Büyümede değil sömürüde rekor!

Büyümede değil sömürüde rekor!

2021 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 21’lik büyüme oranı iktidar tarafından büyük bir başarı olarak sunulsa da bu söylemler büyük ekonomik sıkıntılarla boğuşan vatandaşlar tarafından inandırıcı bulunmadı. Zira her geçen gün sofradaki ekmeği küçülen emekçi halkın afaki rakamlarla kandırılması mümkün değil. Açıklanan rakamlar düpedüz yalandır demiyoruz. Ancak yüzde 21’lik büyüme Erdoğan’ın dahi kabul etmek zorunda kaldığı bir “baz etkisi”nin sonucudur. Baz etkisi dolayısıyla rakamın büyük gözükmesi, bu yılın ikinci çeyreğinin bir önceki yıl pandemi dolayısıyla yüzde 10 küçülme yaşanan aynı çeyrekle (Nisan-Haziran) kıyaslanarak hesaplanmasından ileri geliyor. Tüm dünyada pandemi süreci benzer bir daralmaya neden olduğu için sadece Türkiye değil çok sayıda başka ülke de bu dönemde çift haneli büyüme rakamlarına ulaştı.

Büyüme rakamları emekçi halkın gerçeği ile örtüşmüyor. Öte yandan bu rakamlar başka bir gerçeğe işaret ediyor. O da pandeminin tüm faturasını işçiye ve emekçiye ödeten sermayenin gerçekten büyümüş olmasıdır. Metal sektörü toplu sözleşme süreci başlarken Birleşik Metal-İş sendikasının açıkladığı rakamlar çok çarpıcı. Pandemi sürecinde Türkiye’nin en büyük 500 sanayi şirketi pandemi yılı olan 2020 yılında kârını toplam yüzde 55 artırmış. Bu artış özel olarak metal sektöründe çok daha fazla! 2020-2021 yılları arasında Borsa İstanbul’da işlem gören metal sektörü şirketleri net kârlarını 5 katına çıkarmış.

Farklı sektörlerde yüzde 25 ile yüzde 57 arasında ihracat artışları da söz konusu. Döviz kurunun sürekli yükseldiği bir süreçte ihracatını arttıran bu şirketler mallarını dövizle ihraç edip işçilerine Türk lirası ile ödeme yaptığı için krizi özel bir fırsata çevirmiş durumdalar.

Tüm bunların yanında TÜİK’in büyüme rakamları içinde iktidarın pek de sözünü etmek istemediği önemli bir veri daha var. O da “Gayrisafi Yurtiçi Hasıla Bileşenlerinin Gayri Safi Katma Değer İçindeki Payları” başlığı altında yayınlanıyor. Bu rakamlara göre ekonominin yüzde 21 büyüdüğü dönemde emeğin katma değer içindeki payı yüzde 37’den yüzde 32,9’a düşmüş. Sermayenin payı ise 42,8’den yüzde 49,8’e çıkmış. Yani işçiler pandemi sürecinde hiç evde kalamadan, ölümüne çalışırken sofrasındaki ekmeği büyütememiş, ama patron sınıfı sömürüyü alabildiğine arttırarak iyice semirmiştir! “Yüzde 21” rakamının ortaya çıkmasında baz etkisinden daha önemli olan sömürü etkisidir.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Eylül 2021 tarihli 144. sayısında yayınlanmıştır.