Arap devletleri de öldürmeyi iyi biliyor, Tayyip Erdoğan!

Başbakan Tayyip Erdoğan işin kolayını buldu: İsrail’e ikide bir yüklenip Arap dünyasına caka satıyor! Böylece sadece Arap devletlerinin, krallarının, şeyhlerinin değil, Arap halkının da sempatisini kazanıyor. Ama bunun bir sınırı var. Gerici Arap devletleri ile büyük halk kitleleri karşı karşıya geldiğinde, Erdoğan’ın nerede duracağı bugüne kadar çok fazla test edilmemişti. Şimdi ilk kez Tunus ve Cezayir’de yaşanan olaylar vesilesiyle bu test yaşanıyor.

Sungur Savran yoldaşımızın yazısında (“Akdeniz Yanıyor!”) bu iki ülkede devletin haklı ekonomik nedenlerle ayaklanan gençlere nasıl gaddarca yaklaştığı ortaya konulmuştu. Özellikle Tunus’ta bir aydır süregiden isyana ilişkin olarak, ne Erdoğan, ne de AKP’nin ileri gelenleri Tunus devletinin cinayetleri karşısında kılını kıpırdatmadı. Silahsız gençlere ateş ederek öldürmenin gaddarlığına karşı İslamcı kanattan kimse sesini yükseltmedi. “Muhteşem Yüzyıl” dizisini protesto etmekle meşguldüler!

Bu neyi gösteriyor? Bir, gerici Arap devletleri ile büyük halk kitleleri karşı karşıya gelince Erdoğan halk kitlelerine sırtını dönecektir. Yeni moda deyimle “Arap sokağı” Erdoğan’ı daha iyi tanıyacaktır. İki, mücadele bu ülkelerin emperyalizme bağımlı kapitalist devletleri ile işçi ve emekçiler arasında olunca, Erdoğan tabii ki kendi safını kapitalistlerden yana görecektir.

Erdoğan, Kuveyt’te ödül aldığında ve göklere çıkarılan konuşmasını yaptığında, bu cinayetler işlenmişti. Cezayir’de bir önceki hafta 5 genç öldürülmüştü; Tunus’ta ise Erdoğan’ın ödül konuşmasını yapmasından hemen önceki hafta sonu 50’nin üzerinde genç katledilmişti. Erdoğan “herkes sussa da biz susmayacağız” diyordu, o konuşmasında. İsrail’in suçları konusunda susmayacakmış. Onu göreceğiz. Ama tam da aynı günlerde Arap devletlerinin işlediği suçlar konusunda gıkı bile çıkmadı Erdoğan’ın. Oysa Arap devletleri de öldürmeyi iyi biliyor, değil mi Tayyip Erdoğan?

Siz sussanız da biz susmayacağız bu konuda!