Çorlu tren katliamı davasında aileler 982 gündür asıl sorumluların yargılanmasını bekliyor!

Çorlu

Çorlu tren katliamının gerçekleşmesinden sonra TCDD bünyesinde alt düzeyde çalışan 4 sanığa karşı yürütülen Çorlu tren katliamı davasının yedinci duruşması 16 Mart Salı günü Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde görüldü. Katliamda hayatını kaybedenlerin yakınları ve ilçe halkı, duruşma öncesinde buluşarak Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne doğru ellerinde kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarıyla yürüyüş gerçekleştirdi. “Adalet istiyoruz!”, “Kaza değil cinayet!” sloganlarıyla yapılan yürüyüşün ardından gerçekleştirilen basın açıklamasında Çorlu aileleri, adalet sağlanana kadar mücadeleye devam edeceklerini dile getirdi.

Bilirkişi raporları TCDD yönetimine işaret etti

Dosyaya celse arasında alınan son iki bilirkişi raporu, içerisinde bulunan tespitler sebebiyle yakınlarını kaybeden ailelerde büyük heyecan yarattı. Bilirkişi raporları, yaşanan katliamın sebepleri olarak bölgedeki menfezlerin denetimsizliği, balast dolgularının eksikliği ile denetime çıkacak personel yetersizliğini gösterirken TCDD üst düzey yönetiminin ise asli kusurlu olduğunu tespit ediyor. Aynı zamanda raporlar, bugüne kadar mahkemece diğer tali sebepler etrafında dönülmesinin önüne de bir set çekmiş oluyor. Nitekim önceki duruşmalarda ailelerin her duruşmada talep etmesine rağmen TCDD yetkililerinin dinlenmesi talepleri reddedilmiş, yetkililerin yerine bölgede çalışan çiftlik görevlileri davet edilerek devamlı “yağış” hakkında sorular sorulmuş, bu durum ailelerin tepkisine neden olmuştu. Ailelerin üç yıla yakın süredir yapmış oldukları itirazların haklılığı, bugün itibarı ile somut belgelerle de ispatlanmış durumda.

Rapordaki tespitlerin bir diğer önemi ise kaza bölgesi haricinde bulunan menfezlerin de düzeltilmediği takdirde yaşananların tekrarlayabileceğini ortaya koyması. Tren katliamının gerçekleşmesinde tek tek tali kusurların peşinden gidilmesinden ziyade bütün olarak TCDD’nin bir şirket gibi işleyişi, yeterli bakım ve denetimi gerçekleştirmemesi, alınması gereken tedbirlerin alınmaması, personel eksikliğini gidermemesi işaret edilerek katliamın asıl sorumlularını gösteriyor. Buna göre Genel Müdür İsa Apaydın’dan 1. Bölge Demiryolu Bakım Müdürü Mümin Karasu’ya, tüm sorumlu müdür ve müdür yardımcıları, daire başkanlarının yargılanması gerekiyor.

“Bana hızlı işleyen adalet 982 gündür Çorlu’ya işlemedi”

Bu tespitlerin somut olarak ortaya konulmasının önemi bir yana Çorlu katliamında yakınlarını kaybeden aileler, yargılamanın başından beri bunu dile getiriyordu. TCDD yönetimi hakkında yürütülen soruşturmanın neticelenmesi ve hâlihazırda yargılaması devam eden alt kademe çalışanların dosyası ile birleştirilmesini talep ediyorlardı. Nitekim üç yıla yakın süredir üst düzey yetkililerin ifadelerinin dahi alınmamasının yanı sıra, haklarında açılan soruşturma halen sonuçlanmış değil.

Bu doğrultuda haklılıkları ispatlanan aileler art arda söz alarak asıl sorumluların karşılarına çıkarılmasını talep ettiler. Katliamda kızını, iki kız kardeşi ile yeğnini kaybeden Zeliha Bilgin söz alarak “sorumluların gözlerinin içine bakarak savunma vermesini istediğini” dile getirdi. Katliamda oğlunu kaybeden Mısra Öz, rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılamazken mahkemeye hitaben yazdığı mektupta, mahkemeye hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında görülen dava sonucu kendisine hükmedilen 8.800 lira para cezasına atıfta bulunarak, kendisine hızlı işleyen adaletin 982 gündür Çorlu’ya işlemediğini ifade etti. Ailelerden sonra söz alan bir avukat ise faillerin gizlendiğini, halen bitmeyen bu soruşturma süresi zarfında iki gazeteciye, iki avukata, yürüyüş gerçekleştiren ilçe halkına ve yakınlarını kaybeden ailelere karşı soruşturmalar açıldığını, bu soruşturmaların bir kısmının ise sonuçlandığına dikkat çekti.

Çorlu ailelerin mücadelesi devam ediyor

Ailelerin, ailelerin avukatlarının ve hatta sanık avukatlarının da talepleri sonucu avukatların TCDD yönetimi ile dönemin ulaştırma bakanı ve sorumlu müdürlerine karşı hazırladıkları suç duyurularının savcılık dosyasına ihbarına karar verildi. Ayrıca soruşturmanın neticesinin beklenmesine karar verilirken, bir sonraki duruşma tarihi 7 Eylül olarak belirlendi. Şimdiye kadar TCDD üst yönetimine ilişkin dosyayı kapatmaya çalışan savcılığa ve taleplerini dikkate almayan mahkemeye karşı mücadele eden Çorlu aileleri, aldıkları ara kararı uygulatabilmek için de desteğe, seslerini büyütmeye çağırıyor.