Pandemi uçurumunda kör bir makinist: MEB

uzaktan eğitim

Eylül ayına girmek, biz öğrenciler için yaz tatilinin bitmesi anlamını taşır. Her sene bu biraz heyecanlandırır bizi. Fakat bu sene heyecandan çok korku, telaş ve belirsizlik kaplıyor içimizi. Ülkemizde vaka görüldüğü an okullar kapatıldı ve milyonlarca öğrencinin erişemediği “online eğitim” denen göstermelik bir uygulamaya geçildi. Sınav tarihleri sık sık değiştirildi ve bunun gerekçesi olarak turizm patronlarının zarar etmemesi gerektiği öne sürüldü. Bir avuç insanın kârına milyonlarca öğrencinin geleceğinden daha fazla değer verdiklerini de apaçık şekilde görmüş olduk. Açıkçası bu süreçte, eğitim sistemimizin böyle bir salgına karşı hazırlıksız olduğunu, sermayenin emekçiler gibi öğrencilerin de hayatını hiçe saydığını gördük. Üretim aksamasın diye hijyen gereçleri meslek liselerinde hiçbir önlem alınmadan üretilmeye başlandı. Denetimsizlikten dolayı bir öğretmen Mersin’de bu üretim sırasında hayatını kaybetti.

2020-21 dönemine hazırlanan MEB bugün de belirsizlikten başka bir şey vadetmiyor. Seminer dönemine başlayan öğretmenler aylar sonra okullarına dönünce temizlenmemiş, dezenfekte edilmemiş binalarla karşılaştı. Daha salgın temizliğine dair hiçbir şey ortada yokken bize okulların açılacağını söylemek sorumsuzluktan başka bir şey değildir. Aşamalı olarak yüz yüze eğitimin başlayacağını söyleyen ancak sınıf mevcutlarını azaltma yönünde bir niyeti olmayan MEB, online eğitimi de yine geçen dönemki gibi mi yönetecek? O zaman vay halimize! Tabii bir de azımsanmayacak sayıda sınava hazırlanan öğrenci de var. Dershaneye gitmek bir yana evinde televizyon dahi bulunmayan öğrencilerin de var olduğu unutulmamalıdır.

Şu durumda eğitim sistemini bir trene ve MEB’i de kör bir makiniste benzetmek herhâlde çok da yanlış olmaz. Tren bu zamana kadar hiç raydan çıkmamış gibi gözükse de (kör makinist aslında yol boyunca çok fazla yanlış yaptı) şimdi rayların bozulduğu bir durağa gelince (bu da korona salgını) trenin uçurumdan aşağıya uçmasını engelleyemiyor. Çünkü kör ve ne yaptığını bilemeyecek hâlde!

İzmir’den bir lise öğrencisi

Bu yazı Gerçek gazetesinin Eylül 2020 tarihli 132. sayısında yayınlanmıştır.