İzmir Karabağlar Belediyesinde grev sonuçlandı: Grev okulundan dersler çıkaralım, daha büyük grevlere hazırlanalım!

İzmir Karabağlar Belediyesi’ne ait Karbel şirketi ile DİSK Genel-İş'te örgütlü grevdeki işçiler arasında anlaşma sağlandı. DİSK'in %12 zam talebiyle yola çıktığı Karbel'in ise %5 önerdiği Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde %9 zam oranında uzlaşılmasıyla grev sona erdi. İşçiler hafta başında ücret artışlarının kazanımıyla işlerinin başına döndüler.

Ocak'tan beri Türkiye'de bir grev ve direniş mevsimi başlamış gibi görünüyor. Özellikle OHAL koşulları altında, belediye grevinin 4. gününe kadar sürmesi ve coşkuyla devam etmesinin diğer belediye işçilerine örnek teşkil etmesi açısından önemli olduğunun altını çizmek gerekir. Bunun yanında, grevlerin sınıf mücadelesi içinde bir okul olduğu düşünüldüğünde grevin bilançosunun ve derslerinin çıkarılması önemli.

Grevin 4 günü: Sınıf dayanışması, grevin kazanımları ve eksiklikleri

Grev, 31 Ocak günü halaylar ve sloganlarla coşkulu bir biçimde başladı. İşçiler, grev önlüklerini giydiler, grev komitesini kurdular, bir yandan TİS görüşmeleri yapılırken diğer yandan haklarını almak için mücadelelerine coşkuyla devam ettiler. Sabah 8.30'dan 17:00'ye kadar Karabağlar Belediyesi önünde, 17:00’den sonra ise Fen İşleri ve Temizlik İşleri’nin önünde grev nöbeti tuttular. Sınıf dayanışması gösteren diğer belediye işçileri gün boyunca grevci işçileri ziyarete geldi, sınıf kavgasının tek yumruk şeklinde birleşerek olacağını gösterdiler.  Daha sonra, Temizlik İşleri şantiyesinde, Fen İşleri şantiyesinde ve Karabağlar Belediyesi ana hizmet binasında nöbetçi grev gözcüleri bırakarak grevin kırılması amacıyla belediyenin yapacağı hamlelerin önünde durdular.

Genel-İş'in örgütlü olduğu Karabağlar Belediyesi’nde 915 işçinin greve çıkmasıyla, belediye yönetimi işçilerin maaşları konusunda yalanlar söylemeye ve görüşme masalarında yalnızca zamanı geçirmeye yönelik hamleler yapmaya başladı.

Bu grev İzmir'deki tüm belediye işçilerine artısıyla eksisiyle örnek teşkil etti. İzmir'de olabilecek diğer belediye grevleri Karbel işçilerinin mücadelesini görerek yola çıkacaktır. Her şeyden önce grevin yasaklanmaması diğer belediye işçilerine OHAL şartlarında grevin yapılabildiğini göstermiştir. Ancak sendikanın bu grev sürecinde belli başlı eksikleri olduğunu da görmek gerekir.

Grevin ilk gününden son gününe kadar grev çadırının kurulmaması, greve kitlesel katılımın yalnızca mesai saatlerinde olması ve işçilerin belli saatlerde belediye önünde toplanması, gerek grev disiplinini gerekse grev coşkusunu azaltan etkenler arasında oldu. Grevin 3. günü, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı'nın ''Haftaya kadar taleplerimiz kabul edilmezse sadece Karabağlar'da değil, tüm İzmir'de hayatı durdururuz. Buraya on binlerce işçi taşırız.'' açıklaması ise işçilerin %12 zam talebinde sonuna kadar ısrar edileceğinin sözü olarak anlaşılmaktaydı. Bu açıklamaya rağmen hızlı bir şekilde, Karbel'in teklifinin üzerinde ama sendikanın ilk anda istediği oranın altında bir orana imza atılmış oldu.  Ayrıca mücadelenin başka alanlardaki işçi mücadeleleriyle birleştirilmesi ve sınıf dayanışmasının büyütülmesi amacıyla  -işçi ziyaretleri hariç olmak üzere- ciddi bir girişimde bulunulmadı.

Sonuç olarak, yalnızca 4 gün süren grev %9 zam ile sonuçlandı. Saydığımız eksikliklere rağmen işçilerin birleşmesi, grevlerin yasaklandığı bir ortamda grevi başarıyla hayata geçirip  coşkulu bir şekilde sürdürmesi, belediyeyi ilk teklif ettiği tutardan daha yüksek bir orana razı gelmek zorunda bırakmıştır. Sınıf kardeşlerine örnek olan Karabağlar Belediyesi işçilerinin kazanımlarını selamlıyoruz.