Sait Almış ve Mehmet İnanç Turan'ın yeni kitabı: Türkiye Komünist Partisi ve Marksizm

Sait Almış ve Mehmet İnanç Turan’ın yazdığı“Türkiye Komünist Partisi ve Marksizm” adlı kitap Etki Yayınevi tarafından yayımlandı. Bu kitap TKP üzerine yapılmış bir araştırma-inceleme çalışmasıdır. Böyle olunca ortaya hemen bir soru çıkmaktadır: Hangi TKP?Bu kitap1978’de Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP’den) Sosyalist İktidar adıyla ayrılan, 12 Eylül sonrası Gelenek adını alan hareketten gelen TKP üzerinedir.

TKP (Türkiye Komünist Partisi) adı tarihsel bir değere sahiptir ve hiç kimsenin ipoteği altında değildir. İsteyen her komünist eğilim kendine TKP adını verebilir. Bu nedenle isim konusunu sorun etmedik. Her ne kadar son kongrelerde adlarını bilirkişi heyetine (kayyuma) devretmiş olsalar da, biz onları kendilerini adlandırdıkları gibi adlandırmaya özen gösterdik.

Önemli olan nokta, TKP adını almış bir siyasi eğilim, komünist partisine uygun bir teoriye-politikaya-pratiğe sahip midir? Bizi ilgilendiren budur. TKP’yi (TKP-Gelenek Hareketini) biz bu anlayışla inceleme ve araştırma altına aldık. Marksizmin ölçütlerini kullanarak bu partinin teori ve pratiğini değerlendirdik.

                                                             ***

Bu kitapta TKP’nin Türk burjuva devrimine bakışı, yurtseverlik anlayışı, ulusal soruna yaklaşımı, sosyalizm anlayışı, Sovyet tarihine karşı tutumu, Sovyetler Birliği’nin çözülüşüne verdiği yanıtlar araştırmanın temel başlıklarını oluşturmaktadır.

TKP’nin teori ve siyaseti, devrimci Marksizmin ölçütlerine vurularak bir kıyaslama yapılmıştır. TKP’nin Marksizm anlayışı eleştirel biçimde gözden geçirilmiştir.

“TKP ideolojik-politik olarak nasıl bir partidir?” sorusuna yanıt aranmıştır.

                                                             ***

Yazarlar şöyle diyor:

"Türkiye devrimci hareketi kötü bir polemik geleneğine sahiptir. Biz bu kötü gelenekten uzak durmaya çalıştık. Niyetimiz bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir. İstiyoruz ki, komünist harekette yoldaşça, dostça bir tartışma yapılsın. Bu tartışmalardan hepimiz öğrenelim. Ayrı olduğumuz veya birlikte olduğumuz noktaları belirginleştirelim. Türkiye sosyalist hareketinin ideolojik seviyesinin yükselmesine hizmet eden bir tartışma yapalım. Bundan komünist hareket kazançlı çıkar.

"Yoldaşça tartışma, eylemde birliği engellemez. Biz birbirimizin sınıf düşmanı değiliz. Lenin’in ideolojik-politik konulardaki eleştirel duyarlılığı bize örnek olsun. İdeolojik mücadele Türkiye solunu olgunlaştırır. Yanlışlarımız üzerine yeniden düşünmemizi sağlar. Bu kitabın amacı da budur. Tartışanlar, araştıranlar öğrenir. Öğretici tartışmalara vesile olması dileği ile…"