DİP, "İşçi katliamlarına son! Çözüm işçi denetiminde kamulaştırma" şiarıyla eylem düzenledi

Devrimci İşçi Partisi İstanbul örgütü, Taksim Galatasaray Meydanı'nda Ermenek ve ardından Bartın'da yaşanan katliamlardan sonra bir eylem düzenledi.

"Sermayenin fıtratında katliam var/Soma, Şırnak, Bartın, Ermenek-Patronlar hesap verecek!" ve "Maden katliamlarına son/Çözüm işçi denetiminde kamulaştırma" pankartlarının açıldığı eylemde, patron düzeni ve onun siyasal temsilcisi AKP'den hesap sorma çağrısı yapıldı. Ölümlerin kapitalizmin doğrudan ürünü olduğu, patronların ve AKP'nin ölümlerdeki sorumluluğunun "kader, fıtrat, kaçınılmaz" terimleriyle aklanamayacağı vurgulandı. Katliamlara son vermenin "işçi denetiminde kamulaştırma" mücadelesinden geçtiğinin altı çizildi.

Eylemde sık sık, "Ölümlere çözüm kamulaştırma, Madenler işçi denetimine, Soma-Şırnak-Ermenek/Katiller hesap verecek, Katil sermaye katil AKP, AKP'den hesabı emekçiler soracak, Sermayenin fıtratında katliam var, İşçilerin birliği sermayeyi yenecek" sloganları atıldı.

Parti adına açıklamayı, Ece Ertan yaptı. Ertan, açıklamaya Soma'dan Şırnak'a, Bartın'dan Yalvaç'a, Ermenek'e işçi katliamlarında hayatını kaybedenleri anarak başladı. Ermenek'te yaşanan göçükle ortaya çıkan tabloda, ocağın sahibinin iki dönem belediye başkanlığı yaptığı, ocakta iki sene önce benzer bir su baskını yaşandığı ama kayda değer bir gelişme yaşanmadığı vurgulandı. Has Şekerler Madencilik yetkilisinin, olayı "trafik kazası"yla bir tutması, "kaçınılmaz" olarak değerlendirmesi eleştirildi.

Ölümler doğrudan doğruya yaşadığımız sistemin ürünüdür!

Sermayenin uşaklığını hayatını kazanmanın yolu haline getirmemiş herkesin, iş cinayeti terimi kullandığını, ölümlerin kader olmadığı belirtilen açıklamada, ölümlerin doğrudan doğruya yaşadığımız sistemin ürünü olduğu belirtildi. "Nedir bu sistem? Kapitalizmdir" diye devam açıklamada, rüşvet sistemine bağlanmış müfettişleriyle, kan parasını adalet görüp kenara çekilen mahkemeleriyle, mücadele eden işçileri coplayan ve gazlayan polisiyle, dayıbaşlarıyla, hükümetiyle, bakanlarıyla bir bütün olarak kapitalizmin kendisidir dendi.

Yıllardır ülkeyi yöneten hükümetin, "hesap soracağız" diye arsızca saçmaladığı belirtilirken, asıl Tayyip Erdoğan'ın, Davutoğlu'nun, Çalışma Bakanı'nın ve AKP'nin hesap vereceği söylendi.

Patronlar sınıf savaşı veriyorlar!

Bunun bir savaş olduğu, patronların işçi sınıfına karşı bir savaş içerisinde olduğu vurgulandı. Her yıl en az bin işçinin bu savaşta hayatını yitirdiği, AKP hükümetinin 12 yılında 14 bin iş cinayeti yaşandığı, çok daha fazla ölümün ailelere “kan parası” ödenerek gizlendiği, bunun yanında on binlerin sakat  kaldığı ifade edildi.

"Bu bir sınıf savaşıdır" diyen Ertan, açıklamaya şöyle devam etti: "Devrimci İşçi Partisi, bu savaşta işçi sınıfının saflarındadır. Gün emeğiyle yaşayan insanların hayatını savunma günüdür. Ağlamayalım. Ermenek’te ölen kardeşlerimize, Yalvaç’ta yitirdiğimiz kız kardeşlerimize en büyük sayıgıyı bu savaşa katılarak gösterebiliriz. İşçi sınıfının yanında, içinde, bağrında, en önünde savaşalım! Somalı işçilere bakın! Ermenek’te işçilerin öldüğü gün onlar Ankara’ya yürüyordu. Onları örnek alalım. Kapitalistler bütün Türkiye’yi iş cinayetlerinin Soması haline getiriyor. Biz de bütün Türkiye’yi sınıf mücadelesinin Soması haline getirelim."

Madenler işçi denetiminde kamulaştırılsın!

Çalışma Bakanı'nın Torunlar katliamından sonra "denetleyecek yeterli müfettişimiz yok" açıklaması hatırlatılarak, işyerlerinde, madenlerde, inşaatlarda, katliamlara karşı denetimi sağlayacak olanın işçi sınıfının kendisi olduğu vurgulandı. İşçi sınıfının mücadelesinde önemli bir mücadele aracı olarak "işçi denetiminde kamulaştırma" talebini savunmanın ve işyerlerinde bu şiarla örgütlemenin altı çizildi.

Açıklamada, sendikalara da çağrı yapıldı. "Sendikalar, gündemlerine birinci madde olarak Ankara’da kitlesel bir işçi mitinginin örgütlenmesini koymalı, tüm imkanlarını seferber etmelidirler." diyen açıklama, mücadele çağrısıyla sona erdi.