İstanbul Üniversitesi’nin Suruç şehitleri için fidan dikme eylemi engellendi

Suruç’ta AKP destekli DAİŞ çetecilerinin gerçekleştirdiği katliamda hayatını kaybeden öğrencilerin arasında İstanbul Üniversitesi öğrencileri de vardı.

İletişim Fakültesi öğrencisi Büşra Mete, Edebiyat Fakültesi öğrencisi Polen Ünlü ve bu sene LYS sınavı sonucu İktisat Fakültesini kazanan Ece Dinç ve Okan Pirinç arkadaşlarımız için okul bileşenleri tarafından üniversite bahçesine fidan dikme eylemi çağrısı yapılmıştı.

Sabah saatlerinde fidanlar için açılan çukurlar, gayrımeşru rektör Mahmut Ak’ın emriyle özel güvenlik birimleri tarafından kapatıldı ve okul çevresine çevik kuvvet ekipleri yerleştirildi. Fidan dikme eyleminin engellenmesi nedeniyle rektörlük binası önünde basın açıklaması yapılması kararı alındı.

Söz alan Eğitim-Sen 6 nolu Üniversiteler Şubesi Başkanı Görkem Doğan; rektörlüğe, üniversite sitesinde taziye mesajı yayınlanması için dilekçe verildiğini fakat geri dönüşün bile yapılmadığını belirtti. Basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen İstanbul Üniversitesi temsilcisi Levent Dölek, katliamda yitirdiğimiz arkadaşlarımızı andıktan sonra gayrımeşru rektörün yaptığı engellemeleri teşhir etti. Ayrıca yapılan açıklamada, İstanbul Üniversitesi’nin ilk öğrenci şehidi olan Turan Emeksiz’in anısının sadece kampüs içerisinde bulunan büstü ile veya yemekhaneye verilen adıyla değil, özgürlük için mücadele eden ve bedel ödemekten çekinmeyen öğrencileriyle de yaşamaya devam ettiği ifade edildi.

Ses Aksaray Şube Başkanı Aydın Erol’un ve ESP temsilcisi Süleyman Yurtsever’in konuşmalarının ardından basın açıklaması sloganlarla sona erdi.

Eylemde yapılan basın açıklamasının tam metnini yayınlıyoruz:

Basına ve kamuoyuna,

Suruç’ta AKP destekli gerici-tekfirci IŞİD çetesi tarafından katledilen gençlerimizin anısını yaşatmak ve katliamı bir kez daha kınamak amacıyla bugün bir araya geldik. Bugün katledilen tüm gençlerimiz için ve özellikle İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencimiz Büşra Mete, Edebiyat Fakültesi öğrencimiz Polen Ünlü ile bu sene girdikleri LYS sınavında İktisat Fakültesi’ni kazanan öğrencilerimiz Ece Dinç ve Okan Pirinç adına üniversitemiz bahçesine 4 fidan dikmeyi planlamıştık. Daha önce de Eğitim Sen 6 No.lu Üniversiteler Şubesi olarak üniversitemiz yönetiminin katliamı kınayan ve katledilen öğrencilerimiz için baş sağlığı dileyen bir mesaj yayınlaması için dilekçe ile başvuruda bulunmuştuk.

Dilekçe ile yaptığımız başvuruya herhangi bir cevap verilmediği ve üniversitemiz yönetimi katliam karşısında utanç verici bir suskunluğa büründüğü yetmiyormuş gibi bugün de fidan dikerek öğrencilerimizi anma girişimimiz rektörlük tarafından özel güvenliğe verilen talimat ve üniversiteye polis çağrılması ile engellenmiştir.

Üniversite yönetimi, üniversite öğretim elemanlarını, çalışanlarını ve öğrencileri böyle bir günde özel güvenlik ve polisle karşı karşıya getirmekten çekinmeyerek, bir duyarsızlıktan ziyade art niyet içinde olduğunu göstermiştir. Bizler bu günde, özel güvenlik çalışanlarıyla ve polisle herhangi bir gerginlik yaşanmaması için çaba gösterdik. Bununla birlikte üniversite iradesinin bu vesile ile bir kez daha ortaya çıkan gerçek yüzünü teşhir etmekte, tüm ülke kamuoyuna duyurmakta kararlıyız.

Üniversite öğretim üyelerinin, rektörlük seçimlerinde kendisini gösteren iradesinin Saray tarafından çiğnenmesiyle rektörlük koltuğuna oturtulan Mahmut Ak, kendi öğrencilerinin katledilmesine duyarsız kalarak, bir açıklama yapmak için kılını kıpırdatmadığı halde anılarına fidan dikilmesini engellemek üzere polisi üniversiteye çağırıp, özel güvenlik birimlerini seferber ederek zaten tüm kamuoyu tarafından tartışılan meşruiyetini tamamen yitirmiştir.

İstanbul Üniversitesi, ilk öğrenci şehidimiz Turan Emeksiz’in anısını sadece kampüsümüzdeki büstüyle, öğrenci yemekhanesine verilen adıyla değil, özgürlük için mücadele eden ve bedel ödemekten çekinmeyen öğrencileriyle de yaşatmaktadır. Bugün yapılanlar sadece gençlerimizin anısına saygısızlık değil İstanbul Üniversitesi’nin mücadeleci geleneğine de tecavüz edilmesidir.

Bizler fidan dikmek ya da anmalar düzenlemekle yitirdiğimiz gençlerimizi geriye getiremeyeceğimizi biliyoruz. Anılarını yaşatmak için bile sembolik çabaların yeterli olmayacağının bilincindeyiz. Bu sebeple bugün yeni bir örneğine şahit olduğumuz, gericiliğe ve baskıya karşı direnerek gençlerimizin anısını yaşatacağız. 

İstanbul Üniversitesi 6 No.lu Üniversiteler Şubesi