Çorlu’da panel ve Kobanê eylemi

"Sarsıntı içinde bir dünyada Türkiye'nin çıkar yolu: işçi sınıfı politikası"

12 Ekim Pazar günü işçi havzası Çorlu’da Türkiye’nin ve dünyanın içinden geçmekte olduğu sarsıntılı günler ve çıkar yolları tartışıldı. Metalden tekstile, deriden kimyaya farklı sektörlerden işçilerin katıldığı panelde DİP Genel Başkanı Sungur Savran konuşmacı olarak yer aldı.

Yoldaşımız konuşmasında; Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu durumu dünya çapında olanları unutarak değerlendirmemizin mümkün olmadığına ve dünyada ekonomik kriz ile beraber yükselen işsizliğe, sınıf mücadelelerine ve faşizme dikkat çekti.

Devrimci İşçi Partisi’nin enternasyonalist bir parti olduğunu ve dünya üzerindeki tüm işçi sınıfının ortak çıkarlarını savunduğunu sözlerine ekleyen Savran, barış ve kardeşliğin işçilerin iktidarı hedeflemeleriyle mümkün olduğunu söyledi. İşçi ölümlerinin, Türkiye’deki ekonomik büyüme ile arttığını, taşeron sistemiyle katlanarak devam ettiğini belirtti. Soma’da, Torunlar İnşaat’ın şantiyesinde ölen işçilerin katili ile Gezi ile başlayan halk isyanında ve bugün Kobanê ile dayanışma amacıyla yapılan eylemlerde öldürülenlerin katilinin aynı olduğunu ifade etti. Bu düzenin ve onun siyasi temsilcilerinin emekçi ve ezilen halka düşman karakterini örneklerle ortaya koydu.

Tunus ve Mısır’da onlarca yıllık diktatörlerin birkaç hafta içinde devrilmesini, Yunanistan ve İspanya’da günlerce meydanları zapteden hareketleri, kapitalizmin kalbi ABD’de Wall Street’i işgal ile başlayan %99 hareketini, bu topraklarda Gezi ile başlayan halk isyanını ve ardından gelen Brezilya’daki isyanı anlatarak dünya çapında mücadele dinamiği açısından sürekliliğine dikkat çekti.

IŞİD’in baştan beri destekçisi konumundaki AKP’nin Ortadoğu’da bir Şii-Sünni çatışmasını kışkırtarak Esad’ı devirmeyi amaçladığına ve bu mezhepçi politika sonucunda yaşanacak ölümlere dikkat çekti. Savaşlarda ölecek olanların Koç’un, Sabancı’nın çocukları değil, işçi ve emekçi ailelerin çocukları olacağını belirtti.

Başarıya ulaşamamış dünya üzerindeki mücadelelerin temel eksiğinin işçi sınıfı merkezli bir politika ve önderlik sorunu olduğunu, Türkiye’de, Ortadoğu’da ve dünya çapında bu sarsıntıların son bulmasının ancak işçi sınıfı iktidarıyla mümkün olabileceğini belirterek, görevimizin hedefi işçi sınıfı mücadelesi olan partilerde örgütlenmek ve sendikaları güçlendirmek olduğunu söyledi. Sözlerine Ernesto Che Guevara’nın "bir devrimci başkasına atılan tokadı, kendi yüzünde hissedendir" sözüyle son verdi. İkinci bölümde ise soru cevap ve katkılarla sözü emekçiler aldı. Panel DİP’in de içinde yer aldığı Kobanê ile Dayanışma Platformu tarafından düzenlenecek eyleme katılım çağrısı ile sona erdi.

Saat 17:00’de Heykel Meydanı’nda toplanan platform bileşenleri, “Kobanê halkı yalnız değildir, Yaşasın hakların kardeşliği” ortak pankartıyla Çorlu Belediyesi önüne yürüdü.

Burada DİP Genel Başkanı Sungur Savran bir konuşma yaptı.  Konuşmanın ardından ortak basın açıklaması metni okunarak eylem sona erdi.

Eylemde “ katil IŞİD Ortadoğu’dan defol”, “IŞİD vuruyor, AKP koruyor”, “Kobane’de düşene, dövüşene bin selam”, “Yaşasın devrimci dayanışma”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Bijî berxwedana Kobane” sloganları atıldı.