Türkiye kapitalizminin kanlı büyümesi: Canımız kanımız kapitalizme feda olmasın!

Türkiye kapitalizminin kanlı büyümesi: Canımız kanımız kapitalizme feda olmasın!

Ankara’da Makine Kimya Endüstrisi Kurumuna ait Barutsan Roket Fabrikası’nda 5 işçinin ölümüne neden olan patlama, Marmaray tren hattında 26 yaşındaki bir işçinin tren çarpmasıyla hayatını kaybetmesi, Tuzla Hidrodinamik tersanesinde denize düşen bir işçinin 2 saat sonra fark edilmesi ve hayatını kaybetmesi bir kez daha gözleri iş cinayetleri gerçeğine çevirdi. Bunların hiçbiri kaza olarak görülemez. Göz göre göre gelmiş, uyarılar dikkate alınmamıştır.

Bizim ölümümüz onlar için “teknik sorun”

Ölümler iş cinayetleri olarak adlandırılmalıdır. Petrol-İş sendikasının patlamanın olduğu MKE fabrikasında yıllar önce iş güvenliği yetersizliği nedeniyle eylem yaptığı, MKE’nin diğer fabrikalarında da eksiklikleri tespit ederek raporlar sunduğu biliniyor. Tren yollarında da bir ay önce aynı hatta bir işçi elektrik çarpması sonucu ölmüş, yine yıllar önce bir başka işçi aynı sebepten hayatını kaybetmişti. Tren yollarındaki bu iş cinayetlerinin ortak bir yanı olayın ardından tren seferlerinin “teknik” bir sebeple durdurulduğunun açıklanması. Tuzla tersaneleri ise iş cinayetlerinin hiç bitmediği bir bölge. Limter-İş’in yaptığı açıklamaya göre son iki ayda 9 işçi tersanelerdeki iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

AKP’li yılların kanlı bilançosu: 31.276 işçi ölümü!

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin Haziran ayında yayınladığı rapora göre AKP’nin iktidarda olduğu 20 yılda 31.276 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 2023 yılının ilk 5 ayında ise iş cinayetlerine kurban giden işçi sayısı 730! İş cinayetlerinin yanı sıra meslek hastalıkları da işçi sınıfının belini büküyor. Her yıl yüzbinlerce işçinin meslek hastalığına yakalandığının kaydedildiği raporda bu hastalıkların iş cinayetlerinin 5-6 katı oranında can aldığı da belirtiliyor.

Büyümenin kanlı yüzü

Türkiye ekonomisinin büyümesi iktidarın sıklıkla gündeme getirdiği bir konu. Ancak AKP iktidarı bu büyümeden işçi sınıfının payına daha fazla sömürü ve ölüm düştüğünü söylemiyor. Gerçekleri halktan gizliyor. Ancak işçinin ekonomisinin gözünden bakılırsa bambaşka bir tablo ortaya çıkıyor. Büyüme oranlarıyla iş cinayetlerini bir araya getirdiğinizde grafikte de görüldüğü gibi büyüme oranlarının yükseldiği yıllarda ölümler de artıyor. Yani Türkiye kapitalizmi işçinin sadece emeğini sömürerek değil aynı zamanda canını da alarak büyüyor.

Çözüm işçi denetiminde ve kamulaştırmada! “Ölürse ölsün” diyen patronlar cinayetten yargılansın!

Bu devrana son vermenin yolu bellidir. Kâr hırsı ve önceliği ile çalışan özel sektör yerine kamu mülkiyeti ekonomiye hâkim olmalıdır. Tüm veriler iş cinayetlerinin özel sektörde daha fazla gerçekleştiğine işaret etmektedir. Fabrikalarda, işyerlerinde sendikal örgütlenmenin sağlanması, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda her işyerinde işçi denetiminin gerçekleşmesi şarttır. Ayrıca patronların “ölürse ölsün” mantığıyla gerekli önlemleri almaması ve işçiler üzerinde üretim baskısı kurması, işçi ölümlerine yol açtığında, sorumlular olası kastla insan öldürmeden cezalandırılmalıdır.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Temmuz 2023 tarihli 166. sayısında yayınlanmıştır.