İzmir'de Ermenek protestosu

31 Ekim Cuma günü İzmir Emek ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Ermenek'te yaşanan madenci katliamının sorumlusu olan taşeronlaşmaya, iş güvenliksiz çalışmaya ve patronuyla, hükümetiyle işçi katliamlarını yaratanlara karşı bir eylem düzenlendi.

Demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler saat 17:00'da Konak Eski Sümerbank önünde toplandı. Devrimci İşçi Partisinin de destek verdiği eylemde basın açıklamasını Makina Mühendisleri Odası Başkanı Muhammed Yıldız okudu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ermenek Şekerler Maden Ocağı'nda su baskını nedeni ile 18 maden işçisi mahsur kaldı ve olayın üzerinden 3 gün geçmesine rağmen işçilere ulaşılamadı. Geçen süre de göz önünde bulundurduğunda maalesef 18 işçinin hayatta kalma ihtimalinin nerdeyse sıfır olduğunu biliyoruz ve yeni bir toplu iş cinayetiyle karşı karşıyayız. Ülkemizde yaşanan ölümlere 'kaza' demeyi bir utanç vesilesi olarak görüyoruz. Çünkü yaşananların kaza olarak tanımlanabilmesi için, bunların öngörülmemiş olması gerekir. Oysa Soma da olduğu gibi Ermenek'te de facia bağıra bağıra gelmiştir. O nedenle yaşananlar kaza değil cinayettir ve bu cinayetlerin sorumluları maksimum kar mantığıyla insan yaşamını hiçe sayarak hareket eden işletme sahipleri, bu kar hırsı karşısında  gerekli önlemleri almayan yetkililerdir.”

Yıldız iş cinayetlerinin önüne geçilmesi için gerekenleri ise şu şekilde sıraladı:

-Kamu işletmeceliği ve kamusal denetim egemen olmalıdır.

-İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin çok bilimli bir konu olması itibariyla, sendikaların, meslek odalarının, üniversitelerin karar süreçlerinden dışlanması kabul edilemez. Bu örgütlerin katılımı ile Ulusal İşçi Sağlığı Güvenliği Kurumu oluşturulmalı,bu kuruluşlar kurumun yönetiminde egemen olmalı; kurum, idari ve mali yönden bağımsız, demokratik bir işleyişe sahip olmalı; finansman kaynakları işveren ceza paraları ile ''iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasının fazlalık veren bölümü''nden oluşturulmalıdır.

-Madenlerde rodövans ve taşeronlaşma uygulamaları acilen iptal edilmelidir.

-Ucuz iş gücüne dayalı ve örgütlenmeyi engelleyen çalışma anlayışı terk edilmelidir.

-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, işverenlerin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerini denetleyebilecek bir alt yapıya sahip olan bilgi işlem sistemi aracılığı ile uygulanmalıdır.

-Uzman ve hekimlerin tespit ve önerilerini bu sistem aracılığı ile bakanlığa iletmeleri sağlanmalıdır.

-Maden ve inşaat sektörleri başta olmak üzere, iş güvenliği uzmanlarının iş yerinde çalışma süreleri artırılmalıdır. Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 50 veya daha fazla çalışan varsa, iş güvenliği uzmanı tam süreli olarak istihdam edilmelidir.

-Uzman hekim eğitim süreleri artırılmalıdır. TTB ve TMMOB hekim ve uzman eğitiminde yetkili kılınmalı, işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları her yıl bilgi yenileme eğitimine alınmalıdır.

-İşçilerin mesleki eğitimlerinde TMMOB'ye bağlı odalara yetki verilmelidir.

İş cinayetlerinin önüne geçilmesi için kaleme alınmış talepler okunduktan sonra ''İş kazası değil, bu bir cinayet.” ve “AKP Halka hesap verecek!” sloganlarıyla eylem sona erdi.