda emeklilik yasasını jet hızıyla meclisten geçirdiler.

Ahlak, vicdan, dürüstlük ve insanlık biz işçilerden yana olsun. Ama yine eylemin ertelenmesi patronlara yaramış oldu. Büyük bir baskı ve yıldırma politikası altında korkutulan işçiler Kent Meydanı'nı beklendiği gibi dolduramadı.  Renault'da mücadelenin kırılmış olması tüm Bursa'da büyük bir moral bozukluğu yaratmıştı. Her ne kadar alan binlerce işçiyle dolmamış olsa da, işçilerin tabandan yükselttikleri inisiyatif olmasa bu zorlu günlerde işçilerin haklı talepleri bu kararlılık ve netlikte ifade edilememiş olacaktı. Bu anlamda 6 Mart'ta Kent Meydanı'nda toplanan işçiler çok önemli bir iş başardılar.

Kent Meydanı'nda işçiler adına verilen mesajlar çok netti. ''Kıdem farkı hakkımız, söke söke alırız", " İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Direne direne kazanacağız", "Sendikaya üye ol, sahip çık, denetle" sloganlarının yanı sıra Renault işçisinin hafta içinde yaşadığı direnişe de selam yollayan "Renault işçisi yalnız değildir", " Atılan işçiler geri alınsın" sloganları atıldı.

Patronların aç gözlülüğü vurgulandı. Ama patronların açgözlülüğü karşısında işçilerin örgütsüzlüğünün de altı çizildi. Örgütlenme çağrısı yapıldı. Asgari ücret kıdem farkı talep edildi. Ama aynı zamanda zamlı asgari ücretin de hâlâ açlık sınırı altında kaldığı belirtildi. Eşitliğin herkesin daha fazla kazanması ve alınterinin karşılığını bir nebze olsun daha fazla alabilmesiyle sağlanması gerektiği söylendi. Sendika seçme özgürlüğü savunuldu. Ama sendikaların yetersizliği de ifade edildi. Basına açıklamayı yapan işçi arkadaşımız katılanlara "sendikalar hakkınızı arıyor mu" diye sordu. Hayır cevabını aldıktan sonra da, şu önemli cümleleri sıraladı: "Hayır demekle olmaz. Sendikaların haklarımızı savunması, bizden aldıkları aidatları bizim çıkarımıza kullanması için sendikalarımızı denetlemeliyiz!"

Şüphesiz ki on binlerce sanayi işçisinin gözü kulağı 6 Mart Kent Meydanı buluşmasındaydı. Bu buluşmayı gerçekleştiren yüzlerle işçi, gelecek için umut ışığı oldu. Bu daha başlangıçtı ve mücadele devam edecekti. Eylem bitiminde işçilerin omuz omuza söylediği gibi: "Güzel günler göreceğiz çocuklar!"

Basına dağıtılan açıklama metninin tamamı:

Basına ve kamuoyuna duyurumuzdur, Değerli basın emekçileri, Bursa’nın değişik fabrikalarından ve işyerlerinden buraya gelen değerli işçi kardeşlerimiz.

Bizler burada büyük bir haksızlığa son vermek ve bu haksızlığa karşı sesimizi duyurmak için bir araya geldik. Bursa’nın değişik fabrika ve işyerlerinden işçileriz. Farklı sendikalara üye olanlarımız da var, sendikasız olanlarımız da. Hepimizin tek bir ortak derdi var. Hakkımızı, alınterimizin karşılığını alamıyoruz!

Malum asgari ücrete zam yapıldı. Yapılan zamla birlikte işe yeni giren bir işçiyle yıllarca çalışan, kıdemli işçilerin ücretleri neredeyse eşitlendi. Bizim asgari ücrete zam yapılmasına itirazımız yoktur. 1300 liraya ulaşan asgari ücret hala 1450 lira olan açlık sınırının altındadır. Üstelik yılbaşından itibaren iğneden ipliğe zam yapıldığı için, asgari ücrete yapılan zam şimdiden eriyip gitmiştir. 1300 liradan daha fazla alan işçiler ise tamamen zarardadır. Ücretlerimize zam yapılmadığı halde iğneden ipliğe, elektrikten, suya, ulaşımdan gıdaya kadar yapılan zamlar yüzünden alım gücümüz azalmıştır. O yüzden ne havadan bir para istiyoruz, ne de hakkımız olmayan bir şeyi talep ediyoruz. Eve götürdüğümüz ekmekle ilgileniyoruz. Bugün sofradaki ekmeğimiz küçülmüştür. İşçinin gerçeği sofradaki ekmeğidir. Ekmeğimizi korumak için buradayız!

Patronlar bugüne kadar taleplerimize kulak tıkadılar. Son olarak Renault'da haklarını arayan arkadaşlarımızı işten attılar. Fabrika dışında eylem yapan işçi kardeşlerimize gaz sıkıldı. Göz altına alınanlar oldu. Oysa hak aramak, sendikal eylem yapmak anayasal haktır. Sendikal sebeple işçi çıkartmak ise açıkça suçtur. Suçluyu koruyan, hak arayanı ise suçlayanları kınıyoruz. Renault işçisi arkadaşlarımızın sonuna kadar yanındayız. Atılan işçilerin geri alınmasını istiyoruz. Mücadelemiz ortaktır. Hep birlikte kazanacağız!

Hakkımız olan kıdem farklarımızı vermeyen patronlar, asgari ücret zammından herhangi bir zarar görmedikleri gibi kâr ediyorlar. Şirketler, devlet desteği adı altında işçi başına ayda 100 lirayı kasalarına koyuyor. Yılda 1200 lira eder. Asgari ücretli, zamlı ücreti yüzünden vergi dilimine erken giriyor. Daha fazla gelir vergisi ödüyor. Şirketler ise ücret artışlarını maliyet artışı olarak gösterip daha az vergi ödeyecek. Bu adaletsizliğe son vermek için buradayız!

Bizler işçiler arasındaki ücret farklarının kapanmasından yanayız!

Ama bu herkesin hak ettiği zammı almasıyla, düşük ücret alan arkadaşlarımıza da daha yüksek oranda zam yapılmasıyla sağlanabilir. Kıdemli işçi de yıllarca verdiği emeklerin karşılığını almalıdır. Bugün asgari ücret kıdem farklarımızı talep ederken hakkımız olmayan birşeyi istemiyoruz. Hakkımızın gasp edilmesine karşı çıkıyoruz!

Bizler taleplerimizin takipçisi olacağız! Bu meydanda sendika, işkolu ayrımı olmadan bir araya geldik. İşçinin sesini sadece patronlara değil sendikalarımıza da duyurmak istiyoruz. Bursa’da kendine sendika deyip de bu yoldan ayrılanlara, işçiye karşı patronun yanında saf tutanlara, kendi sefa sürüp işçiye cefa çektirenlere verdiğimiz cevabı geçtiğimiz yıl hepiniz gördünüz! İşçileri sendikalarımıza üye olmaya ve sahip çıkmaya çağırıyoruz. Ama burada toplanan işçiler olarak sendikaları her zaman denetleyeceğiz. Yoldan çıkan olursa uyaracağız. Gerektiğinde de daha önce yaptığımız gibi hak ettikleri dersi vermekten geri durmayız.

Sendikalarımız! Sizler işçinin hakkını aramakla yükümlüsünüz! Kendi aranızdaki rekabet işçinin hakkını daha fazla almak üzerine olursa kabulümüzdür. Biz sorunlarımızı ancak birlik olarak çözebiliriz. Birlik olarak hakkımızı alabiliriz! Konu işçinin hakları ve talepleri olduğunda rekabeti bırakıp birlikte olmanızı istiyoruz. Aynı burada bu meydanda omuz omuza bir arada olduğumuz gibi!

Ey patronlar! Hakkımızı istedik. Süre verdik. Hakkımızı vermediniz meydanlara indik! Bu inadı bırakın. Aksi takdirde meydanlara indiğimiz gibi şalterleri de indirmesini biliriz! Bunu bizim kadar siz de iyi biliyorsunuz! Ancak biz baştan söylediğimiz gibi ekmeğimizin peşindeyiz. Huzurlu ve sağlıklı koşullarda çalışıp evimize ekmek götürmek istiyoruz. Durduk yere eylem yapmanın, yürüyüş yapmanın meraklısı da değiliz. Ama elinizi soframızdaki ekmeğe uzatırsanız, göz göre göre hakkımızı gasp edersiniz gereken tepkiyi vermekten de çekinmeyiz!

Değerli basın emekçileri, işçi kardeşlerim ve Bursa’nın değerli halkı Talebimiz açık! Asgari ücrete yapılan zam oranında tüm işçilere zam yapılmasını istiyoruz! Bugün burada sergilediğimiz birliktelik bir başlangıçtır. Mücadelemiz sürecektir. Taleplerimizin takipçisi olacağız. Sendikalarımızı bu konuda daha fazla harekete geçirmek için çabamız sürecek. Gelişmeleri Asgari Ücret Kıdem Farkı İstiyoruz facebook sayfasından takip edebilir, önerilerinizi sayfamıza iletebilirsiniz. Gelecek güzel günler bizlerin ellerindedir. Kararlıyız, güçlüyüz, inançlıyız!

Çünkü biliyoruz ki: İŞÇİLER BİRLİK OLSA DÜNYA YERİNDEN OYNAR!