Koç Üniversitesi’nde akademisyen kıyımına karşı güçlü eylem

Kanun Hükmünde Kararnameler yoluyla üniversitelerdeki emek ve barış yanlısı akademisyenlerin tasfiyesine karşı 16 Şubat’ta Koç Üniversitesi’nde güçlü bir eylem yapıldı. Öğrencilerin, akademisyenlerin, asistanların ve işçilerin ortak sesi olan Koç Üniversiteliler Dayanışması, bu haberin altında tam metnini yayımladığımız bildiri ile üniversiteyi akademisyen kıyımına karşı çıkmaya, “hocama dokunma”  demeye çağırdı. Öğrenci Merkezi’nde düzenlenen ve yaklaşık yüz kişinin katıldığı eylemde sık sık “Cebeci’den Koç’a mücadele büyüyor”, “Susma sustukça sıra Koç’a gelecek”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Soruşturmalar, işten atmalar, baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atıldı. Yapılan açıklamanın ardından bir süre önce Kocaeli Üniversitesi’nden KHK ile uzaklaştırılan akademisyenlerden Adem Yeşilyurt ve Onur Hamzaoğlu birer konuşma yaptılar. Yeşilyurt üniversitelerin ve tüm muhalif kesimlerin susturulmaya çalışılmasına karşı ortak mücadele etmenin önemini vurguladı. Hamzaoğlu ise “ya yeni bir Ekim Devrimi’ne benzer bir toplumsal yaşantı için bugünleri geçireceğiz, böyle bir hedefe ulaşacağız ya da bugünün karanlıkları alacakaranlığa dönüşebilecek” saptamasını yaptı. Her iki akademisyen de Kocaeli’ndeki Dayanışma Akademisi deneyimini paylaştılar ve mücadelenin kesintisiz devam ettiğini vurguladılar.    

ÜNİVERSİTELER BİZİMDİR, BİZİMLE ÖZGÜRLEŞECEK!

Üniversiteler, özgür düşüncenin ve düşündüğünü özgürce ifade etmenin vazgeçilmez olduğu kurumlardır. Türkiye tarihi boyunca akademik özgürlük pek çok kez baskıya maruz kaldı. Üniversite emekçileri ve öğrenciler, düşüncelerinden dolayı tehdit edildiler, soruşturmaya maruz kaldılar, işten çıkarıldılar. Son dönemde bu baskılar barış bildirisine imza atan akademisyenlere yönelik tutuklamalar, adli ve idari soruşturmalar ve işten çıkarmalarla devam etti. 15 Temmuz’dan bu yana ise Kanun Hükmünde Kararnameler ile 112 üniversiteden toplam 4811 akademisyen ihraç edildi. Bunlardan 312’si barış bildirisine imza atan akademisyenlerdi. İşten çıkarılmanın yanı sıra pasaportlarına el konarak seyahat özgürlükleri kısıtlandı, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışma hakları ellerinden alındı. Kısacası, vatandaşlık statüleri düşürüldü. Geçtiğimiz hafta çıkarılan son KHK’nın hedeflerinden biri olan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ndeki akademisyenler ve öğrenciler polis şiddetine maruz kaldılar, yerlerde sürüklendiler, darp edildiler, gözaltına alındılar. Cüppeler kolluk güçleri tarafından çiğnendi.

Koç Üniversiteliler Dayanışması’nı oluşturan öğrenciler, işçiler, asistanlar ve hocalar olarak, 2 Nisan 2013’ten bu yana sürdürdüğümüz emek ve özgürlük mücadelemizin birikimiyle, üniversitelere yönelik tüm bu baskılara karşı çıkıyoruz. Bugüne kadar kazanılmış tüm hakların tepeden bahşedilmediğini, bedeller ödenerek, mücadele edilerek kazanıldığını biliyoruz. 12 Eylül darbesinin üniversitelerde yarattığı tahribatı gölgede bırakan bu kıyım karşısında dayanışmayı ve birlikte mücadeleyi zorunlu görüyoruz.

Üniversitelerdeki hukuk dışı tüm uygulamalara ve akademisyenlerin ihraç edilmesine karşıyız. Bu mücadelede yer alan herkesin yanındayız! Öğrencileri, işçileri, asistanları ve hocaları ile tüm Koç Üniversitelileri ifade özgürlüğünü savunmaya çağırıyoruz! Dünya çapında başarılı üniversitelere sahip olmanın yolu akademik özgürlükleri korumaktan geçer. İfade özgürlüğünün olmadığı üniversite, düşüncenin yok edildiği içi boş binalardan ibarettir. Koç Üniversiteliler olarak “üniversiteler bizimdir” diyoruz, mücadeleye devam ediyoruz!

KOÇ ÜNİVERSİTELİLER DAYANIŞMASI