Avcılar Belediyesi işçileri nasıl kazanır?

Avcılar Belediyesi’nde sendikalı oldukları için işten atıldıktan sonra direnişe geçen taşeron temizlik işçilerinin direnişi 100 günü geride bıraktı. İşçilerin mücadelesi devam ediyor. OHAL koşulları altında polisin baskısı ve Avcılar Belediyesi’nin sürekli tehdidi altında mücadele eden işçiler başka birçok sorunla da baş etmeye çalışıyor. Geçtiğimiz hafta maddi sorunlar sebebiyle çadırdan ayrılmak zorunda kalan işçiler oldu. Tüm bu sorunlar yaşanırken bu hafta içinde üç işçi daha işten atıldı. Avcılar Belediyesi işçi kıyımına devam ediyor. Belediyede hala çalışmaya devam eden işçilere bitmek bilmez baskılar yapıp işten atma tehdidiyle susturmaya çalışıyor. Belediye başkanı Belediye-İş sendikasına karşı da çeşitli karalamalar yaparak direnişi bitirmeye çalışıyor. Sosyal medyadaki tetikçilerine sürekli olarak direniş çadırını ve sendikayı kötüleyen paylaşımlar yaptırıyor. İşçiler ise bu tehditlere karşı direnişlerinden bir an olsun vazgeçmiyorlar. Seslerini her yerde duyurmaya çalışıyorlar.

Peki Avcılar Belediyesi işçileri direnişlerinin 100. gününe gelmişken bu mücadeleyi nasıl kazanacak?Bu sorunun cevabını bir kaç madde ile vermek mümkün.

Öncelikle Belediye-iş sendikasının, kurulmuş olan işçi komitesini işler hale getirerek bunu bir direniş komitesi haline getirmesi gerekiyor. Bu direniş komitesi belediyede hala çalışan, sendikaya üye işçilerle teması sistemli bir şekilde yürüterek tüm vardiyalardaki işçileri bilinçlendirmesi gerekmektedir. Yani mücadeleye çekmesi gerekmektedir.  İçerideki işçilerle sürekli olarak toplantılar düzenleyerek sendikaya sahip çıkmaları sağlanmalıdır.

Bununla beraber çadırda direnişte olan işçiler de seslerini duyurmak için yaptığı eylemlerine devam etmeli ve bu eylemleri çeşitlendirebilmelidir. Örneğin Metrobüs köprülerine pankartlar asmak, işlek ve kalabalık yerlerde basın açıklamaları yapmak, belediye başkanının etkinliklerini takip edip etkinliklerde onu protesto etmek olabilir. Bunlar yalnızca örnekler yeter ki işçiler seslerini duyurabilsinler. Aksi takdirde çadırdaki eylemsizlik beraberinde moralsizliği getirerek direniş azmini de kıracaktır. Ve bu eylemlerde taşeron firma sürekli olarak teşhir edilmelidir. Belediye başkanının taşeron firma ile ortak hareket ettikleri unutulmamalıdır.

Tüm bunların yanında Belediye- iş sendikasına çok fazla görev düşmektedir. Sendika bu direnişi kendi merkezine alarak başarıya ulaşmasını sağlamalıdır. Sendika merkezi de duruma müdahil olmalı süreçten kendini uzaklaştırmamalıdır. Çünkü bu yalnızca Belediye -İş 2 No’lu şubenin meselesi değildir.

Ancak en önemlisi, sendika içerideki işçileri harekete geçirerek iş bırakmayı sağlaması gerekmektedir. Bu direniş ancak, işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanmasıyla; çöp konteynırlarını boşaltmayarak, sokak ve caddeleri temizlemeyerek başarıya ulaştırılabilir. Tüm işçileri belediye binası önüne toplayıp büyük eylemler planlanmalıdır. Avcılar İşçileriyle Dayanışma Platformunu harekete geçirerek siyasi partilerin eylemlere katılımı sağlanmalıdır.

Belediye işçileri daha önce de iş bıraktı ve başarıya ulaştı. Yeniden yapabilir. Avcılar Belediyesi işçilerinin mücadelesi haklı ve meşrudur. Unutulmamalıdır ki Kavel grevi, grevlerin yasak olduğu bir zamanda yapılmış ve grevle beraber toplu sözleşme haklarını da kazanmışlardır.

CHP hiç bir zaman işçi ya da emek dostu olmamıştır. CHP Ankara merkez binasına yürümek direniş çadırına bir fayda sağlamayacaktır. İşçilerin ellerinde daha büyük bir silah vardır. O da üretimden gelen güçleri olan iş bırakma ve grev silahıdır. İşçileri kazanıma bu yol götürecektir.

Biz Devrimci İşçi Partisi olarak Avcılar Belediyesi işçilerinin mücadelesi haklıdır, meşrudur diyoruz ve Avcılar Belediyesi işçilerini asla yalnız bırakmıyoruz.

“Sendika haktır engellenemez!”

“Sendika hakkımız, söke söke alırız!”

“İşçi düşmanı Handan Toprak!”

“Sendikaya üye ol sahip çık denetle!”