AKP’nin iç savaşı!

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’e güle güle! Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş’a tenzil-i rütbe! AKP Kongresi’nde MYK ve MKYK’da önemli değişiklikler. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez azledilmemek için kendisi istifa ediyor, gerekçe de ilim aşkı kabarmışmış. TRT’de Genel Müdür gidiyor, yönetim altüst oluyor. İktidar sistemi kendi kendini yiyor bitiriyor.

Tayyip Erdoğan aylar önce buna bir ad koymuştu: “metal yorgunluğu”. Sonra geçtiğimiz günlerde partiye çağrı yaptı: “Yorulan varsa kenara çekilsin.” Eskiden başka partilerde kimse kolay kolay yorulmazdı. AKP’de belli ki ya yorgunluk var, ya da başka bir şey. Bazı vakalara dikkatli bakmak işin yorgunluktan başka bir yanı olduğunu gösteriyor.

AKP kaynıyor

Yorgunluk aslında mazeret. AKP’nin içi kaynıyor. 15 Temmuz’a parti içinden kimlerin destek verdiği bir türlü ortaya çıkartılamıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski MHP’li Tuğrul Türkeş’in başbakan yardımcılığı görevinden alınması vesilesiyle daha yeni Ahmet Davutoğlu’nun 15 Temmuz gecesi takındığı tutum üzerine şaibe düşürdü. TRT’de son dönemde yaşanan (ve yine cemaatin etkisiyle ilişkisi olan) altüst oluşun arka planında yatan sorunların Numan Kurtulmuş’un görevden alınmasında etkili olduğu konusunda ciddi işaretler var. Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in tam giderayak “FETÖ raporu” açıklaması ve Fethullah Gülen’i “sapkın” ilan etmesi, kellesini kurtarma girişimi olarak da okunabilir. O istifa etti ama o istifadan birkaç gün evvel gazetecilerin “Mehmet Görmez görevden alındı mı?” sorusuna Tayyip Erdoğan “henüz değil” cevabını vermişti!

Ortalık kaynıyor. Tayyip Erdoğan bu yüzden partili cumhurbaşkanlığına bu kadar kararlılıkla talip oldu. Amaç, bir seçim aygıtı olarak yararlılığını kanıtlamış olan bu partinin Erdoğan’ın parmaklarının arasından kaymasına yol açabilecek sarsıntıları engellemek. Erdoğan’ın gücünü olduğundan daha büyük görenler, “parti-devlet”in şimdiden kurulduğunu vurguluyorlar. Ama ortada ne kadar birlik içinde bir parti, ne kadar bütünlüğünü koruyabilen bir devlet var, işte o soru kolay cevap verilebilecek bir soru değil.

Özgül ağırlıksızlık

Erdoğan’ın çözümü, kendi başına ayakta duramayacak, hiçbir “özgül ağırlığı” olmayan (terim, hatırlanabileceği gibi, bugün sesi soluğu duyulmayan Bülent Arınç’ındır), yalnızca onun memuru gibi davranırsa geleceğinden bir şeyler umabilecek birtakım insanları çeşitli mevkilere getirerek her şeyi kendi kontrolü altında tutmak. Mesela yeni Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu. Bakan olabilmek için politik geçmişini silme ihtiyacı hisseden biri. Gezi’ye bile destek vermiş ve şimdi sosyal medya geçmişini o yüzden sıfırlayan bir hanımefendinin Erdoğan’dan bağımsız geleceği olabilir mi? Mesela TRT’nin yeni genel müdürü İbrahim Eren. Bilal Erdoğan’ın Kartal İmam Hatip Lisesi’nden sınıf arkadaşı olan bu beyefendinin Erdoğan’ın talimatı dışında kelime söylemesi mümkün mü? Mesela Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’in Ankara Ticaret Odası başkan adayı olurken 142 imza almasına rağmen, seçimde sadece 86 oy alması, buna karşılık Emine Erdoğan’ın akrabası Gürsel Baran’ın 100 oyla seçilmesi sonucunda doğan durum: Bu beyefendi gelecekteki kariyeri için sizce kime bakar?

Yumruk!

Ordu ilinde bir şenlikte AKP’li Ordu büyükşehir belediye başkanı AKP’li milletvekili aday adaylarının tavsiyesiyle göreve getirildiği söylenen Ordu emniyet müdürünü yumrukluyor. Sonra belediye zabıtası ile emniyet güçleri yumruk yumruğa birbirine giriyor! Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bu şenlikten apar topar kaçırılıyor. Kim bilir, belki de başına bir şey gelebilir diye korkmuştur korumalar?

Bu emniyet müdürü, Nisan ayında büyükşehir belediyesini polisleriyle kuşatmış biri. Bu olayda belediye başkanıyla emniyet müdürünün zaten küfürleştiği belirtiliyor. O gün AKP Ordu milletvekili Oktay Çanak’ın silah çektiği söyleniyor. Bu kuşatma neden yapılmış? Büyükşehir Belediyesi’nde böcek aramak için. Şimdi işin püf noktasına geliyoruz. Aramayı kim emretmiş? Tayyip Erdoğan! Tarih 13 Nisan. Erdoğan referandum mitingi için Ordu’da. Dinleme cihazı için arama emrini verenin de bizzat onun olduğu söyleniyor. Erdoğan mitingden sonra belediye ziyaretini iptal ederek Giresun’a geçiyor.

Yaşanan iki Karadeniz uşağının öfkeli kişiliğinin ürünü falan değil. AKP’nin iç savaşı!

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ağustos 2017 tarihli 95. sayısında yayınlanmıştır.