Cargill’i Cargill işçisinden dinleyin

Günlerdir Cargille ilgili bir sürü haber okuyup, izlediniz medyada.

Cargill işçisi olarak birde bizim sıkıntılarımızı dinleyin;

İlk zamanlar bizler için herşey iyiydi. Asgari ücretin dört katı ücret alıyorduk. Toplantı ve eğitimlerimiz pastasız yapılmıyordu. Geziler düzenleniyordu.

Sonra sonra maaşlarımız düşmeye başladı. Performansa bağlı zam adı altında işveren istediğinin yüzünü güldürüyor, istediğini süründürüyor. Üstelik birbirimize maaşımızın ne kadar olduğunu söylemek de yasak. İşveren bu şekilde işçiyi birbirine düşman etmeye çalışıyor. Öyle bir maaş ve zam politikası var ki! Kimse aldığı maaşı tam olarak bilmiyor. İki ay tek maaş, üçüncü ay bir maaş ikramiyeli maaş alıyoruz. Kaç lira maaş aldığımızı sorduğumuzda bize sadece yıllık toplam brütümüzü söylüyorlar. İkramiyeler maaşımızın dışında. Bu yüzden de saat ücretlerimiz, Bursa’da herhangi bir fabrikada çalışan işçilerin yarısı kadar. Böyle oluncada mesailerimiz çöpe gidiyor. Bu vicdansız ücret politikalarının bizi getirdiği sonuç, yılbaşlarında daha da hissedilir oluyor. Birçok arkadaşımız asgari ücretin altında ve asgari ücret seviyesinde kaldı. Fabrikaya yıllarını vermiş birçok arkadaşımız, işe yeni başlamış arkadaşlarla 50-100 lira farkla çalışıyor. Bu demek oluyor ki bu adamlar on yıldır 100 lira zam alabilmişler. Haa bir de zam dönemimiz Ağustos ayında. Yani Ağustos ayında zam alıyoruz, Ocak ayında asgari ücrete zam gelince yine asgari ücrete düşüyoruz. Yani işveren bize beş aylık zam vermiş oluyor. Bunun yanında yükselen enflasyonu ve faturalarımıza gelen zamları anlatmama gerek yok.

Bu durumdan kurtulmaya çalıştık. Birlik olduk. Sendikaya üye olduk. Fakat işveren orada da karşımıza çıktı. İlk etapta başka bir fabrikayı satın alıp bünyesine aldı ve yetki sayımızı düşürdü. Pes etmedik onları da üye yaptık. Bu seferde, İstanbul’daki genel müdürlük ofislerini, ofis kolundan, gıda koluna geçirerek yetki başvurumuzu tekrar düşürdüler. Bu ülkede emeğimizin karşılığını alabilmek için daha ne yapalım bilmiyoruz.

Birde kalkmış bize mail atıyorlar. Neymiş efendim, Cargillin bu zorlu sürecinde Cargilli savunarak destek verecekmişiz. Yok yaa... Bizim zorlu sürecimiz ne olacak?

Bursa Cargill’den bir gıda işçisi

Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2018 tarihli 103. sayısında yayınlanmıştır.