Lenin’den Sonra kitabı çıktı!

Bu yıl, 20. yüzyıldaki sosyalist inşa deneyimlerinin en önemlisi olan Sovyetler Birliği’nin dağılışının ve çözülüşünün 25. yıldönümü. Devrimci Marksistler için tarihin gördüğü en ileri proletarya devrimi olan Ekim devriminin ürünü olan Sovyetler Birliği, bir turnusol kâğıdıdır. Devrimci Marksistler ilk günden sonuncusuna Sovyetler Birliği’ne sahip çıkmışlar, ama uluslararası işçi sınıfının bu değerli kazanımının Stalinist bürokrasi tarafından felakete sürüklemekte olduğunu görerek eleştirilerini daima yüksek sesle dile getirmişlerdir.

Şimdi bu 25. yıldönümünde, Sait Almış ile Mehmet Turan’ın birlikte kaleme aldıkları Lenin’den Sonra (Ütopya Yayınları, 2016) başlıklı kitap, çöküşün ta 1920’li yıllara giden köklerine eğiliyor. Bunu yaparken, Grover Furr adında Amerikalı bir yazarın Türkçe’de yayınlanmış olan Hruşçov’un Yalanları (Yordam Kitap,2008)başlıklı kitabında savunulan Stalinist görüşlerle kapsamlı bir polemiği de gerçekleştiriyor. Aşağıda kitabın kapak yazısını yayınlıyoruz.

                                       

Stalin’in, Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP) sekreteri olmasından bu yana yaklaşık olarak bir asır geçmiş. Hruşçov’un, Stalin’i 1956’da XX. Kongre’de eleştirmesinden bu yana ise yarım asır geçmiş. Tarihin en büyük öğretmen olduğunu bilmeyenler şöyle düşünebilir: Artık tarihin tozlu arşivlerinde kalmış bu iki SBKP liderlerinden bize ne? Bugün bunları gündeme getirmenin ne yararı var?

Sovyetler Birliği’nin niçin yıkıldığının yanıtı, Sovyetler Birliği’nin tarihi içinde gizlidir. Lenin’den sonra yaşananları bilmeden, Sovyetler Birliği’nin yıkılış nedenini anlamak olanaklı değildir.

Lenin’den Sonra, Sovyetler Birliği’nin en kritik dönemine odaklanıyor. Bu dönemin gerçeğini ortaya sermeye çalışıyor.

Tarihi irdeleyenler, bugünü ve geleceği düşünen insanlardır. Bugünden geleceğe uzanan köprü, önce geçmişten bugüne uzanan köprüden geçer. Tarih köprüsü üzerinden atlayanlar, geleceğe çok hızlı gider; ama yanlış yere varır. Tarihin derslerinden kaçanlar, geçmiş hataların denizinde boğulur. Yanlışlanmış bir deney milyon kez tekrarlansa da yine yanlışla sonuçlanır. Geçmiş, geleceğin aynasıdır bakmasını bilene!

Belinskiy ne kadar güzel söylemiş:

Bugünümüzü açıklaması ve geleceğimiz hakkında ipucu vermesi için geçmişimize soruyor ve onu sorguluyoruz.”

Lenin’den Sonra kitabı geçmişe soruyor ve onu sorguluyor. Bugünümüzü açıklaması ve geleceğimize ipucu olması için!

                                                    ***

Polemiğin “sihirli” bir yanı var. Polemik sürecinde bir düşünce çırılçıplak ortaya çıkar. Tartışmaya katılanlar düşünceyi soyarlar. Bir görüşün, karşıt bir görüş tarafından eleştirilmesi de yarı yarıya böyle bir etki yaratır. Biz de kendimize karşıt görüşlü bir yazarı seçtik. Lenin’in ölümü sonrası yaşanan süreci, karşıt görüşlü yazarımız Grover Furr üzerinden tartışarak aktardık. Siyasi yazarlar belirli bir görüşün temsilcisidir. Okuyucu iki farklı düşüncenin arasındaki bağdaşmazlığı açık olarak görsün istedik.

Lenin’den Sonra Sovyetler Birliği tarihinin en karanlık dönemini belgelere dayanarak aktarmaya çalışıyor. Karşıt düşüncenin kullandığı belgeleri yorumlayarak çelişkileri gösteriyor. Sovyetler Birliği’nin yıkılma nedeni bu belgelerin içindedir.

Sovyetler Birliği tarihi hakkında yapılan araştırmalara katkısı olması umuduyla…