Tüm Bel-Sen: Taleplerimizle buradayız, dayanışmayla bir aradayız

Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kurumlarında hizmet üreten 6 bini aşkın kamu emekçisinin taleplerini haykırdı. 25 Ocak Perşembe günü 12:30’da Büyükşehir Belediyesi binası önünde toplanan Tüm Bel-Sen’li belediye emekçileri ortak taleplere sahip çıktılar.

Toplanmanın başlamasından hemen önce valilik ve emniyet, belediye sarayı veya daha içerideki personel kapısı önünde yapılacak herhangi bir etkinliğe izin vermeyecekleri tehdidinde bulunurken, eylemi yapma iradesinden geri adım atılmaması sonucunda müzik yayını, pankart ve dövizlerle belediye önü eylem alanına çevrildi.

Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube başkanı Çağdaş Yazıcı yaptığı konuşmada öncelikle 2017 yılında kamu emekçilerinin yaşadığı büyük hak kayıplarına dikkat çekti. Son bir yılda yükselen enflasyon dolayısıyla kamu emekçilerinin maaşlarının dörtte bir oranında eridiğini vurguladı. Fakat kamu emekçileri adına hükümetle sözleşmeye imza atan Memur-Sen’in baştan sona hükümetin belirlediği ve emekçi açısından kayıp anlamına gelen bir sözleşmeyle masadan kalktığının, bu sözleşmelerin sarı sendikalar aracılığıyla kamu emekçilerine dayatıldığının altını çizdi. Hükümetin Memur-Sen’le imzaladığı satış sözleşmesinin benzerini ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde yetkili sendika olan Tüm Yerel-Sen’in imzaladığını belirtti. Dağıttıkları bildirilere talepler karşılanmazsa imza atmayız diye koca koca yazdıkları halde belediye tarafından yetkilendirilen düşük profilli bu sendikanın hiçbir emekçiden fikir almadan önceki senenin aynısı olan ve hiçbir yeni kazanım içermeyen sözleşmeye apar topar imza attığını söyledi.

Yazıcı konuşmasının devamında, yetkili sendikanın arzuhalci, işverenden kazanım dilenen pozisyonunu kınayarak, “Dilenenler değil direnenler kazanacak” dedi. İşveren ne derse boyun eğen, 6 bin emekçinin talepleri uğruna hiçbir mücadele vermeyen, bunu da koşullar böyle, OHAL var yapacak bir şey yok gibi bahanelere sığınarak açıklayan iyi huylu sendikacılıktan vazgeçmeye çağırdı. Bugün de kendilerinin alanda yaptığı gibi koşullar bahane edilmeden mücadele etmenin mümkün olduğunu söyledi.

Yazıcı ayrıca belediye emekçileri içinde yaptıkları anket çalışması sonucunda emekçiler tarafından öne çıkarılan talepleri ve oranlarını açıkladı. Anketlerin yüzde 87’sinde ulaşım kartının işaretlenmiş olduğunu söyleyen Yazıcı; eriyen maaşlar ve emekçilerin içinde bulunduğu yoksullaşma tablosu da dikkate alındığında ulaşım kartının verilmesinin emekçilerin sorunlarını çözemeyecek de olsa bir nebze ferahlama sağlayacak basit bir adım olduğunu, önünde hiçbir yasal engel de bulunmayan bu adımın ivedilikle atılması gerektiğini söyledi.

Kadro davası açmaları ve kazanmalarının ardından büyükşehir belediyesince işten atılan ve aynı bina önünde iki ayı aşkın süredir açlık grevinde bulunan işçiler de destek için alanda bulundu. Eylem boyunca sık sık “Başkan Aziz bakiyemiz yetersiz”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Sarı sendika istemiyoruz”, “İşte sendika işte Tüm Bel-Sen” sloganları atıldı.