Hepsi beraber

Hepsi beraber

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumunun (ICIJ) yayınladığı, vergi cennetlerinde paravan şirketler kurarak vergi kaçırmanın yaygınlığını gözler önüne seren 12 milyona yakın belge, Ekim ayının başında bir hayli konuşulmuştu. Pandora belgeleri olarak anılan belgelerde dünya çapında birçok siyasetçi ve patronun ismi geçiyor. Bunlar arasında Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Kenya Cumhurbaşkanı Uhuru Kenyatta, Ekvador Cumhurbaşkanı Guillermo Lasso Mendoza, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in ailesi, Şili Devlet Başkanı Sebastián Piñera’nın çocuğu ve eski Britanya Başbakanı Tony Blair de var.

Elbette Türkiye burjuvazisi de pastadan payını almış. AKP’ye yakınlığı ile bilinen Rönesans Holding, Demirören grubu ve Cengiz Holding bunların arasında göze çarpan isimler. Peki sadece AKP yandaşları mı var burada? Tabii ki hayır, Koç ailesinden tutun, eski CHP genel başkan yardımcısı Onur Öymen’in oğluna kadar laik burjuvazimizden de temsilcilerimiz mevcut.

Peki nasıl oluyor böyle yolsuzluklar, koca devletin hiç mi haberi yok diye sorabilirsiniz. Olmaz olur mu, Ocak 2006’da Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikle vergi cenneti ülkelerde yapılan ticari işlemlerden de vergi almaya karar veren devlet, aradan geçen tüm zamana karşın hangi ülkelerin vergi cenneti olduğunu belirleyemediği için bunu uygulayamıyor. Tabii bu durumda geriye tek seçenek, devletin büyüklüğünü göstererek, af dahi dilemeyen burjuvaziyi affetmesi kalıyor; işte size sık sık gündeme gelen “varlık barışı” uygulamaları. Zannetmeyin ki bu sadece geri bir şark ülkesinde böyle, bakınız İngiltere hükümetinden bu konuda ne açıklama gelmiş: “yapılanlar yasalara harfiyen uygun olsa da yasaların ruhuna aykırıdır”. Yani yapılanlar yasal ama “etik” değil! Vergisi maaşından düşürülen veya zorunlu tüketim maddelerinden alınan, o da olmazsa her bir kuruşunun hesabı sorulan işçi ve emekçilerin, devletlerin bu kibar ve naif tavrından sonra eminiz ki içleri soğumuştur.

Pandora belgeleri Ekim ayı başında çok konuşuldu dedik, ama Ekim ayı bitmeden unutulmaya başlandı bile. Pandora belgelerinin kaderi, 2016 yılında “Panama belgeleri” olarak bilinen sızdırılmış belgelerinkiyle aynı olacak gibi: kısa bir süre sansasyonel olarak işlenip, unutulmak. Belgelerin tarafsızlığı ise ayrı bir tartışma. ABD’li milyarderlerin listede olmaması, ICIJ’ın ABD dışişleri bakanlığı ve Soros fonlu Organize Suçlar ve Yolsuzluklar Raporlama Projesi (OCCRP) ile birlikte çalışması kuşku uyandırıyor. Her halükârda bu belgeler ile ortaya dökülen pislikler, gizli kalan devasa pisliğin boyutu hakkında bir ipucu veriyor.   

Aşağıda Pandora belgelerinde ismi geçenler arasından bir seçkiyi okurlarımız ile paylaşıyoruz.

İsim, Firma

Ayşe Ilıcak, Rönesans Holding

Mehmet Ali Ilıcak

Ahmet Çalık, Çalık Holding

Mehmet Cengiz, Cengiz Holding

Hazan Revna Demirören, Demirören Grubu

Fikret Tayfun Demirören, Demirören Grubu

Mehmet Ali Yalçındağ, Doğan Medya

Turgay Ciner, Ciner Grup

Atilla Ciner, Ciner Grup

Hüsnü Özyeğin, FİBA Grubu

Ayşecan Özyeğin Oktay, FİBA Grubu

Murat Özyeğin, FİBA Grubu

İnan Kıraç, Koç Holding

İpek Kıraç, Koç Holding

Zeki Türkkan, Kavala Holding

Burak Öymen, Eski CHP genel başkan yardımcısı Onur Öymen’in oğlu

 Erol Yılmaz Akçal ve ailesi, Eski Turizm bakanı

Ali Ahmet Kocabıyık, Borusan Holding

Ayşe Zeynep Kocabıyık , Borusan Holding

Zeynep Hamedi , Borusan Holding

Fatma Tuba Yazıcı, Diler Holding

Fettah Tamince, Rixos Hotels Grubu

Halis Komili, Komili Şirketler grubu

Ayşe Komili, Komili Şirketler grubu

Aysun Kibar, Kibar Holding

Halit Narin, Narin Tekstil

Mehmet Kutman, Global Yatırım Holding

Mehmet Hattat, Hattat Holding

Kemal Tahir Güleryüz, Gülermak AŞ

Vildan Güleryüz , Gülermak AŞ

Erhan Kamışlı, Esas Holding

Muzaffer Yıldırım, MARS Entertainment group

Reha Muhtar

Ahmet Nur Çebi, Beşiktaş Kulübü başkanı

Türker İnanoğlu, Erler Film

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2021 tarihli 146. sayısında yayınlanmıştır.