El Ahram: Maden faciasının ardından öğrenciler İstanbul Teknik Üniversitesi'ni işgal etti

Aşağıdaki haber, dünyanın en büyük haber ajanslarından biri olan Fransız devlet haber ajansı Agence France Presse tarafından yapılmış ve 18 Mayıs 2014 tarihinde Mısır’ın en önemli gazetesi olan El Ahram’ın İngilizce baskısında yayınlanmıştır. Haber Türkçe’ye Oğuz Aksan tarafından çevrilmiştir.

 

“Bu fakülte işgal edilmiştir” yazıyor, Türkiye’de 300’den fazla kişinin yaşamını yitirdiği korkunç maden faciasının ardındanöğrencilerin bütün gece nöbet tuttuğu İTÜ Maden Fakültesi binasının tepesinde.

Türkiye’nin saygın okullarından İstanbul Teknik Üniversitesinin, Soma’daki madeni işleten firma ile bağlantısına tepki amaçlı küçük bir protesto ile başlayan eylem, Cuma günü 1,000 adet öğrencinin kapıları zincirlemesiyle tam bir işgale dönüştü.

Tepki toplama korkusu ile sadece ismini veren 21 yaşındaki öğrenci Orkun, uykulu gözlerini ovalarken, “Sonuç alana kadar burada kalacağız” dedi.

Fakültenin Akademik Danışma Kurulunda Soma Kömür İşletmeleri’den üyeleri bulunan üniversitenin, Soma Kömür ile bağlantılarını keseceğini ilan etmesiyle işgal şimdiden meyve vermeye başladı.

Orkun AFP’ye, “Fakülte madencilerin ölümünde pay sahibidir. Maden şirketi felaketten iki hafta önce burada seminer verdi. Sorumlular hesap vermeden bu binayı terk etmeyeceğiz” dedi.

Öğrencilerin başka talepleri de var. Karbonmonoksitten zehirlenerek ölenlerin ölümünü “tatlı bir ölümdür” şeklinde betimleyen, okulun profesörlerinden Orhan Kural’ın istifa etmesi de bunlara dahil.

Kural daha sonra, Soma’da çıkan ilk yangının ardından yayılan ve madencilerin ölümüne neden olan ölümcülün gazın arkasındaki bilimsel gerçekleri açıklamaya çalıştığını dile getirerek özür diledi.

Yerel bir televizyon kanalına “Karbonmonoksit oksijenden daha hafiftir, bu yüzden intiharlarda popüler bir yöntemdir” dedi. “Çok tatlı bir ölümdür. Hiçbir şey hissetmezsiniz.” 

Fakülteye giriş sadece ufak bir pencereden geçerek mümkün ve sadece birkaç öğrenci ve “yoldaş işgalcilerin” girmesine izin veriliyor.

Binanın iç kısmını anlatmak gerekirse, koridorlar hükümet karşıtı sloganlarla, grafitilerle ve içinde besin, battaniye ve bilgisayarın da bulunduğu uzun ihtiyaç listeleri ile dolu. 

Bölüm, “uyku odaları”, unisex tuvaletler ve öğrencilerin madencilik sektöründe yaşanan sorunları anlatan belgeseller gösterdikleri derme çatma sinema salonları ile yaşam dolu bir topluma dönüştü. Öğrenciler hıncahnıç dolu salonlarda ardı arkası kesilmeyen hararetli tartışmalar gerçekleştiriyorlar.  

Sadece birkaç adım sonra, Soma’da hayatını kaybeden 301 madencinin isminin duvara yazıldığını görüyorsunuz.

Bir grafitide şöyle yazıyor: “Katillerin mühendisi olmayacağız. Halkın mühendisi olacağız”

Bir diğerinde ise: “Soma’nın ateşi AKP’yi yakacak” yazıyor.

İstanbul’un orta sınıfı normalde ülkenin işçi sınıfının sorunlarıyla pek ilgilenmez fakat bu facia, aşırı gevşek güvenlik önlemlerine kayıtsız kalmakla suçlanan hükümet yetkililerine ve ülkenin en korkunç çalışma yaşamı felaketine karşı merhametsiz tutum sergileyen hükümete karşı geniş çapta bir öfke patlaması yaşattı.

Soma Kömür de başbakan Recep Tayyip Erdoğan da hiçbir sorumluluk üstlenmiyor.

Ama uzmanlar, denetçilerin ücretlerinin maden firmaları tarafından ödeniyor olması sebebiyle, hâlihazırda yürütülen soruşturmaya şüphe ile yaklaşıyor.

Maden Mühendisleri Odası’nın eski başkanı Mehmet Torun Soma’da AFP’ye, sektörde risk değerlendirmesi güvenilirliğinde bir eksiklik olduğunu dile getirdi.

Ve şöyle devam etti, “Madenlerdeki riskleri değerlendiren denetçiler bağımsız değiller.”

İstanbul Teknik Üniversitesindeki öğrencilerin paylaştığı bir kaygı bu.

Oturumda bulunan Begüm isminde bir diğer öğrenci, “Soma’daki denetçilerin bazıları büyük ihtimalle bizim bölümden mezun. Fakat diploma almak sizi otomatik olarak iyi bir mühendis yapmıyor. Şunu unutmamalıyız ki, öncelikle insan olmalıyız” dedi. 

“Umarım bu trajik facia herkes için bir uyanış olur.”

Facia, birçok şehirde zaten kilit müttefiklerini de içine alan bir yolsuzluk skandalı ile sarsılmış olan Erdoğan’ın karşıtlarınca düzenlenen sokak protestolarını tetikledi.

Bu eylemler, ülke çapında 8 kişinin canını alan ve 8.000 kişinin yaralanmasına yol açan hükümet karşıtı protestoların yıldönümüne iki hafta kala yapıldı.

Fakültede yeni protestolar da planlanmakta.

“Somadaki kardeşlerimiz için 31 Mayıs’ta sokaklarda olacağız” dedi genç bir adam kulakları sağır eden bir alkış alarak.

“Bu ateş artık söndürülemez!”