Çapa çalışanları iş bıraktı: Emekçilerin ve hastaların can güvenliği sağlanmalıdır!

İstanbul Üniversitesi Çapa Hastanesi emekçileri, 26 Eylül’de yaşanan depremin ardından 14 Ekim günü itibariyle iş bıraktılar. Depremin hemen ardından binanın hasar tespiti için bilgilendirme taleplerini dekanlığa ileten emekçiler, 27 Eylül’den bu yana hastane yönetiminin konuya dair güvenilir hiçbir açıklama yapmaması sebebiyle, hasarlı binalara acil müdahale gerektiren durumlar haricinde girmeyi reddediyorlar.

İş bırakan hastane emekçilerinin kaleme aldıkları ortak bildiri metnini okurlarımızla paylaşıyoruz:

“ Sayın hocalarımız, sevgili meslektaşlarımız ve hastalarımız, İstanbul Tıp Fakültesi çalışanları olarak bilindiği üzere acil vakalar dışında binalara girmeme kararı aldık. Kararımız İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 6331 No’lu yasasının, 13. ve 25. maddelerine dayanarak alınmıştır. Biz bu süre zarfında 26 Eylül 2019 İstanbul depremi sonrası 27 Eylül 2019 tarihli durumu bildiren ve bilgi taleplerimizi içeren dilekçelerimizi dekanlığa ilettik. Ancak bu süreçte tarafımıza durumu açıklayan bir bilirkişi raporu sunulmamıştır. Hâlihazırda çalıştığımız binaların 17 Ağustos 1999 depremi sonrası güvenlik durumu ile ilgili bir rapor tarafımıza iletilmemiştir. Gözlemimiz 26 Eylül’de gerçekleşen depremin ardından binaların daha fazla hasar aldığı yönündedir.  20 yıl önce ve geçtiğimiz aylarda sık sık gerçekleşen depremlere yönelik somut herhangi bir adım atıldığı tarafımızca görülmemiş, tarafımıza bildirilmemiştir. Bu durum hem hastalarımızın hem de biz çalışanların can güvenliğini tehdit etmektedir.

 Gece gündüz demeden bu binalarda çalışan bizler, yaşanan depremin ve olabilecek depremlerin sonuçlarını deprem anında, polikliniklerimizde hastalarımızı muayene ederken, serviste hasta takip ederken veya ameliyathanelerde ya da yoğun bakım ünitelerinde uyuttuğumuz hastaların başında beklerken etik ikilemlere düşerek yaşamamalıyız.

İlgili birimlerden defaatle talep edilmesine karşın binalarımızın dayanıklılığını gösterir bir rapor belirtilmeksizin, bilimsellikten uzak resmi kararlar önümüze konmakta, yerleşkemizde her gün farklı bir binaya boşaltılma kararı çıkartılırken bizlerden kulaktan kulağa dolaşan sözlü açıklamalara güvenmemiz beklenilmektedir.

Hâlihazırda ihtiyaç dâhilinde yapılması gereken tüm acil işlemler için hayati risk alarak binaları kullanmaktayız.

14.10.2019 İTİBARİYLE TALEPLERİMİZ

1. Tüm binaların dayanıklılığı ile ilgili alınan bilirkişi raporlarının tüm çalışanlar ile paylaşılması, eğer bu hususla ilgili yeni tarihli bilirkişi raporu elinizde mevcut değil ise ivedilikle uzman bilirkişilerce tespit yapılıp işbu hususun tarafımıza ivedilikle bildirilmesi.

2. Süreç ile ilgili yapılmış/yapılmamış eylem planlarının hedeflenen net tarihlerle beraber tüm çalışanlarla resmi yazı olarak paylaşılması.

3. Binaların kaderi bizlerin kaderidir, alınan kararların şeffaflıkla, geciktirilmeden tüm çalışanlara iletilmesi.

4. Söz konusu talepler yerine getirilinceye kadar yerleşke bünyesindeki tüm elektif hizmetlerinin tarafınızca durdurulması, eğer tarafınızca durdurulmayacaksa tüm elektif hizmetleri durdurma hakkımızı saklı tutuyoruz.

5. Amacımız insanları mağdur etmek değil, can güvenliğimizin ve hastaların can güvenliğinin sağlandığını bilmektir. Bu bağlamda sağlıklı olduğu tescilli olan bir binada ihtiyaç halinde vardiya usulü çalışarak 24 saat elektif hizmet vermeye hazır olduğumuzu bildiririz.

6. Amacımız hizmetten kaçmak değil, aksine sağlıklı bir hizmet sunmaktır. Güvenli bir ortamda oluşturulacak “Sahra hastanesi” koşullarıyla 7/24 hizmet vermeye hazır olduğumuzu bildiririz.”

Raporlar açıklansın, tedbirler alınsın, Çapa Hastanesi onarılsın!

Yüzlerce çalışanı ile her gün binlerce insana hizmet veren Çapa Hastanesinde güvenlik tedbirleri alınmalıdır. Hastane yönetimi emekçilerin haklı taleplerini yerine getirmek ve bu halk sağlığı sorununu çözmek için acilen harekete geçmelidir. Devletin görevi müteahhitleri kurtarmak için devlet kasasından milyarlarca lirayı inşaat patronlarına akıtmak değil, depremde hasar gören hastaneleri onarmak, halkın can güvenliğini temin ve tesis etmektir! Aksi halde Çapa emekçilerinin can güvenliği için yapacağı her türlü eylem meşrudur. Çapa Hastanesinin onarımı derhal başlamalı, mümkün olan en hızlı şekilde onarım işlemleri tamamlanmalıdır. İşletilecek sürecin hiçbir adımı halktan gizlenmemeli, Çapa’nın geleceği kapalı kapılar ardında değil halkın huzurunda tayin edilmelidir!