DİSK ne yapıyor? Talepler çelişkili, açıklama çok, eylem yok!

DİSK ne yapıyor? Talepler çelişkili, açıklama çok, eylem yok!

DİSK, son dönemde sıkça yaptığı internet üzerinden açıklamalarının bir yenisini daha bugün (6 Nisan) gerçekleştirdi. Evde kalamayan ve virüs tehlikesi ile iç içe evlerine ekmek götürmek zorunda kalan işçiler DİSK’ten eylem kararları beklerken, yapılan açıklama ile daha önceki açıklamalarda zikredilen eylem kararlarının da aslında “var olmadığını” öğrendiler. Geçtiğimiz hafta iktidara 48 saat süre veren aksi takdirde iş bırakmaların gündeme geleceğini söyleyen Arzu Çerkezoğlu 168 saat sonra bugün yaptığı açıklamada “iktidara verdiğimiz 48 saatlik süre, 48 saat içinde bu adımların atılmasının mümkün olduğu hem de zorunlu olduğu yönündeydi” dedi.

DİSK ne yaptı?

DİSK, 30 Mart günü yaptığı basın açıklamasında Koronavirüs salgını karşısında işçi ve emekçilerin yaşamsal taleplerinin hayata geçirilmesi için iktidara 48 saatlik süre vermişti Arzu Çerkezoğlu’nun yaptığı açıklamada “ülkeyi yönetenler bu adımı atmadığı takdirde temel, zorunlu ve acil işler dışındaki işlerde çalışan işçiler, yaşamlarını tehdit eden bu koşullarda 6331 sayılı yasanın 13. maddesinde de açıkça belirtildiği şekilde ciddi ve yakın bir tehlike nedeniyle çalışmaktan kaçınacak ve çalışmama hakkını kullanacaktır” ifadesi kullanılarak iş bırakma eylemlerinin sinyali verilmişti.

48 saat geçti ama DİSK’ten herhangi bir açıklama gelmedi. Bu zaman zarfında başta Birleşik Metal-İş Gebze şubesine bağlı bazı fabrikalarda olmak üzere iş bırakma eylemleri gerçekleşti. DİSK’ten ne bu eylemlere destek veren bir açıklama geldi ne de iş bırakan işçileri tehdit eden patronlara ve iş bırakmayı yasaklayan Kocaeli valiliğinin işgüzarlığına bir cevap verildi. Bu iş bırakma eylemleri DİSK’in kararı ile yapılmış eylemler değildi. Yerel inisiyatifle gerçekleşti. Ancak DİSK’in 48 saatlik ültimatomunun bu eylemleri güçlendiren bir etki yapması umulurdu. Olmadı.

DİSK’in kendi açıklamasında ifade ettiği çalışmaktan kaçınma hakkını kullanan işçilere ilgisiz kaldığı bu dönemde Arzu Çerkezoğlu yanında Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ve Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Osman Yıldız olmak üzere Kılıçdaroğlu ile görüntülü bir konferansa katıldı. Arzu Çerkezoğlu bu konferansta “siyasi partilerin özellikle de bizim sesimize güç katması önemli” dedi ama iş bırakma eylemlerinden bahsetmedi. Burjuva partisi CHP’nin bu tür eylemlere sıcak bakmaması elbette ki normal. Ancak işçilerin eyleminden değil patron partisinin desteğinden güç almayı bekleyen bu anlayış DİSK’in geleneğiyle de DİSK’li işçilerin beklentileriyle de uyuşmuyordu.

Patronların isteği olan “kısa çalışma ödeneği”ni savunan DİSK kendi taleplerini de boşa düşürüyor

DİSK, bu süreçte sadece eylemsiz kalmadı. Aynı zamanda öne sürdüğü talepler de tutarsız ve çelişkiliydi. “İşten atmak yasaklansın” diyen ve ücretli izin talebini yükselten DİSK, hemen ardından “kısa çalışma ödeneği”ni savunarak kendi taleplerini kendisi boşa düşürdü. DİSK, patronların yararlandığı bir madde olan, işin durdurulduğu ya da yavaşladığı işyerlerinde patronların ücret ödemeyip, işçilerin brüt ücretinin yüzde 60’ının işsizlik sigortası fonundan karşılanmasını öngören “kısa çalışma ödeneği”ni bir işçi talebiymiş gibi sundu. DİSK bunu yaparsa patronlar kimseye “ücretli izin” verir mi? Kısa çalışma başvuruları rekor kırdı. İşçilerin alınterinden kesilen paralarla oluşturulan işsizlik sigortası fonunun muslukları bir kez daha patronlar için sonuna kadar açıldı.

DİSK, “kısa çalışma ödeneği’nden yararlanma koşullarının kolaylaştırılmasını savunurken, ucu patronların çıkarına dokunan hiçbir öneride bulunmadı. Mesela Cumhurbaşkanının yetkisi dahilinde olan kısa çalışma ödeneğinin “işsizlik ödeneğinden mahsup edilmemesini” dahi talep etmedi. Kısa çalışmaya giden işyerinde işçilerin kesintiye uğrayan ücretinin kalan yüzde 40’ını patronların ödemesini sağlamak da yine fabrikalardaki işçilerin örgütlülüğüne kaldı. İş bırakmaların yoğun olduğu Gebze’de Birleşik Metal üyesi işçiler bazı işyerlerine bunu kabul ettiren protokoller imzalattılar. Ancak bunun genel bir uygulama haline gelmesi sağlanamadı. Bu süreçte DİSK, KESK, TMMOB, TTB ile bir imza kampanyası başlattı. Devrimci İşçi Partisi’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda kurum ve kişinin imzaladığı bu bildiride sıralanan talepler içinde kısa çalışma ödeneğinin olmaması ileriye doğru bir adımdı. Ancak bugün DİSK adına yapılan açıklamada uğursuz “kısa çalışma” yine Arzu Çerkezoğlu’nun dilindeydi.

Patronlarla uyumlu iktidardan ricacı olma: İşçiler ölüyor!

Aynı açıklamada en az 88 DİSK üyesinin Koronavirüs’e yakalandığının kesinleştiğini, en az 172 DİSK üyesinin karantinada olduğunu ve 2 DİSK üyesinin salgın yüzünden hayatını kaybettiğini açıklayan, sendikasız işyerlerinde durumun çok daha vahim olduğunu söyleyen Arzu Çerkezoğlu ve DİSK yönetiminin herhangi bir eylem kararı almadığı gibi, yapılan eylemlere destek vermeyip, daha önceki eylem kararlarını tekzip etmeleri hiçbir şekilde kabul edilemez. Durumun vahameti patronlarla uyumlu, iktidardan ricacı olmayı kaldırmaz. Kimse olmaz, yapılamaz diyemez. Gebze’de yapılan her yerde yapılır, iş ki sosyal diyalogcu değil sınıf mücadeleci sendikacılık olsun!