Sürekli Devrim Eğitim Kampı tüm coşkusuyla devam ediyor!

Kampımızın üçüncü günü programı, iki oturumda gerçekleştirilen eğitim faaliyetleriyle başladı. Pankart boyama ve Stencil atölyesi ve Tiyatro atölyesi gibi pratik faaliyetlerle devam etti. Emperyalizm atölyesi, Laiklik, Din ve Siyasal İslam atölyesi gibi çalışmaların ardından gerçekleştirilen tiyatro gösterimleri ile sona erdi.

Kriz, devrim, faşizm

Sabah oturumunun başlığı, Devrimci İşçi Partisi 3. Kongre kararları ışığında Dünya durumu idi. Sunumu yapan yoldaşımız, 3. Kongre kararlarını, 2. Kongre ve DİP'in siyasal geleneğiyle sürekliliği içerisinde ele aldı. DİP geleneğinde önemli bir yere sahip olan "sürekli savaşa karşı sürekli devrim" perspektifinin, Arap devrimi ile başlayan Üçüncü Dünya Devrimi sürecinde emperyalizmin savunmaya çekildiğini ve zayıflayan emperyalizmin darbeleri, faşizmi, mezhepçiliği destekleyerek ve DAİŞ gericiliğinin serpilip geliştiği ortamları yaratarak dünya çapında barbarlığı yükselmesinde başat rol oynadığını aktardı. Bu döneme "ya sürekli devrim ya barbarlık" sloganının uygun düştüğünün altını çizdi. DİP'in dünya devriminin yeni havzası olarak nitelediği Akdeniz'in, Arap Devrimi'nin ardından Yunanistan ve İspanya'da yükselen kitle mücadeleleri ve Türkiye'de Gezi ile başlayan halk isyanı, Kobani serhildanı ve metal grevleri ile bu tanımlamayı hak ettiğini, DİP'in öngörülerinin doğrulandığını aktardı. Önümüzdeki dönemde de devrimlerin, karşı devrimlerin ve savaşların yaşanacağını, gel gitlerle de gelişse Mısır'da Sisi'nin Bonapartist darbesiyle, Suriye'de mezhep savaşıyla yenilgiler yaşansa da üçüncü dünya devriminin sürdüğünü ve politik, örgütsel hazırlıkların bu perspektifle yapılması gerektiğini vurguladı. Soru-cevap ve katkılarla ilerleyen tartışma bölümünün ardından, oturumun birinci kısmı tamamlandı.

Oturumun son kısmında Kıbrıslı konuğumuz Ahmet Han, 20. yüzyıl Kıbrıs tarihini, sınıf mücadelesi perspektifinde, emperyalist müdahalelere de değinerek anlattı.

Ya sürekli devrim ya barbarlık

Öğleden sonra gerçekleşen ek oturumda Marksizm ve Savaş konusunu Levent Dölek sundu. Genel olarak savaş olgusunu, Marksizmin savaş ve askerlik politikasını, Lenin'in Sosyalizm ve Savaş kitabını temel alarak anlatan Levent yoldaş, emperyalist savaş, haklı ve haksız savaşlar, iç savaş ve barış kavramları üzerinden Devrimci Marksizmin politikasını işledi. Genel olarak savaşa karşı çıkmanın sosyalizmle bağdaşmayacağını, en başta işçi sınıfının burjuvaziye karşı en keskin  mücadelesi olan iç savaşlar olmak üzere ezilen ulusların ve sömürgelerin kurtuluş savaşlarının desteklenmesi gerektiğinin altını çizen yoldaş, özellikle toplumsal barış kavramının sınıflar arası barışı öngördüğü için gerici bir karakter taşıdığının altını çizdi. Levent Dölek, sunumunun son bölümünde Devrimci İşçi Partisi'nin bedelli askerlik ve profesyonel orduya karşı politikasını Lenin ve Trotskiy'in bu konudaki görüşlerine referans vererek savundu. 

Marksizm ve Savaş oturumu; öğrenciler, farklı sektörlerden işçiler ve emekçilerin soru-cevap ve katkılarıyla zenginleşen tartışma bölümünün ardından sona erdi.  

Atölyeler

Emperyalizm atölyesinde, bir yoldaşımız Lenin'in emperyalizm teorisi genel bir çerçeve içinde kısaca anlattı. Rusya ve Çin'in özel olarak masaya yatırıldığı tartışmada Lenin'in emperyalizm konusunda öne sürdüğü kriterler çerçevesinde bu ülkelerin emperyalist bir nitelik göstermediği üzerinde duruldu. Ancak tartışma sırasında farklı fikirler de dile getirildi ve verimli bir görüş alışverişi gerçekleştirildi.

Laiklik, Din ve Siyasal İslam atölyesinde ise Devrimci İşçi Partisi'nin 3. Kongresi'nde benimsendiği proleter laiklik çerçevesinde bir tartışma gerçekleştirildi. Laikliğin dinin devlet tarafından denetim altına alınması şeklinde yorumlanması gerektiği vurgulandı. Anti emperyalizm ile birlikte savunulması gerektiği öne çıkarıldı. Kendisini işçi sınıfı içinde inşa etmeye çalışan DİP'in, işçi sınıfının dini inançlarının onların mücadeleye katılmaları önünde bir engel teşkil etmediği şeklindeki özgün tutumunun önemi, özellikle farklı işçiler tarafından yapılan katkılarla ifade edildi.   

Tiyatro gösterimi

Atölyelerden sonra, Tiyatro Devrim ekibinden yoldaşlarımız iki oyun sergiledi.

Doğaçlamalarla gelişen geleneksel bir komedi olan İbiş ve usta oyunu izleyenlerden büyük alkış aldı. İkinci oyun ise, Bertolt Brecht'in "Taş ustası Pierre" isimli şiirinden uyarlanmıştı. Paris Komünü'nü konu alan oyunun gösteriminden sonra Sürekli Devrim Eğitim Kampı'nın üçüncü günü sona erdi.