Savas Mihail-Matsas davası başlıyor: faşizme karşı devrimci Marksizm

Devrimci İşçi Partisi’nin (DİP) Yunanistan’daki kardeş partisi EEK’in Genel Sekreteri Savas Mihail-Matsas’a faşist parti Altın Şafak tarafından açılmış olan davanın ilk duruşması bugün, 3 Eylül 2013’te Atina’da yapılıyor. DİP’in 28 Ağustos-1 Eylül 2013 tarihleri arasında Küçükkuyu’da düzenlenen “IV: Enternasyonal’in 75. Yıldönümü: Halk İsyanından İşçi Devrimine” Yaz Kampı’nda Savas yoldaşımızla dayanışma için önerilen mesaj, bütün katılımcılarca alkışlarla kabul edilmiş bulunuyor. Aşağıda bu mesajı yayınlıyoruz.

Yunanistan’daki kardeş partimiz, DEYK’in Yunanistan seksiyonu EEK’in Genel Sekreteri Savas Mihail-Matsas’a faşist Altın Şafak’ın şikâyeti üzerine açılmış olan dava, içinden geçmekte olduğumuz dönemde büyük bir siyasi önem taşıyor.

1) Yunanistan 2008’den bu yana dünyayı pençesine almış olan büyük ekonomik krizin yarattığı çelişkilerin, sadece Avrupa’da değil bütün dünyada en derin biçimleri altında yaşandığı, bunun sonucunda büyük sınıf mücadelelerin gerçekleştiği, siyasi krizin doruğuna yükseldiği bir ülkedir. Bu ülkede solun ve faşizmin paralel yükselişi gelecekte büyük bir hesaplaşma yaşanacağını ortaya koyuyor. Yunan “demokrasi”sinin bu kutuplaşmada faşizmin yanında yer alacağı, buna karşılık devrimci Marksist hareketin solun en ön saflarında savaşmakta olduğu Savas yoldaşımıza yapılan bu saldırı ile ortaya çıkmıştır.

2) Faşizmin yükselişi Yunanistan’a özgü bir olgu değildir. Her ne kadar Altın Şafak Nazizmin sembollerine sahip çıkmak bakımından en uç örnek olsa da, Avrupa’nın birçok ülkesinde, doğuda Macaristan ve Avusturya’dan Batı’da İngilitere’ye, Akdeniz’de Fransa’dan kuzeyde Hollanda, Belçika ve Finlandiya’ya kadar birçok ülkede faşist, neofaşist veya proto-faşist hareketler uzun yılların kuluçka döneminden sonra ekonomik kriz içinde büyük bir yükseliş gösteriyor. Avrupa’nın kıyısında yer alan Türkiye’de ise güçlü ve köklü faşist hareket AKP gericiliğinden sonra sıranın kendisine geleceğini umuyor. Savas’a açılan dava Avrupa çapında faşizm ile devrimci Marksizmin ilk boy ölçüşmesidir.

3) Yunanistan’da reformist, sol liberal Syriza’nın 2012 seçimlerindeki büyük başarısı, işçi sınıfı ve gençlik içinde kapitalizme duyulan tepkinin düzenin sınırları içinde kalması ve nihai olarak yenilgiye uğraması olasılığını doğurmuştur. Kardeş partimiz EEK geçtiğimiz bahar aylarında Savas yoldaşımızın Altın Şafak üzerine yayınladığı kitapla birlikte Yunan işçilerine ve gençlerine büyük tehlikenin kaynağını işaret ederek önemli bir atak yapmıştı. Şimdi bu dava ile birlikte büyük kriz dönemlerinde sınıf mücadelesinin taraflarının son tahlilde kimler olduğu berrak biçimde ortaya çıkmıştır: faşizm ve devrimci Marksizm. Bu dava devrimci Marksizmin büyük halk kitlelerine ulaşması için büyük bir fırsat yaratmıştır. EEK’in başlattığı bu mücadeleyi Avrupa’nın öteki ülkelerinde de büyütmeliyiz.

Devrimci İşçi Partisi’nin 2013 “IV. Enternasyonal’in 75. Yıldönümü: Halk İsyanından İşçi Devrimine” Yaz Kampı katılımcıları EEK Genel Sekreteri Savas yoldaşa dayanışma duygularını iletir, mücadelenin ortak mücadelemiz olduğunu bir kez daha vurgularlar.

 

Savas yoldaşa açılan dava düşürülsün!

Faşizme karşı omuz omuza!

Yaşasın işçi sınıfının devrimci mücadelesi!

Yaşasın Avrupa Birleşik Sosyalist Devletleri!

Yaşasın sosyalist dünya devrimi!