Ege ölüm denizi olmasın diye Türkiye ve Yunanistan emekçileri ortak eylemde (23 Ocak Dedeağaç, 24 Ocak Keşan)

Yunanistan ve Türkiye'nin işçileri, emekçileri savaştan kaçan göçmenler için Ege Denizi'nin bir ölüm denizi haline gelmesine karşı,savaştan kaçan bu insanların güvenli ve serbest  bir şekilde kara ve deniz sınırlarından geçebilmesini sağlamak üzere sınırın iki yakasında ortak eylemler gerçekleştirecek. 23 Ocak Cumartesi günü Yunanistan'ın Dedeağaç bölgesinde Yunanistan aralarında kardeş partimiz EEK (Devrimci İşçi Partisi)'in de aralarında bulunduğu sendika, siyasi parti ve kitler örgütlerinin oluşturduğu "Mülteciler ve Göçmenler için Koordinasyon" biri eylem diğeri konferans olmak üzere iki etkinlik gerçekleştirecek. Türkiye'den de aralarında Devrimci İşçi Partisi temsilcisinin de bulunacağı bir heyet bu eylemlere katılmak üzere Dedeağaç'a geçecek. Pazar günü ise sınırın Türkiye tarafında Edirne'nin Keşan ilçesinde ortak bir eylem gerçekleştirilecek. Bu eylemi Türkiye tarafında Devrimci İşçi Partisi (DİP) ile birlikte EMEP, ÖDP, KESK, DİSK ve Barış Bloku organize ediyor. Keşan'da saat 13:00'te Eğitim-Sen'de gerçekleştirilecek eylem için Pazar sabahı İstanbul'dan da bir otobüs hareket edecek.

Her iki ülkede de işçi ve emekçiler​ bu ortak eylemlerle birlikte:

- Ege Denizi’ndeki suçların son bulmasını, savaş, baskı ve yoksulluktan kaçan mültecilerin kara ve deniz sınırları üzerinden emniyetli, güvenilir ve serbest girişlerini,

- Evros’taki dikenli tellerin kaldırılmasını ve Avrupa’nın hiçbir yerinde dikenli tellerin olmamasını,

- Göçün kriminalize edilmesine son verilmesini, ekonomik ve politik mültecilerin tüm haklarının verilmesini ve sınırdışı etmeye son verilmesini,

- Sınırların militarizasyonuna son verilmesini, FRONTEX ve Yunan sahil güvenlik güçleri tarafından yönetilen kanlı operasyonların önlenmesini,

- AB’nin Erdoğan rejimine verdiği mültecileri sınırlandırma görevine son verilmesini,

- Mültecilerin barınma, sağlık ve beslenme ihtiyaçların karşılanması için uygun kamu binaları tahsis edilmesini, mali yardım ve personel istihdamının gözaltı ve baskı merkezleri için değil bu yapılar ve sosyal destek hizmetleri için olmasını 

talep ediyorlar.