Kornilov darbesi: Rus devriminde cuntalar savaşından darbeyi ezen işçi sınıfı seferberliğine

Şubat’tan Ekim’e Rus devriminde Temmuz ayaklanması, işçi sınıfını iktidara çok yaklaştırmıştı. Hatta Petrograd’da sovyetlerin iktidarı alması işten bile değildi. Ancak Bolşevikler ulusal çapta proletaryanın hegemonyasının sağlanmadığını tespit ediyor, başkentte alınan iktidarın bir işçi devletiyle sonuçlanmak yerine Paris Komünü gibi ancak birkaç ay dayanabilecek bir Petrograd Komünü trajedisine dönüşeceğini görüyorlardı. Bu yüzden ayaklanmayı önce erken bulup engellemeye çalıştılar, bu olmadığında işçi hareketine düzenli bir hâl vermeye çalıştılar. Temmuz ayaklanmasının kontrol altına alınmasının ardından bu ayaklanmanın tüm faturasını ödemek Bolşeviklere düştü.

Bolşeviklere karşı iftira kampanyası

Temmuz ayaklanmasının ardından Bolşeviklere yönelik büyük bir iftira kampanyası başladı. Lenin ve Zinovyev şahsında Bolşeviklerin Alman ajanı olduğu iddia edildi. İddia oydu ki Temmuz ayaklanması da Almanların Bolşevikler eliyle Rusya’yı zayıflatmak için düzenledikleri bir tertipti.

Bolşevikler başından beri Çarlık Rusyası’nın emperyalist savaştaki yağmacı emellerine karşıydı. Ancak tabii ki Alman emperyalizmi ve militarizmine de karşıydılar. Trotskiy, Alman mahkemelerince bu yüzden hapis cezasına çarptırılmıştı. Lenin ve Zinovyev de Alman emperyalistleri tarafından bir dost olarak görülmüyordu. Tam tersine onlar “asıl düşman içeridedir” diyen Alman komünistleri, Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg’un yoldaşı olan tehlikeli devrimcilerdi. Lenin ve Bolşevikler Alman yoldaşları gibi asıl düşman içeridedir diyor ve kendi yağmacı hükümetlerinin savaş politikalarına karşı çıkıyorlardı. Dahası Alman emperyalizmine destek olan sosyal-demokrat gruplara bayrak açmışlar ve bu sosyal-şoven ekibin etkisi altındaki II. Enternasyonal’de büyük bir ayrışmanın enternasyonalist tarafını oluşturmuşlardı.

Ajan suçlamasının hiçbir kanıtı yoktu. İftiracıların elinde hem Alman hem de Rus istihbaratına çalışan çift taraflı ajan Yarmolenko’nun güvenilmez ve tutarsız ifadeleri dışında kullanabilecekleri hiçbir şey yoktu. Bir de Lenin’in Şubat devriminden sonra Rusya’ya Almanya üzerinden trenle geçmesi konu edilmekteydi. Almanya’dan ise Trotskiy’in Amerika’dan gelip İsveç üzerinden Rusya’ya cebinde Alman karşıtı dünya finans kapitalinin paralarıyla geldiği suçlaması yükselmekteydi. İftiralar çürüktü, içleri boştu. Ancak Bolşeviklere atılan çamurun ciddi bir iz bıraktığı aşikârdır. Temmuz yenilgisinin ardından zaten moral olarak düşüş yaşayan devrimci saflarda ciddi bir sarsıntı yaşandı. Bunda iftiraların etkisi vardı. Askeri birlikler içinde ve en zayıf bilinçli unsurlarda Bolşeviklerden uzaklaşma gözle görünür bir hâl aldı. Parti örgütü bile iftiraların en yoğun olduğu bir ay içinde ciddi şekilde erimişti. İftira kampanyasına eşlik eden tutuklama saldırısı sonucunda Trotskiy hapse girdi, Lenin ve Zinovyev ise yeraltına çekilmek zorunda kaldı. Ne var ki saldırı, baskı ve iftiralar Bolşevizmi yıkmaya muktedir olamadı, saflarda doğal bir seçilime neden oldu ve güvenli olanla güvenilmez olanı, irade sahibi olanla korkağı birbirinden ayırma imkânı verdi.

İşçi, köylü ve askerlerin sovyetine karşı devletin konferansı

Şubat devriminin organları olan işçi, köylü ve asker temsilcileri sovyetlerinin sol kanadını oluşturan Bolşevikler ağır darbeler alırken, burjuva Geçici Hükümet’in başında olan Kerenskiy, sol kanadı kırılmış sovyetleri tamamen yok edecek saldırılarına başladı. Önce barışçıl metodlar kullandı. Devrimin merkezi ve son olarak Temmuz isyanına ev sahipliği yapan Petrograd’ın karşısında Moskova’da bir konferans çağrısı yaptı. Bu konferansa ülkede etkili etkisiz tüm siyasi gruplar çağrılırken Bolşevikler dışlandı. Konferansın amacı sovyetlerin etkisini giderek azaltmak, ülkenin kaderini burjuvazinin eline vermekti. Burjuvazi siyasi olarak çok zayıf olduğundan ve halktan korktuğundan, en gerici güçlere ve bunlar arasında Temmuz ayaklanmasının ardından Genelkurmay Başkanlığı’na getirilen General Kornilov’a sırtını dayamaktaydı. Konferans, Kornilov’un kendini kızıl tehlikeye karşı sığınak olarak sunduğu bir gösteriye dönüştü. Kerenskiy de bu gösterinin sunucusu rolündeydi. Bolşevikler konferansta yoktu. Konferansa katılan küçük burjuva sosyalistleri cılız bir muhalefet gösterirken, Bolşevikler muhalefetlerini sokaklarda ve fabrikalarda gösterdi. Moskova güya Petrograd gibi isyankâr olmadığı için seçilmişti ancak Bolşevikler fabrikalardaki güçlerine dayanarak büyük bir genel grev düzenlediler. Devlet konferansında karşı devrim güç toplarken, Moskova fabrikaları ve sokaklarında devrim işçi sınıfının greviyle yeniden belini doğrultuyordu.

İşçi devrimine karşı cuntalar savaşı: Kerenskiy ve Kornilov komploları

General Kornilov, Moskova konferansına gelirken darbe girişimini kafasına koymuştu. Konferans Kornilov’un darbesi için siyasi destek sağladığı bir platform oldu. Diğer yandan Sosyal Devrimci kökenli küçük burjuva Başbakan Kerenskiy’in devrimden duyduğu korku onu Kornilov’a giderek daha fazla yaklaştırmaktaydı. Kerenskiy, General Kornilov’la birlikte bir askeri diktatörlük kurarak işçi sınıfının alttan gelen baskısından kurtulmak istedi. Bunun için Kornilov ve Kerenskiy birlikte Rusya’nın beka sorunuyla karşı karşıya olduğunu ilan ettiler. Ordudaki karışıklıklara son verilmeli, idam cezası dâhil her türlü önlemle disiplin sağlanmalıydı. Halkı korkutmak için de Alman ordularının Letonya’da olduğunu ve eğer Letonya düşerse başkent Petrograd yolunun tamamen açılacağını söylediler. Letonya en devrimci tugayların yer aldığı bölgeydi. Kornilov, el altından Letonya’nın düşmesini istiyor böylece hem devrimci tugaylardan kurtulmayı hem de Petrograd’ı savunma kisvesi altında başkente girip darbe yapmayı umuyordu. Bunun için Letonya’ya kaydırması gereken askerleri Petrograd çevresine konuşlandırdı. Kerenskiy, Kornilov’un kendisiyle birlikte Rusya’nın bekasını savunmayı değil kendisine karşı darbe yapıp askeri diktatörlük kurmayı planladığını anladığında her şey için çok geçti. Kerenskiy daha önce devrime karşı birlikte komplo kurduğu Kornilov’un kendisinden ayrı oluşturduğu cuntaya müdahale etmek istedi ve Kornilov’u görevden almaya kalktı. Bunun üzerine Kornilov birlikleriyle kuşatmış olduğu Petrograd’a yürüdü.

27 Ağustos başarısız darbe girişimi

Kornilov’un isyanı ile birlikte Sovyet içinde özel bir organ kuruldu. Bu organda Menşevik ve Sosyal Devrimcilerin yanında Bolşevikler de yer alıyor, aynı zamanda sendika temsilcileri de bulunuyordu. Karşı devrimci Moskova konferansında salonda bulunmayan ama sokakların ve fabrikaların hâkimi olan Bolşevikler sovyet içinde çoğunluğa sahip olmasa da iş darbenin bastırılması için mücadele olduğunda yine doğal olarak öne çıkmaktaydı. Bolşevikler, matbaalarını dağıtan, gazetelerini yasaklayan, önderlerine iftira atan, hapse tıkan Kerenskiy’le darbeye karşı ister istemez yan yana düşmekteydi. Bolşevikler, darbeyi ezip Kerenskiy’i de tutuklamak isteyen devrimci işçi ve askerlere şöyle diyordu: “Daha değil! Tüfeği Kerenskiy’in omzuna koyun ve Kornilov’a ateş edin!”

Kornilov darbesi ciddi bir askeri çatışma olmaksızın Bolşeviklerin öne çıktığı bir işçi seferberliği ile bastırıldı. Darbeci birlikler trenlerle Petrograd’a hareket ettiğinde bir anda kendilerini alakasız istasyonlarda buldular. Çünkü demiryolu işçilerini sovyetler yönlendirmekteydi. Darbecilerin tüm telgrafları derhal sovyetler tarafından öğrenilmekte ve gerekli önlemi almak için işçiler ve devrimci askerler seferber edilmekteydi. Çünkü telgraf ve postane işçileri Sovyetlere bağlıydı. En önemlisi de darbeci generalden, herkesten daha fazla askerler nefret ediyordu. Genelkurmay başkanı Moskova Konferansı’nda sahneye çıktığında salonda herkes ayağa kalkmış sadece asker delegeleri yerlerinden kımıldamamıştı. Kornilov, askerler için ölüm cezası, savaşın devamı ve bir avuç sömürücü patron ve toprak ağasının çıkarı için ölmek demekti. İşte bu koşullar altında disiplin ve diktatörlükle ülkenin bekasını kurtarmak iddiasında generalin birlikleri dağılarak eriyip giderken, işçi ve emekçiler hem kendilerinin hem de ülkenin kaderini ellerine aldılar.

Darbe ezen ve ezilen sınıfları tüm açıklığıyla karşı karşıya getirdi. Generallerin darbesi haber alınır alınmaz borsada ani bir yükseliş yaşanırken işçiler seferber olmuş askerler de darbeye karşı mevzi almışlardı. Küçük burjuvalar ise her zaman olduğu gibi tüm saflar dizilirken pasaportlarını hazırlamaktaydılar. 27 Ağustos darbe girişimi 1 Eylül günü tamamen başarısızlığa uğradı ve Kornilov tutuklandı. Darbe girişiminin bastırılmasında başrolü oynayan Bolşevikler ilk kez Petrograd sovyetinde çoğunluğu elde etti. Trotskiy 4 Eylül’de hapisten tahliye oldu. Ardından da 1905’teki görevine yeniden dönerek sovyetin başkanı seçildi. Artık Rusya’nın işçileri köylüleri ve askerleri için devrimi sürdürmekten başka yol olmadığı gayet açıktı ve Bolşevikler devrimi sürdürmeye niyetli ve bunu başarabilecek tek güç olarak Rusya’nın emekçi halkının önderliğini kazanmıştı.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ağustos 2017 tarihli 95. sayısında yayınlanmıştır.