OHAL ve işten çıkartmalara karşı İstanbul Üniversitesi’nden kitlesel cevap!

29 Ekim’de yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile aralarında Devrimci İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Dölek’in de bulunduğu çok sayıda Eğitim-Sen'li, mücadeleci, muhalif, devrimci akademisyen ihraç edilmişti.

3 Kasım Perşembe günü İstanbul Üniversitesi Demokratik Üniversite Girişimi, SES Aksaray Şubesi, Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi, İstanbul Tabip Odası, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği’nin çağrısıyla, Beyazıt’ta KHK ile işten atılan akademisyenler için bir basın açıklaması gerçekleştirildi. 12.30’da İstanbul Üniversite’si merkez kapısı önünde toplanıldı, eş zamanlı olarak İstanbul Üniversite’si öğrencileri de rektörlük önünden kapıya “Ferman devletin, üniversiteler bizimdir!”, “Direne direne kazanacağız!” sloganlarıyla yürüyerek oradaki kitle ile buluştu. İstanbul Üniversitesi emekçileri ve öğrencileri ile birlikte birçok üniversiteden öğrenciler ve emekçiler, sendikalar işten çıkartılan akademisyenler için eylemdeydi. Çapa’da taşerona karşı örgütlenmenin öncü isimlerinden olan, kısa süre önce işten çıkartılan ve işi için direnen sağlık emekçisi Cemal Bilgin dâhil, farklı sektörlerden işçiler de basın açıklamasına katıldılar.

İşten çıkartılan üniversite emekçileri adına konuşan Levent yoldaşımız, sözde cemaate karşı yayınlanan KHK ile 2008’de cemaatin hükümet ile el ele üniversitelere operasyon yapmasına karşı direnen akademisyenlerin atıldığını söyledi. İhraç edildiklerinin haberini ilk aldığında elbet geri döneceklerini söylediğini belirten yoldaşımız, bunu söylerken ne çökertilmiş bir hukuk sistemine bel bağladıklarını, ne de emperyalizmden zerre medet umduklarını; üniversitenin gerçek sahiplerine, Beyazıt meydanındaki emekçilere, öğrencilere güvendiklerini, arkalarında işçilerin ve emekçilerin gücünün bulunduğunu vurguladı.  Sözlerini bitirirken, “Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! Kahrolsun emperyalizm, yaşasın devrim ve sosyalizm!” diyen yoldaşımızın konuşmasına kitle sloganlarla, alkışlarla karşılık verdi.

Daha sonra İstanbul Üniversitesi öğrencileri adına söz alan bir yoldaşımız, Erdoğan tarafından atanmış rektör Mahmut Ak’ın üniversiteyi bir karakola dönüştürdüğünü, şimdiyse OHAL fırsatçılığıyla rektörlük seçimlerinin kaldırıldığını, böylelikle üniversitelerin teslim alınmaya çalışıldığını söyledi. KHK ile atılan hocaların, daha geçenlerde rektörlük emriyle özel güvenlik ve polis 10 Ekim anmasına saldırdığında öğrencilerin yanında durduğunu, mücadelenin her zaman en ön saflarında olduklarını söyleyerek; öğrencileri işten atmalara karşı mücadeleye çağırdı.

Konuşmaların ardından Eğitim-Sen, SES, Öğretim Üyeleri Derneği, Demokratik Üniversite Girişimi ve İstanbul Tabip Odası imzalı ortak basın açıklamasını Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Profesör Tahsin Yeşildere okudu. Yeşildere, KHK'lar ile bağımsız kurumların baskı altına alındığını söyledi hem ihraçları hem de rektörlük seçimlerinin kaldırılmasını kınadı. KHK ile işten atılan üniversite emekçileri işlerine geri dönene kadar direnme çağrısı yapıldı. Bu eylemin daha başlangıç olduğu, mücadelenin devam edeceği söylendikten sonra, eylem sloganlarla ve alkışlarla sona erdi.