Yetersiz yurtlara ve fahiş kiralara karşı ücretsiz barınma hakkını savunalım!

Üniversitelerin bir buçuk yıl aradan sonra yüz yüze eğitime başlamasıyla beraber öğrenciler barınacak yer arayışına girdi. Ancak ateş pahası kira bedelleri ve akıl almaz yurt ücretleri nedeniyle onlarca üniversite öğrencisi açıkta kalma tehlikesiyle karşı karşıya. İstanbul genelinde ortalama kira artışı yüzde 50 olsa da bazı semtlerde geçen yıla göre ev kiraları üç kat; Ankara ve İzmir’de yüzde 30 civarında arttı. Bir araştırmaya göre İzmir dünya genelinde kira fiyatlarının en çok arttığı şehir olurken Ankara onu ikinci, İstanbul ise dördüncü olarak izledi. Derinleşen ekonomik kriz ve hayat pahalılığı nedeniyle öğrenciler insana yakışır koşullarda okumak bir yana başını sokacak herhangi bir çatı bulma derdine düştü. Dünya genelinde bile eşi görülmedik şekilde artan kiralar; yıllardır harabe, rutubetli, depreme dayanıksız evlerde kalabalık bir şekilde barınmaya zaten çoktan alışmış olan öğrencilerin bu yıl bu koşullarda bile barınmaktan mahrum kalacağı anlamına geliyor.

Patronlara değil, öğrenciye bütçe!

Gençlere nitelikli bir eğitim hayatının koşullarını sağlamak zorunda olan devlet, öğrencilere yeterince yurt sağlamayı bile becerememektedir. Sadece Cengiz Holding'in 2 milyar lira vergi borcunu bir kalemde silen devlet, 10 yılda 100 bin üniversite öğrencisinin geldiği İstanbul’a sadece 2 tane yurt yapabildi. Diğer illerde de durum farklı değil. İstatistiklere göre KYK yurtları 100 öğrenciden sadece 8’inin barınma ihtiyacını karşılıyor. Böyle olunca KYK yurtlarına başvuranların sadece çok küçük bir kesimi yurtlara yerleşebiliyor. Ayrıca bazı ilçelerde üniversitelerin yüksekokulu olmasına rağmen KYK yurdu bulunmuyor. Kredi Yurtlar Kurumu tarafından öğrencilere verilen KYK kredisi/bursu 650 lirayken, KYK yurdunun aylık ücreti 350-450 lira arasında: Yani öğrencinin aldığı burs/kredi miktarının neredeyse yüzde yetmişi. Geri kalan 200 lira ile öğrencinin yol masrafı, beslenme, eğitim ihtiyaçlarının karşılanması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “bedavacılığa alışmayın, kredi alın” diyerek verdiği kredi daha öğrencinin cebine girmeden yine aynı kurumun yurtlarına gidiyor.

Devlet kurumları yapması gereken hiçbir sorumluluğu yerine getirmezken öğrencilerle ve aileleriyle dalga geçer gibi nasihat vermeyi de ihmal etmiyorlar. Yoksulluğun derinliğini kavramaktan son derece uzak olan Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, kiraların çok yüksek olmadığını, birkaç öğrenci bir araya gelip 5 bin liralık evlerde kalınabileceğini öğütlüyor. Gerçekten hiç kimsenin aklına gelmeyen bir fikir! Erdoğan ise fahiş kira artışlarının abartılacak bir şey olmadığını, üniversite öğrencilerine çok kolaylıklar sağladığını söyledi. Bir de bizimle dalga geçermiş gibi 20 yıl önce 45 lira olan burs/kredi ücretinin 650 liraya çıkarılmasıyla övündü! Saraylarında oturup halkın çektiği geçim derdinden bihaber olan bu beyler, bize akıl vereceklerine ve yapmadıkları şeyleri yapmış gibi söyleyerek bizi kandırmaya çalışacaklarına çocuklarının eğitimi için aynı anda birden fazla işte çalışan ailelere, okumaya geldikleri şehirde geçimini sağlayabilmek için çok kötü şartlarda çalışmak zorunda olan gençlere bir baksınlar. Sonra da ekmeğimize, üç kuruş paramıza, kalacak evimize göz dikecek kadar nasıl alçalabildiklerini düşünsünler.

Barınma hakkımız için mücadeleye, örgütlenmeye!

Devletin yapması gereken, öğrencilere “kiralarda abartılacak bir şey yok” demek yerine onlara ücretsiz, sağlıklı koşullarda barınma hakkını sağlamaktır. Yıllardır ülkeyi şantiye hâline getiren iktidarın, patronlara verdiği teşvik ve vergi muafiyetleriyle yapılan inşaatlarda 2 milyona yakın boş evin olduğu bilinmektedir. Bu boş evler barınma imkânı olmayan öğrencilere bedelsiz bir şekilde tahsis edilmelidir. Öğrencilerin, ücreti bir aylık asgari ücreti bulan özel yurtların veya tarikat yurtlarının pençesine düşmemesi için devlet yurtlarının sayısı ve kapasitesi arttırılmalı, KYK yurtlarının bulunmadığı bütün ilçelere yurt yapılmalı, ayrıca yurtların arttırılmasıyla beraber yurt odaları öğrenciler için daha elverişli hâle getirilmelidir. Öğrencilere verilen kredinin/bursun devlet yurtlarına ödenen ücretlerle erimemesi için kredi/burs miktarı arttırılmalı ve devlet yurtları ücretsiz olmalıdır. Eğitim de barınma da son derece temel, kamusal haklardır. Her seviyede parasız eğitim ve barınma hakkımızı kazanmak için taleplerimizin arkasında güçlü durmaktan, bizleri bedavacı ilân eden patron dostlarına karşı mücadele etmekten başka çaremiz yok!