Patronların serveti, işsizliğin oranı artıyor

Geçtiğimiz ay Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mayıs 2017 iş gücü istatistiklerini açıkladı. Verilere göre işsizlik %10,2 oranında arttı. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 330 bin kişi artarak 3 milyon 225 bin kişi oldu. Yani Türkiye’de en az 3 milyon 225 bin kişi işsiz!

Gerçek işsizlik resmi işsizliğin neredeyse iki katı

Neden en az dediğimizi açıklayalım. TÜİK, araştırma yaptığı dönemde, iş aramak için son üç ayda iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve iki hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan, 15 ve daha yukarı yaştaki kişileri işsiz kabul ediyor. Yani TÜİK’in araştırma yaptığı dönemde iş başvuruları yapmaktan yılmışsanız ve son başvurunuzu beş ay önce yapmışsanız TÜİK’e göre işsiz değilsiniz. Umudunu keserek iş aramayı tamamen bırakanları da sayarsak işsiz sayısı neredeyse iki katına çıkıyor.

Geçmiş verilerle kıyaslarsak, Türkiye’deki işsizlik oranının 2012 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaştığını görüyoruz. Ülkede işsizlik almış başını gidiyorken dünyada da sefalet endeksinde altıncı sıradayız. Bu sefaleti yaşayanlar, yoksulluk sınırının neredeyse dörtte birine denk gelen asgari ücretle geçinmeye çalışan emekçiler ve bu kadarını bile bulamayan işsizler… Patronların cephesinde durum böyle değil. Ülkenin büyük patronları servetlerine servet katmaya devam ediyor.

İşsizliğin nedeni belli: patronlar ve kapitalist iktidar

Patronlar her zaman az kişiye çok iş yaptırma derdinde. Olabildiğince az insanı düşük ücretle ve çok çalıştırmak, fazla mesai yaptırıp ücretlerini ödememek, istediği zaman işten atabilmek onların kârlarını artırmanın en temel yollarından. İlan ettikleri OHAL’in patronların çıkarına olduğunu açıkça söyleyen AKP hükümeti sendikalaşmayı engelleyerek ve haksız işten çıkartmalarda patronların yanında yer alarak işsizliğin daha da artmasına neden oluyor. Son olarak taşeron patronlarına işçileri gece boyu 12 saat sömürme serbestliği veren bir yasa geçiren AKP’nin, işsizliği ortadan kaldırmaya niyetli olmadığı açık.

İşsizlik sorunu çözümsüz değildir

İşsizliğin çözümü belli. Üstelik çok da zor değil. İş saatlerinin azaltılması ve mevcut işlerin çalışan nüfusa göre paylaştırılması. Herkese iş güvencesi sağlayarak işten atmanın yasaklanması. Ancak işsizliğin ortadan kaldırılması patronların ve kapitalist iktidarın çıkarına değil. Kapıda daha ucuza çalışmayı bekleyen milyonlar olmadan işçileri sömüremeyeceklerini biliyorlar. Sorunun nedeni onlar, çözümü ise emekçilerde. Onların bu sömürü seferberliğine karşı işçi işsiz bir olup örgütlenmeli ve emekçinin çözümü için birlikte mücadele etmeliyiz.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Eylül 2017 tarihli 96. sayısında yayınlanmıştır.