DİP, İstanbul 1 Mayıs'ında emperyalizme ve istibdada karşı işçi sınıfı siyasetini yükseltti

İstanbul'da DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ile birlikte çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü 1 Mayıs'ı Bakırköy'de kutladı. Devrimci İşçi Partisi de sabahın erken saatlerinden itibaren "NATO'dan, Gümrük Birliği'nden çıkılsın! İncirlik Üssü Kapatılsın!", "Kıdem tazminatına ve 657'ye dokunma, taşeronu ve işten atmayı yasakla!", "Kahrolsun istibdad, yaşasın hürriyet!" yazılı pankartlarla İncirli Caddesi üzerinde kortejini oluşturdu.

2016 yılında kaybettiğimiz DİP Merkez Komite üyemiz Atlen Yıldırım ve en öne çıkan emekçi kadın, Çorlu'da DİP'i inşa eden devrimci işçi Sevda Alyakut yoldaşlarımızın pankartları da kortejimizin en önünde yer aldı. DİP korteji, Atlen Yıldırım ve Sevda Alyakut yoldaşların kavgamızda yaşadığını sloganlarla haykırdı. Hep bir ağızdan "yoldaşlara sözümüz dünya devrimi" dedi.

Devrimci İşçi Partisi, Ekim Devrimi'nin 100. yılında gerçekleştirilen bu 1 Mayıs'ta, kortejinin önünde üzerinde devrimin önderleri Lenin ve Trotskiy'in bulunduğu kızıl bayraklara yer verdi. "Yolumuz Ekim Devrimi'nin yoludur şiarını yükseltti.   

Bakırköy'de düzenlenen 1 Mayıs mitingi geçtiğimiz yıla göre oldukça yoğun ve kitlesel bir katılımla gerçekleşti. İstibdada karşı tüm bir referandum süreci boyunca direnen ve HAYIR diyen emekçilerin, gençlerin ve kadınların katılımı ile 1 Mayıs çok daha kitlesel ve coşkulu bir şekilde kutlandı. Devrimci İşçi Partisi, 1 Mayıs'ta HAYIR'ın direncini ve gücünü, işçi sınıfının merkezinde olduğu bir siyasetle güçlendirme yönelişini benimsedi. Bu doğrultuda "1 Mayıs'ta işçi sınıfının mührünü vuralım" çağrısını yükseltti. DİP korteji bu perspektifle sık sık sınıfın acil gündemlerini ve taleplerini öne çıkardı. "6 saat iş günü herkese iş", "işçinin kıdemi genel grev sebebi", "taşeron yasaklansın", "işten atmak yasaklansın", "fabrikalar MESS'e mezar olacak", "krizi yaratan bedelini ödesin" sloganlarını yükseltti. Ancak bu konuda DİP kortejinin büyük oranda yalnız kaldığını da belirtmek durumundayız. Özellikle işçi sendikalarının mitinge katılımı beklenen düzeyde olmadı. Ama bunun dışında mitingin organizasyonu, belirlenen slogan ve talepler açısından da işçi sınıfının acil gündemleri hak ettiği kadar vurgulanmadı.

Yine emperyalizme ve Siyonizme karşı net sloganlar ve taleplerle 1 Mayıs alanında bulunan tek parti DİP oldu. İşçi sınıfının talepleri sendika başkanlarının konuşmalarında belirli ölçüde dile getirilmişse de ne bu konuşmalarda ne de 1 Mayıs'ı organize eden kurumlar adına yapılan açılamaklarda emperyalizmin sözü edildi. Miting öncesinde işçi sınıfının taleplerinin merkeze alınmasını ve anti-emperyalist bir söylemin benimsenmesini öneren Devrimci İşçi Partisi, bu talepleri karşılık bulmayınca ortak açıklama metninden imzasını çektiğini açıklamıştı. Metin okunduğu sırada da "kahrolsun ABD-Avrupa emperyalizmi", "NATO'dan çıkılsın İncirlik kapatılsın", sloganlarını atarak Türkiye soluna ve işçi hareketine unutturulmak istenen anti-emperyalizmi gündemde tutmakta kararlı olduğunu gösterdi.  

1 Mayıs güven ve güç verdiği kadar, devrimci Marksistlerin omuzlarındaki yükün ne kadar ağır olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Şimdi, 1 Mayıs'la birlikte solun kanıksanmış takvimini tamamlayıp fiilen tatile girmenin değil istibdada, sermayeye ve emperyalizme karşı daha örgütlü, daha güçlü bir sınıf mücadelesini yükseltme zamanıdır.