HDP 2. Olağan Kongresi: eski yola devam

Halkların Demokratik Partisi (HDP) 2. Olağan Kongresi’ni 26 Ocak 2016 Pazar günü “Demokratik siyaset, demokratik özerklik, demokratik cumhuriyet” şiarıyla gerçekleştirdi. Ankara’da Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda yapılan Kongre’ye Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Parlamento Başkanı’nın yanı sıra gerek iktidarda bulunan Barzani’nin KDP’si gerekse muhalefetteki bütün büyük partilerin (özellikle Goran ve Talabani’nin Kürdistan Yurtseverler Birliği) temsilcileri kalabalık bir grup olarak katıldı. Rojava’dan ise sadece Kantonlar İçişleri Bakanı’nın katılması dikkat çekiciydi. Alman Sol Parti, Fransa’dan iktidardaki Sosyalist Parti’nin yanı sıra Fransız Komünist Partisi, Sol Parti ve Trotskistlerin çatı partisi Yeni Antikapitalist Parti (NPA), Avrupa Yeşiller grubu yöneticileri ile birçok ülkenin Yeşil partileri de kongrede temsil edildi. Türkiye’den ise Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Halkevleri, Emek Partisi (EMEP) gibi partiler de başkanlık düzeyinde katıldı. Devrimci İşçi Partisi olarak biz de Genel Başkan Sungur Savran’ın da katımlıyla Kongre’deydik.

Saygı duruşunun ardından divanın oluşturulmasıyla Kongre başladı. Divan eşbaşkanlığına  Onur Hamzaoğlu ile Leyla Güven seçildi. Hamzaoğlu,  açılış konuşmasında kapitalizmin krizinin ABD’de Wall Street’ten son günlerde Tunus’ta beş yıl önceki devrimi hatırlatan hareketliliğe kadar kitlelerin mücadelesi ile karşılandığını, Türkiye’de de Gezi isyanından  metal grevine kadar birçok sarsıcı olay yaşandığına  değindi. Toplumsal muhalefetin kendiliğinden yükseldiğini söyleyen Hamzaoğlu, “önderlik sorunumuz var” dedi.

Divanın diğer eşbaşkanı olan Leyle Güven ise Kürtçe konuştu. Çok etkileyici ve heyecanlı bir tonla yaptığı konuşmasında Cizre, Sur ve benzeri Kürt kentlerindeki mücadeleyi de, Rojava’yı da bir “devrim”in uğrakları olarak selamladı, Kürdistan’ın dört parçasında mücadelenin devam ettiğini ifade etti.

Divan eşbaşkanlarının konuşmasından sonra da bütün kongre, divanın yaptığı duyurular ve usul meseleleri bakımından Türkçe ve Kürtçe iki dilde devam etti. Ayrıca önemli konuşmalar işaret diliyle de duyma engellilere aktarılıyordu.

Eşbaşkanlardan ilk konuşmayı yapan Figen Yüksekdağ, konuşmasına “7 Haziran’da kurduğumuz köprüyü yıkmaya çalışıyorlar” vurgusuyla başladı. AKP’nin kurucu enerjiye sahip olmadığını,  HDP’nin yeni yaşamın gücünü yeni sözler söyleyerek ve yeni cümleler kurarak bir güce dönüştürmeye yöneldiğini söyledi. Abdullah Öcalan’ın 22 Haziran 2014’te HDP’nin 2. Olağanüstü Kongresi’ne gönderdiği mesajı okuduktan sonra “Dolmabahçe Mutabakatı ile gelinen düzeye yeniden dönülerek, sürecin yeniden başlamasının önemine dikkat çekmek istiyorum” dedi. Yüksekdağ’ın HDP’nin yaslandığı ve mücadele içinde savunduğu çeşitli toplum katmanları arasında işçi sınıfına hep Aleviler, kadınlar, gençler, Kürtler gibi gruplardan sonra değindiği ya da hiç değinmediği dikkat çekti. Yüksekdağ’ın partinin programatik amacını da “radikal demokrasi” ve “demokratik cumhuriyet” olarak sunması bu bakış açısıyla tutarlıydı.

Yüksekdağ’ın ardından büyük alkışlarla sahneye gelen Selahattin Demirtaş ise Türkiye’de diktatör istemediklerini, barışı inşa etmek için çabaladıklarını, parlamenter sistemin işlemediğini, 8 aydır meclisin çalışmadığını, TBMM’nin kimi yetkilerinin yerel yönetimlere verilmesi gerektiğini, önyargısız davranarak Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda bulunacaklarını söyledi. Dış politika konusunda ise Suriye’ye değinen Demirtaş, “Kürt kardeşine Suriye'de bir statü almak nasıl senin için tehdit olur? Suriye'de yaşayan bütün halkların kendi kaderini belirleme hakkına saygı duymak zorundayız. Yanlış dış politika bugün Türkiye'yi aktör olmaktan çıkarmıştır. Türkiye'nin çağrıları dikkate ve ciddiye alınmıyor. Suriye için de Irak için de bu böyledir. Şimdi Irak Kürtleri ile birçok ortaklık yapıyorsunuz. Peki, Suriye'deki Kürtlerle neden olmasın?” diyerek Suriye’deki Kürtlerle de ortaklık yapılabileceğini vurguladı. Savaşın faturasının bütün halka ödetildiğini söyleyen Demirtaş, konuşmasını Ahmed Arif’in Anadolu şiiriyle tamamladı.

Konuşmaların ardından çeşitli raporlar görüşüldü. Tartışmalardan sonra eş başkanlar, Parti Meclisi, Merkez Disiplin Kurulu ve Uzlaştırma Kurulu seçimlerinin yapılmasıyla kongre sona erdi. Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş yeniden eş başkanlığa seçildi.