Greif Direnişiyle Dayanışma Komitesi’nden SGK önünde eylem

Greif işçilerin 10 Şubat’ta başlattığı işgal eylemine destek vermek ve bu mücadeleyi tüm işçi sınıfına mal etmek amacıyla bir araya gelen kurumlar Greif Direnişiyle Dayanışma Komitesi’ni kurdular. Komite ilk olarak Greif fabrikasına ziyaret düzenleyerek kuruluşunu işçilere ve kamuoyuna duyurdu. Komitenin ilk eylemi ise Kabataş’ta buluşarak SGK İl Müdürlüğü önüne yapılan yürüyüş ve basın açıklaması oldu. Greif direnişine sahip çıkan yüzelerce kişinin katıldığı eylemde “işgal, grev, direniş” ve “taşerona köle olmayacağız” sloganları atıldı. SGK önünde aşağıda yayınladığımız basın açıklaması okunduktan sonra eylem 6 Nisan Pazar günü fabrikada yapılacak dayanışma etkinliğinin duyurusu ile sona erdi.

Basına ve kamuoyuna

10 Şubat’tan bu yana Greif (Sunjut) çuval fabrikası işçileri insanca çalışmak ve yaşayabilmek için direniyor. DİSK Tekstil sendikasında örgütlenerek haklarının peşine düşen işçiler herşeyden önce taşeron sistemine karşı mücadele ediyor. Greif işletmesinin bünyesinde tam 44 ayrı taşeron şirket var. Bu taşeronların varlığının fabrikanın üretim süreçleri ile hiçbir ilgisi yok. Tek bir amaçları var o da işçileri bölüp parçalamak ve düşük ücretle uzun saatler çalıştırarak işçileri kölelik koşullarında çalıştırabilmek. Greif’te 20 yıldır asgari ücret seviyesinde çalışan işçilerin varlığı ancak bu taşeron sistemi ile mümkün kılınabiliyor. Bu yüzden de patron ne pahasına  olsun taşeron sisteminden vazgeçmiyor.

Greif’te mevcut taşeron yapısının hem haksız hem de hukuksuz olduğunu bilen patron çeşitli oyalamalarla ve saptırmalarla işlettiği taşeron çarkını döndürmeye devam etmek istiyor. Bu taşeron çarkı sadece Greif’te değil tüm özel ve kamu işyerlerinde işçiyi köleleştirmek için dönmeye devam ediyor. Bu yüzden şu anda Greif’in Hadımköy’deki  fabrikasında 10 Şubat’tan beri sıcak evlerinden uzak hak arayan işçiler sadece kendileri için değil tüm işçi sınıfı ve emekçiler için direniyor.

Greif fabrikasında hakkaniyetli bir toplu sözleşme sürecinin yaşanabilmesi için, toplu sözleşme sürecinin normal yasal prosedüründe işleyebilmesi için Greif patronunun haksız ve yasadışı taşeron uygulamasına derhal son vermesi gereklidir. Hükümet ve çalışma bakanlığı da bu hususta seyirci kalamaz. ABD kökenli tekelci bir şirket olan Greif’in mevcut iş yasalarını bile keyfi biçimde çiğnemesine göz yumulamaz.

44 taşeron şirketle ortaçağdan kalma bir kölelik rejiminin sürdürüldüğü Greif fabrikasında patron işçinin hakkını vermek yerine, önce işçilere tehdit mesajları attı sonra da iş akitlerinin feshedildiğini bildiren mesajlar gönderdi, 44 taşeron patronuna adam toplatıp fabrika önünde provokasyonlara girişti, direnişi hem içeriden hem dışarıdan kırmak için tehdit ve şantajlarda bulundu. Yasadışı ve gayri meşru olan hem patronun sıkı sıkıya sarıldığı taşeron kölelik rejimidir hem de ekmeği için direnen işçilere karşı yaptığı saldırılardır.

Greif patronu fabrikayı kapattığını ilan ediyor. Oysa yaptığı irili ufaklı tüm taşeroncuların yaptığıdır. İşçilerin haklarını gaspetmek için isim değişikliği yapıyor. Zaten daha önce planladıkları gibi Sunjut şirketini kapatıp Greif çatısı altında birleştiriyor. Direnişi kırıp Greif adıyla işçileri kölece çalıştırmaya kaldığı yerden devam etmek istiyor.

İşçilerin direnişi ise meşru ve haklıdır. Greif işçisi böyle gelmişse de böyle gitmez diyor. Tüm işçi ve emekçiler için hepimiz için direniyor. Bizler de bu mücadeleye sahip çıkıyoruz, destekliyoruz ve kendi mücadelemiz olarak görüyoruz. Direnişçi Greif işçilerinin haklı taleplerinin her düzeyde takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.

Greif Direnişiyle Dayanışma Komitesi