EEK ve OEN’in eğitim kampı: Günümüzde Marx ve Enternasyonal’in inşası

Devrimci İşçi Partisi’nin Yunanistan’daki kardeş partisi EEK (İşçilerin Devrimci Partisi) ve gençlik örgütü OEN’in düzenlediği eğitim kampı 26-29 Temmuz tarihlerinde Yunanistan’ın Eretria şehrinde gerçekleşti. Kampın öncesinde aynı yerde Kristiyan Rakovskiy Balkan Sosyalist Merkezi ve RedMed internet ağının çağrısıyla on bir ülkeden devrimci Marksist militan Avrupa Akdeniz Buluşması için bir araya gelmişti. Buluşmaya katılan uluslararası delegasyonların üyelerinin büyük çoğunluğu EEK ve OEN’in eğitim kampına da katıldı. Kampa Türkiye’den DİP, Arjantin’den Partido Obrero, Fransa’dan ROR, Finlandiya’dan MTL, Rusya’dan RKP ve OKP, İspanya’dan GIO, İtalya’dan Prospettiva Opperaia ve Güney Afrika’dan Marksistler katıldı. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, kampı yazılı bir mesajla selamladı.

Marx, kriz, devrim

Eğitim kampının ilk oturumu Karl Marx’ın 200. doğum günü vesilesiyle “Marx, kriz, devrim” başlığını taşıyordu. Oturumun ilk konuşmasını DİP Genel Başkanı Sungur Savran yaptı. “Bir Leninist olarak Marx” başlıklı konuşmasında Savran, Marx’ın yalnızca sosyalizmin teorisyeni değil, aynı zamanda pratikte de bir devrimci olduğunu vurguladı. Lenin’in, Trotskiy’in, Rosa’nın ve diğer büyük devrimcilerin, devrimci faaliyetlerinin, örgütsel anlayışlarının temelini Marx’tan aldıklarını söyledi. Marx ve Engels’in birer komünist örgütçü olarak yaptıkları devrimci faaliyetleri, farklı ülkelerde devrimci örgütlerin kuruluşuna sundukları katkıları anlattı. Marx’ın en önemli eseri olan Das Kapital’in yalnızca ekonomi üzerine bir inceleme olmadığını, kapitalizmin incelendiği bir kitap olduğu kadar sosyalizmin de kitabı olduğunu ve Marx’ın orada ortaya koyduklarının günümüzde de aynen geçerli olduğunu söyledi. Yoldaşımız sözlerini kapitalizmin bir çürüme çağına girdiğini ve bu çağın tezahürünün depresyonlar olduğunu, bu depresyondan dünya devrimi ile çıkmak için ileri atılmamız gerektiğini söyleyerek bitirdi.

Ardından sözü DİP’in Arjantin’deki kardeş partisinin liderlerinden Jorge Altamira aldı. Altamira da Marx’ı komünist bir militan olarak ele aldı. Marx kapitalizmi doğru tahlil ettiği için mi devrimci oldu, yoksa devrimci olduğu için mi doğru tahlil yapabildi sorusunu sordu ve cevabın her ikisi de olduğunu söyledi. Konuşmaların ardından oturum salondan gelen katkı ve sorularla devam etti. Akşam ise kampın katılımcıların oluşturduğu tartışma grupları gündüz oturumunda üzerinde durulan konular üzerine konuştu.

Kampın ikinci günü Marx oturumu ile devam etti. Sözü bu kez EEK Genel Sekreteri Savas Mihail Matsas yoldaşımız aldı. Sözlerine Marx’ın günümüzde hala güncel olduğunu vurgulayarak başladı. Diyalektiğin devrimin cebiri olduğunu söyledi. Marx’ın Kapital’de sermayenin kendini yok etme eğilimini ortaya koyduğunu hatırlatarak, bugün bunun doğrulandığını söyledi. Günümüzde dünyanın içinde bulunduğu felaketten ancak dünya devrimi ile çıkabileceğimizi vurguladı.

Enternasyonali inşa etmek için ileri!

Kampın üçüncü gününde yapılan iki oturumun da konusu işçi sınıfının uluslararası partisi Enternasyonal’in inşası oldu. Sabah oturumunda EEK’li bir yoldaşımız işçi sınıfının uluslararası örgütlerinin, 1.’den 4.’ye Enternasyonallerin tarihini anlattı. Emperyalizme, faşizme karşı Enternasyonal inşasının hepimizin önünde duran bir görev olduğunu söyledi.

Ardından tartışmanın ilk sözünü alan DİP’li yoldaşımız, nasıl bir Enternasyonal ve nasıl bir inşa yöntemi sorularına cevap bulmak amacıyla bir konuşma yaptı. Enternasyonal inşa etmek için mücadele ederken, Komintern’i inşa eden Lenin ve Bolşeviklerden, Komintern Stalinist bürokrasi tarafından yozlaştırıldıktan ve yok edildikten sonra 4. Enternasyonal’i kuran Trotskiy’den öğrenecek çok şeyimiz olduğunu vurguladı. Uluslararası örgütümüzün görevinin devrimci Marksizm’in programını dünyanın en uzak köşelerine dahi taşımak olduğunu ve DİP’in bu yolda sebatkâr ve kararlı bir şekilde ilerlediğini söyledi. Sözlerini devrimci Marksizm’in programıyla donatılmış, işçi sınıfının uluslararası mücadele örgütünü kuralım çağrısı ile bitirdi.

Oturum uluslararası örgütün programının nasıl olması gerektiği, Trotskiy’in Geçiş Programı’nın bugün güncelliği ve Enternasyonal’i inşa stratejileri ve taktikleri üzerine verimli bir tartışma ile devam etti. Söz alan EEK’li bir yoldaşımız Yunanistan’ın kriz ve savaş tehdidi ile boğuştuğunu, dünyanın pek çok yerinde benzer durumların yaşandığını bu yüzden elimizi çabuk tutmamız gerektiğini vurguladı. Başka bir EEK’li yoldaşımız Geçiş Programı’nın yönteminin bugün geçerli olduğunu, ancak sınıf mücadeleleri içinde güncellenmesi gerektiğini söyledi. Rusya Komünistleri Partisi Yürütme Komitesi üyesi Yosif Abramson söz alarak, dünyada çekim merkezi olacak bir örgüt inşa etmek için ilerlememiz gerektiğini söyledi.

Son sözü alan Savas Mihail Matsas yoldaşımız, dünya krizinin bugün daha kötü bir durumda olduğunu söyledi. 4. Enternasyonal’i kurmanın Trotskiy’in en önemli başarısı olduğunu ve bugün bir enternasyonal inşasının bizim görevimiz olduğunu vurguladı. Trotskiy’in 4. Enternasyonal’i hangi koşullarda inşa ettiğini hatırlatarak, “Başarısız olabiliriz, düşeriz ama kalkar yine deneriz!” dedi. 11 ülkeden örgüt temsilcilerini ve militanları bir araya getiren Avrupa Akdeniz buluşmasının, ondan önce yapılan Avrupa Akdeniz konferanslarının ve bu kampın bu yolda önemli adımlar olduğunu söyledi.

Ertesi gün kampın son günüydü. Yapılan sabah oturumunda kamp süresince oturumlarda yapılan sunumlar üzerine tartışan grupların temsilcileri, çıkarttıkları sonuçları anlattıkları birer sunum yaptılar. Ardından Savas yoldaşımız Avrupa Akdeniz buluşmasının ve eğitim kampının sonuçlarının bir özetini yaptı. Kamp, katılımcıların Enternasyonal marşını hep birlikte, yedi ayrı dilde okumasıyla sona erdi.