Mısırlı kardeşlerimizin devrimi savunmak için silaha ihtiyacı var!

Mısırlı işçilerin, emekçilerin, gençlerin şimdi esas ihtiyacı silahtır. Mübarek yanlısı haydutların milyonlara saldırmasını engellemek için. Ölü sayısının 300’ün de çok üstüne yükselmesini engellemek için. Ordunun askeri bir darbe ile devrimi ezmesini engellemek için.

Erdoğan suskunluğunu bozdu! Tunus’ta 219 kişi öldükten, Mısır’da ölü sayısı Birleşmiş Milletler’in rakamlarına göre 300’ü bulduktan sonra Başbakan Erdoğan konuştu. El-Cezire’nin tüm dünyaya canlı yayınladığı grup konuşmasında Mısır’daki gelişmeleri değerlendirdi. Söze yine kendini överek başladı. “Biz katile katil deriz” diyerek ezberleri bozduklarını iddia etti. İki haftalık süre içinde yüzlerce insan katledilirken ve katledildikten sonra ne ölenlerden bahsetti ne de katillerden. Erdoğan’ın konuşmasının gerçek içeriğini ve Türkiye’nin gerçek konumunu da mutlaka görmemiz gerekiyor.

Halk ile diktatör Mübarek’in apaçık karşı karşıya geldiği, 2 milyon insanın “Mübarek defol” sloganıyla meydanlar toplandığı bir aşamada konuşan Erdoğan hiç de yansıtıldığı gibi halktan yana tavır almamıştır. İnsanlar birer ikişer ölürken, polis panzerlerinin ezdiği insanlar canlı yayında gösterilirken susmuş olmanın başka anlamı yoktur.

Şimdi konuştuğunda da ölen insanlardan çok firavunlara sahip çıkıyor! Hem Ankara’da hem Bişkek’te iki kez halkın Mısır’ın tarihi eserlerine zarar vermemesini rica ediyor. Bu kadar insan ölüyor, oralı değil. Bakın Bişkek’te devrim şehitleri için ne diyor? “100'ü aşkın şu anda Mısır'da insan ölmüş durumda. Bunun bu şekilde devamı iyi olmaz diye inanıyorum.” Yok bir de iyi olur diye inansaydın! Hani katile katil derdin! Bu ne alttan alış. Tabii, 300 rakamını 100’e indirmek de bir başka hile. Erdoğan’ın yardımcıları Birleşmiş Milletler’e değil de hangi kaynağa güveniyorlar acaba?

Kitleler Mübarek rejiminin meşruiyetini yerle bir edene kadar bekle gör politikası izleyen Erdoğan, artık ayakta kalamayacağını Mübarek kendisi de kabul etmişken, şimdi de ABD ile birlikte “düzenli geçiş”i uygulamaya koymaya, yani devrim tehlikesini savuşturmak için kurnazlık yapmaya soyunuyor. Erdoğan kendi tavrının ABD emperyalizmi ile tam bir uyum içinde olduğunu da Obama ile yaptığı telefon görüşmesine referans yaparak özellikle vurgulamıştır.

“Açık söylüyorum; istismarcıların, kirli odakların, Mısır üzerine karanlık senaryoları olan kesimlerin inisiyatif almasına fırsat vermeden, Mısır'ın huzuru, güvenliği, istikrarı adına önce siz adım atın. Halkı tatmin edecek adımlar atın diyorum.” Erdoğan’ın söylediği budur. Eğer Türkiye ABD ile, Erdoğan’ın kendi açıklamalarında belirttiği gibi, “hemfikir” ise Mısır’da senaryoları olan başkalarıdır. Erdoğan Mübarek’e özgürlük için değil ABD’nin ve İsrail’in aleyhindeki olası gelişmelere engel olması için tavsiyelerde bulunmuştur. Gerçek budur.

Şu sözler çok dikkatli okunmalıdır: “Meşru ve doğal taleplerin karşılanması, istikrarın temin edilmesi hususunda hemfikir olduğumuz da bu telefon görüşmesiyle teyit edilmiştir.” Hangi talepler meşrudur? Kitlelere göre “Mübarek defol!” en meşru taleptir. ABD ve Türkiye içinse seçimlere gidilmesi… Bu sözlerin ertesi gününde ne olmuştur? Mübarek yanlısı kitle silahlandırılarak halka saldırtılmıştır. Halka saldıran kitlenin sloganı ise şudur: “İstikrar için Mübarek’e evet!”

Bişkek konuşmasında ise Mübarek’in konuşmasını yeterli bulmayan Erdoğan diktatörden, daha hızlı işleyecek bir takvim ve geçici bir yönetim talep ediyor. Mısır’ın öteki siyasi partilerini dikkate almasını öneriyor. Bugünkü rejimin kitlelere güven veremediğini, güvenin ancak bu unsurları da işin içine sokarak sağlanabileceğini söylüyor. İşte Obama’nın “düzenli geçiş” (“orderly transition”) formülü somuta tercüme edilmiş halde! Unutmayalım, Obama da Mübarek’e reformların “şimdi” yapılmasını halka açık biçimde söylemiştir. Erdoğan Obama ile aynı karşı devrimci rolü oynuyor. Devrimi söndürmek için adımlar!

Erdoğan bir gün önce kitleleri şu sözlerle uyarmıştı: “Mısırlı kardeşlerimize de sesleniyorum; bütün bu direniş sürecinde silahtan uzak, ama tarihinize de sahip çıkın, kültürünüze de sahip çıkın, buna bu arada bana göre yara aldırmayın.” Mısırlı işçilerin, emekçilerin, gençlerin ise şimdi esas ihtiyacı silahtır. Mübarek yanlısı haydutların milyonlara saldırmasını engellemek için. Ölü sayısının 300’ün de çok üstüne yükselmesini engellemek için. Ordunun askeri bir darbe ile devrimi ezmesini engellemek için.