Gebze’den bir metal işçisi kadın: Patronun baskısı da yalan vaatleri de örgütlenmemizin önünde duramaz!

Patronun baskısı da yalan vaatleri de örgütlenmemizin önünde duramaz!

Merhaba yoldaşlar

Ben Gebze’de bir telefon fabrikasında çalışıyorum. Geçtiğimiz hafta üretim müdürünün bir toplantıda, fabrikaya yeni giren insanların sendika istemesinin önüne geçmek için evlilik parası, çocuk yardımı ve özel sağlık sigortası haklarını getirmeyi planladığını duyduk. Daha sonra işçilerle yapılan bir toplantıda normalde böyle hakları sendikalı yerler tanıyor ancak biz sendikaya ihtiyaç duymadan size bu hakları tanıyoruz şeklinde konuşarak, insanların örgütlenmesinin önünü kesmek istediler. Bir yandan da daha önce yaptıkları toplantılarda içeride sendika örgütlemeye çalışanların maaşlarından kesintiler yapılacağını, hatta işten atmalar olabileceğini belirterek işçileri tehdit etmişlerdi. Gebze sendikal örgütlenmenin yoğun olduğu, direnerek, greve giderek patronları sendikayı kabul etmeye zorlayan işçilerin haberlerini hepimizin sevinçle, heyecanla takip ettiği bir yer. Patronların da bunların farkında olduğunu ve sendikanın s’sini duysalar korkudan tir tir titrediklerini biliyoruz. Bizim fabrikamızda yapmaya çalıştıkları da aslında en baştan itibaren hem maaş kesintisi, işten atma tehditleriyle korku yaymak, hem de biz size sendikanın tanıyacağı hakları tanırız diyerek sendikayı engellemek.

Ancak biz gayet iyi biliyoruz ki sendikalı olmak yalnızca maaşlarımızda artış olması ve sosyal haklarımızı kazanmamızdan ibaret değil. Bugün sendika korkusuyla verilen hakların, yapılan zamların sendika “tehdidi” ortadan kalktığı zaman bir anda geri çekildiğini pek çok örnekte görüyoruz. Biz patronların eline bakmak değil, sendikalı olmak, örgütlenmek ve kendi haklarımızı kendimiz savunmak istiyoruz. Örgütlülüğümüzü her gün geliştirdiğimiz, birliğimizi pekiştirdiğimiz bir fabrikada çalışmak istiyoruz. Patronun bizi aşağılamasına, baskı uygulamasına, dün verdiği hakları bugün geri çekmekle bizi tehdit etmesine karşı sendikamızla birlikte mücadele etmek istiyoruz. Bu yüzden fabrikamızda örgütleniyoruz.

Ama mücadelemiz yalnızca bununla da sınırlı değil. Bizim fabrikamızda sendikamızı örgütlememiz, daha sonra bu örgütlülüğü ileriye taşımamız demek aslında işçi sınıfının bir mevzi daha kazanması demek. Nasıl ki Mitsuba işçilerinin, Bel Karper işçilerinin zaferlerini kendi zaferimiz olarak gördüysek, biz kazandığımızda bu zaferin bütün işçi sınıfının zaferi olacağının bilinciyle de mücadele ediyoruz. Bizim amacımız sadece kendi fabrikamızda, kendi patronumuzu mağlup etmek değil, golü hepimizi açlığa, yoksulluğa mahkûm eden kapitalist sistemin kalesine atmak. Hepimizi sömüren bu düzeni tarihin çöplüğüne süpürmek. Yaşasın örgütlü mücadelemiz, yaşasın işçilerin birliği! Grevdeki, direnişteki bütün sınıf kardeşlerimi, yoldaşlarımı selamlıyorum!

Gebze’den bir metal işçisi kadın

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2021 tarihli 146. sayısında yayınlanmıştır.