Silahlanmanın gizli biçimi: Özel güvenlik eğitimi

Geçtiğimiz günlerde Emniyet Müdürlüğü bir milletvekilinin sorusu üzerine ülkemizde özel güvenliğe ilişkin istatistikleri açıkladı. Buna göre, son altı yılda özel güvenlik sayısı %92 artarak 2011’deki 150 bin dolayından bugün 280 bini aşmış durumda. Bu, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 260 bin personelinin üzerinde bir sayı! Üstelik Emniyet’te idari işlerde birçok sivil memur da istihdam ediliyor.

Basın sadece bunu öne çıkarttı. Belki de sadece bu soruldu, buna cevap verildi. Kendi başına bu sayı bile önemli elbette. Eskiden devletin yaptığı bir işi, 2004’te Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Yasa çıkalı beri, özel sektör yapıyor. Kamu binalarını bile özel güvenlik koruyor birçok örnekte. Daha ötesi, toplumun güvenliği açısından en hassas noktalarda, mesela havalimanlarında denetim özel güvenliğe teslim edilmiş durumda.

Kapitalist sektör

Özel güvenlik faaliyeti, güvenlik alanının da sermaye birikimine açılması anlamını taşıyor. Kamu binalarının özel güvenlik şirketlerince korunması faaliyeti çarpıcı bir hızla artıyor. Yine son günlerde yayınlanan bir istatistiğe göre, kamu bütçesinden özel güvenlik harcaması 2009’da 170 milyon lira iken 2017 yılının Temmuz ayına kadar olan gelişmeler bu yılın sonunda toplam rakamın 2 milyar lirayı aşacağını gösteriyor. Yani sadece 8 yıl içinde devlet bütçesinden özel güvenliğe ayrılan para 12 katına çıkmış durumda!

Bunun bir nedeni açık: özel güvenlik şirketleri çalışanlarını, kamu sektöründe güvenlik için istihdam edilecek çalışanlara uygulanamayacak koşullarda istihdam ediyorlar da ondan! 12 saatlik vardiyalar, asgari ücret uygulaması, bazen hafta tatilinin bile var olmaması ve benzeri koşullar, özel güvenlik şirketlerinin çalışanlarının canını çıkartıyor. Böylece, özel güvenlik ekonomisinin bir mantığının taşeron tipi istihdamın yayılması olduğu anlaşılıyor. Bir istatistiğe göre 2015 yılında sektörde, 7’si yabancı şirket olmak üzere, 1400 şirket faaldi (Yeni Asya, 6 Nisan 2015). Bu sayı elbette artmış olmalı. İşte bu şirketler güvenlik alanında da sermaye birikiminin AKP döneminde “özgürce” geliştiğini gösteriyor.

Özel ordu hazırlığı

Ama mesele aşırı sömürü ve sermaye birikimi ile sınırlı değil. Nerede silah söz konusu ise, orada aynı zamanda siyasi mücadelede yığınak da söz konusudur. Hele Türkiye gibi, ordusu ve polis teşkilatı yıllardır hallaç pamuğu gibi atılmakta olan, 2016’da ise tam boy bir darbe girişimi yaşayan bir ülkede. Özel güvenlik şirketlerinin birçoğu emekli polis ve (çoğu astsubay olmak üzere) askerler tarafından kuruluyor. Bunların bugün polis teşkilatını adım adım kendine tâbi hale getirmekte olan AKP iktidarına görünmez bağlarla bağlanacakları açık.

Bu açıdan bakıldığında açıklanan istatistiklerde bir ayrıntı dikkat çekiyor. Bugün özel güvenlik sayısı 280 bin dolayında, ama özel güvenlik kartı almış insan sayısı bir milyona yakın! Üstelik bunların 600 binin üzerinde bir miktarı silahlı güvenlik kartı taşıyıcısı. Burada epeyce güçlü bir potansiyel ordu olduğunu sezmemek saflık olur.

Ama iş bununla da sınırlı değil. 2015’te yayınlanan istatistikler bir başka kalemi de içeriyor: Yasanın 2004’te çıkışından bu yana özel güvenlik eğitimi (silah, yakalama, yakın dövüş teknikleri vb.) verilmiş kişi sayısı 1,8 milyona yaklaşıyor. Bugün bu sayının 2 milyonu rahatça geçtiği kolaylıkla tahmin edilebilir. Türkiye, silahlı savaşçılar ülkesi olmaya doğru hızla gidiyor.

Belediyelerde silahlanmaya devam

Gerçekgazetesi, Temmuz sayısında Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ve onun ANFA adındaki özel güvenlik şirketinin hem özel harekât eğitimine, hem de Kalaşnikof tipi mermi alımına girişmesini gündeme getirmişti. Şimdi başka AKP’li belediyelerin de aynı yolun yolcusu olduğuna dair belirtiler gelişiyor. İstanbul Esenyurt Belediye Meclisi’nde yapılan tartışmalar, belediye zabıtasının silahlandırılması yolunda 20 kişilik bir ilk adım atılmakta olduğunu gösteriyor. Hoş bir ayrıntı, AKP’li bir belediye meclisi üyesinin, belediyelerin kanunen silahlanma yetkisi olmadığı hatırlatılınca buna “Amerika’da silahlanma serbest” diye cevap vermesi. Bir başka meclis üyesi de bu 20 elemanın “Güneydoğu’da özel tim olarak görev yapmış” kişiler arasından seçileceğini ifade ediyor. Bundan bir süre önce Yozgat’ın Sorgun belediyesinin de Özel Harekât polisi olmak üzere sınava girecek gençlere destek bahanesiyle bedava özel harekât kursu açarak yüzlerce sivili eğittiği bir süre önce ortaya çıkmıştı.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Eylül 2017 tarihli 96. sayısında yayınlanmıştır.