Üniversitelerde sıcak sonbahara hazırlanalım!

Onları bu kadar korkutmuşken, bu hareketi ileriye taşımak için neler yapmamız gerektiğini iyi planlamalıyız. Eylül ayında okulların açılmasıyla birlikte forumları üniversite kampüslerine taşıyarak, oralarda ortak fikirle ortak hareket ederek yıprattığımız hükümeti devirmek için enerjimizi sonuna kadar kullanmalı, bizim halk olduğumuzu, güçlü olduğumuzu, yenilmez olduğumuzu tekrar ve tekrar göstermeliyiz!

Tüm ülkede, hatta dünyada hâlâ yankıları süren isyanımız egemenleri öylesine korkuttu ki ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Bir gün çapulcu, bir gün vandal, bir gün ayyaş, bir gün kemirgen oluyoruz onların gözünde. Bizim halk olduğumuzun, toplumun %99'unu oluşturduğumuzun onlar da farkında. Eylemlerimizin haklılığı, direncimizin kırılmaması onları her gün daha da perişan ediyor. Bunun işaretlerini yaptıkları açıklamalardan net bir şekilde anlayabiliyoruz. Başbakan'ın gittiği her iftarda, katıldığı her programda bizlere hunharca saldırması, yardımcısı Bülent Arınç'ın eylemlerimizin büyüyeceğine dair aldığı istihbaratları açıklaması ve öteki bakanların da yaptıkları açıklamalar isyanımızı durduramayacaklarını bildiklerinin itirafı aslında.

Gezi Parkı'ndaki birkaç ağacın kesilmesiyle başlayan bu isyanın en ön safında yer alan gençler, taraftar grupları, üniversite öğrencileri artık hükümetin en büyük hedefi halinde. Çok sayıda öğrencinin yurdundan evinden gözaltına alınması, KYK yönetmeliğinde yapılan değişiklik, üniversitelere polisin girecek oluşu, statlarda siyasi sloganların yasaklanması gençlikten ne kadar korktuklarının birer göstergesi. 2011'de TT Arena'nın açılışında Galatasaraylıların protestosuyla karşılaşıp stadı terk etmek zorunda kaldığında bile taraftarlara bu kadar kızmamıştı başbakan. 

Onları bu kadar korkutmuşken, bu hareketi ileriye taşımak için neler yapmamız gerektiğini iyi planlamalıyız. Eylül ayında okulların açılmasıyla birlikte forumları üniversite kampüslerine taşıyarak, oralarda ortak fikirle ortak hareket ederek yıprattığımız hükümeti devirmek için enerjimizi sonuna kadar kullanmalı, bizim halk olduğumuzu, güçlü olduğumuzu, yenilmez olduğumuzu tekrar ve tekrar göstermeliyiz!

Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Ağustos 2013 tarihli 46. sayısında yayınlanmıştır.