Nitelikli, sağlıklı, güvenli bir staj için!

Staj meslek edinecek olan kişinin geçirdiği uygulamalı öğrenme dönemidir. Teorinin ve pratiğin bir araya geldiği staj bu sebeple öğrencilerin eğitiminde ve toplumsal anlamda önemli bir yere sahiptir. Fakat kapitalist düzende staj, öğrencilerin eğitimini bu şekilde tamamlaması için değil patronların ucuz emek gücü temin etmesi olarak kullanılıyor. Devlet ise öğrencilerin eğitiminin sorumluluğunu üzerinden atmaya çalışıyor.

Meslek liselerinden mühendislik fakültelerine, tıptan hukuka birçok alanda stajyerlik uygulaması farklı işlese de her alanın kendine özgü problemleri bulunuyor. Her yıl yüzbinlerce öğrenciyi stajyerlik eğitimine gönderdiği için meslek liseleri ise bu açıdan ekstra önemli.

Stajyer öğrenciler sağlıklı ve güvenli olmayan koşullarda çalışıyor. Birçoğuna alanının dışında işler yaptırılıyor. Kötü muameleye maruz kalabiliyorlar. Öğrencilerin sağlıklı, güvenli işyerlerinde çalışmaları, öğrenmeleri gereken işleri öğrenmeleri, fiziksel ve zihinsel olarak bir zarara uğramayacakları garanti altına alınmalı. Bu ise gerçek bir denetimle gerçekleşebilir. Bir işyeri tek bir stajyer çalıştırsa dahi devlet tarafından sıkı bir şekilde denetlenmeli ve bu iş yerleri sendika ve meslek odalarının da denetimine açılmalı. Öğrenciyi alanının dışında çalıştırdığı, kötü muamele ettiği, güvenli bir işyeri oluşturmadığı tespit edilen patronlara cezai işlem uygulanmalı.

Bugün stajyer öğrenciler için Türkiye’de asgari ücretin %30’u kadar bir ücret ödenmesi zorunlu tutuluyor. Fakat bu ücretin, 20’den az personel çalıştıran yerlerde 3/2’si, 20 ve üzerinde personel çalıştıranlarda ise 3/1’i devlet tarafından patronlara ödeniyor. Üstüne üstlük öğrencilerin sağlık sigortası primleri de okul tarafından ödeniyor. Hal böyle olunca şirketler neredeyse bedavaya işçi çalıştırma imkânına kavuşuyor. Bunun da üzerine, ucuz işgücü haline gelmiş yüzbinlerce stajyer öğrenciyi fırsat bilen patronlar işçi ücretlerini düşürüyor veya birçok işçiyi işten atıyor.

Stajyerin ucuz işgücü olarak sömürülmesi son bulmalıdır. Bunun için öncelikle devletin şirketlere yaptığı katkı payları kaldırılmalıdır. Devlet elindeki parayı patronlara hibe etmek yerine bu parayla meslek liselerine doğru düzgün atölyeler yapsın, 40-50 kişilik sınıflara öğrencileri tıkıştırmak yerine yeni sınıflar, okullar inşa etsin, yeterli sayıda öğretmen atasın. Devlet katkısının kaldırılması da yeterli değil. Stajyer ücretleri sendikalar ve meslek odalarının belirdiği geçim ücretlerine yükseltilmeli. Stajyer öğrenci ucuz işgücü olmaktan çıkıp mesleğini öğrenmeye çalışan geleceğin işçisi sıfatını kazanmalıdır.

Sadece öğrencileri değil tüm emekçi halkı ilgilendiren stajyerlik meselesi öğrenciler ve işçiler lehine çözülmesi gereken bir sorun halindedir. Bu sorunu çözmek de herkesten çok meslek lisesi öğrencilerinin mücadelesini gerektiriyor. Öyleyse nitelikli, sağlıklı, güvenli bir staj için meslek lisesi öğrencileri, mücadelede bir adım öne!

Bu yazı Gerçek gazetesinin Temmuz 2018 tarihli 106. sayısında yayınlanmıştır.